Zafer Partisi İl Başkanlığı: 'Daha Kaç Kadın Ölmeli'
Zafer Partisi İl Başkanlığı tarafından, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yapıldı.
Zafer Partisi İl Başkanlığı tarafından, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yapıldı.
Zafer Partisi İl Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada; “Ancak Türkiye’de her gün, her kadın için yaşam hakkını koruma mücadelesiyle geçiyor. Sokaklarda özgürce yürümek dahi birçok kadın için bir cesaret ve direnç meselesi haline geldi. 2010’dan bu yana, tam 5 bin 96 kadın yaşam hakkı elinden alınarak katledildi! Türkiye’de son yedi yılda ‘şüpheli kadın ölümleri’ yüzde 82 oranında arttı. Bu acı verici rakamlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cezaların yetersizliği ve kayıtsız politikalar nedeniyle daha da artıyor. Bu acı gerçeğin değişmesi için mücadele etmek, onların anısını yaşatmak ve bu mücadeleyi büyütmek hepimizin sorumluluğudur. Kadına yönelik şiddetin kaynağı, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve cezasızlık politikalarıdır. Bu eşitsizliği ve şiddeti besleyen ataerkil düzeni sürdürenler, kadınların yaşam hakkına kasteden suçlara ortak olmaktadır. Ancak biz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan bağımsız kadınlar olarak, haklarımızdan ve özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz! Zafer Partisi olarak, kadına yönelik şiddetle mücadelenin yalnızca bir slogan olmadığını biliyor ve bu mücadeleyi hayatın her alanında sürdürüyoruz” denildi.
‘Kadın Cinayetleri Durdurulabilir’
Yapılan açıklamanın devamında “Kadın cinayetleri durdurulabilir. Ancak bunun için kararlı ve somut adımlar atılmalıdır. Kadınların can güvenliğini sağlamak adına 6284 sayılı Yasa etkin bir şekilde uygulanmalı, failler caydırıcı cezalar almalıdır. Bağımsız kadın örgütlerinin talepleri dikkate alınarak, sivil toplum ile iş birliği içinde kapsamlı bir eylem planı hazırlanmalıdır. Medeni Kanun değişikliği tartışmaları bir an önce son bulmalı, kadınların kazanılmış haklarına dokunulmamalıdır. Artık yas tutmak istemiyoruz, öfkemizi mücadeleye dönüştürüyoruz! Ne korkuyoruz ne de geri adım atıyoruz, çünkü yaşamak ve hak ettiğimiz onurlu yaşamı sürdürmek istiyoruz! Saray rejiminin ‘mış gibi’ politikalarını reddediyoruz, gerçek çözüm istiyoruz” ifadelerine yer verildi.