Yüzde 90 çözüm odaklı ekol

Travma sonrası Stres Bozukluğu Eğitimi'ni Avrupa'da ve Türkiye'de çalışan tek Türk olan Ebru Şalcıoğlun'dan aldığını belirten Ada Psikoloji Danışmanlık Merkezi'nin sahibi İlknur Ortaacar, 8 yıllık bir eğitimin ardından danışmanlık merkezi açmayı uygun gördüğünü söyleyerek, öğrencilerin sınav kaygılarından, yetişkinlerin ve çocukların birçok psikolojik rahatsızlıklarını giderme noktasında hizmet vermeye hazır olduklarını belirtti. '400’ÜN ÜZERİNDE BİRÇOK TERAPİ EKOLÜ...

Travma sonrası Stres Bozukluğu Eğitimi’ni Avrupa’da ve Türkiye’de çalışan tek Türk olan Ebru Şalcıoğlun’dan aldığını belirten Ada Psikoloji Danışmanlık Merkezi’nin sahibi İlknur Ortaacar, 8 yıllık bir eğitimin ardından danışmanlık merkezi açmayı uygun gördüğünü söyleyerek, öğrencilerin sınav kaygılarından, yetişkinlerin ve çocukların birçok psikolojik rahatsızlıklarını giderme noktasında hizmet vermeye hazır olduklarını belirtti. “400'ÜN ÜZERİNDE BİRÇOK TERAPİ EKOLÜ BULUNMAKTADIR” Bilişsel ve Davranışsal Terapi Ekolüne yöneldiğini belirten Ortaacar, hem çocuklar için hem de yetişkinler için bu ekol üzerinde eğitim aldığını ifade ederek; “400'ün üzerinde birçok terapi ekolü bulunmaktadır. 2008 ve 2010 yılında yapılan araştırmalar neticesinde birçok problem ve bozuklukta yüzde doksanların üzerinde başarıya ulaşmış bir terapi ekolüdür.  Çözüm odaklı olduğu için en çok tercih edilen bir metottur. Bir psikanaliz veya bir başka terapi ekolü gibi değil. Yapılandırılmış bir ekoldür. Çok basit seanslar 3-4 seansta bitebilir. Bir başka bozukluk ise 12 seans da sürebilir. Burada önemli olan seansların süresi değil, verimliliktir. İnsanlar maddi açıdan ve zaman açısından karlıdırlar. Kişi seanslardan sonra kendisini rahatlamış ve sıfır sorun ile yaşamına devam edebilmektedir” dedi. “KASTAMONU’DA BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRMEKTEYİM” Türkiye’de psikoloji eğitiminin yeterli seviyede olmadığını iddia eden Ortaacar, Doğu Akdeniz Üniversitesi'nden 3 yıl önce mezun olduğunu ve mezun olduktan hemen sonra bir danışmanlık merkezi açamadığını ifade ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Mezun olmak yeterli değil. Bu alanda kendimi 5 yıllık üniversite eğitiminden sonra 3 yıl boyunca aldığım kurslar neticesinde daha da yetiştirerek bir danışmanlık merkezi açmayı tercih ettim. 8 yıllık bir eğitim neticesinde danışmanlık açmayı uygun gördüm. Şu an da birçok sertifikam bulunmakta ve bu sertifikaları almak gerek maddi gerekse manevi açıdan hiçte kolay olmadı. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde ayrıca çocuklar üzerine 1 yıl gibi bir süre ekstradan eğitim gördüm. Kastamonu’da bir ilki gerçekleştirmekteyim. Ada Psikoloji Danışmanlık Merkezi Kastamonu’da tek. Bu yüzden hem Kastamonulu olmam hem de Kastamonu’da böyle bir eksikliğin tarafımızdan giderilmiş olması beni çok mutlu etmektedir” diye konuştu.  “HER ÇOCUK AYNI YAŞTA AYNI GELİŞİMİ GÖSTERMİYOR” Objektif Testleri, Zeka Testleri, Çocukların gelişim değerlerini tespit etmek için Gelişim Testleri, Okul Olgunluk Testlerini başarı ile tamamladığını ifade eden Ortaacar, özellikle 4+4+4 eğitim sistemimizin getirisinden dolayı 5 buçuk veya 6 yaşında çocuklarımızın okul hayatına başladığını ve çocuklara yönelik okul öncesi testlerin muhakkak yapılmasının gerektiğini vurguladı. Ortacar; sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Daha önce okullarda çocukların sınav kaygılarına yönelik istek doğrultusunda seminerler verdim. Her çocuk aynı yaşta aynı gelişimi göstermiyor. Bu noktada çocuklarımız ilkokul hayatına hazır mı? İlkokul eğitimini yapabilecek düzeyde mi? El ve zihinsel becerileri var mı? Şeklinde olan testlerin eğitimlerini aldım. Burada ki amaç acaba çocuklarımız okula başlama yaşına uygun mu? Yapılan testlerin neticesinde verilen rapor ile veli isterse test sonuçlarını ilgili makamlara vererek çocuğunun okula geç başlamasını sağlayabilir.” YETİŞKİNLER İÇİN TERAPİ EĞİTİMLERİNİ BİTİRDİ Araç Ruh Sağlığı ve Zihinsel Engelliler Bakımevi, Kastamonu Merkezde Özel bir kreşte çocuklarla çalıştığını ve Pedagojik Formasyon Eğitimi aldığını, 3 yıl boyunca Psikolojik Danışman olarak hem yetişkinlerle hem de çocuklarla çalıştığını ifade eden İlknur Ortaacar, yetişkinler için ise terapi eğitimlerini bitirdiğini belirtti. Ortaacar, Depresyon, Panik Atak, Kalp Bozuklukları, Fobiler, Öfke Yönetimi, Uyku Problemleri, Karabasan Bozukluğu, Travma sonrası Stres Bozukluğu gibi psikolojik destek verdiklerini kaydederek; “Travma sonrası Stres Bozukluğu, insanın yaşadığı bir doğal afet, yaşanan bir depremin ardından veya özellikle askerlerin sivil hayata döndükleri zaman sık rastlanan bir rahatsızlığın tedavi yöntemidir. Kişinin geliştirdiği rahatsızlığına göre tedavi yöntemleri var ki bu alanda 400 üzerinde tedavi ekolü bulunmaktadır” ifadesini kullandı. “BURADA KONUŞULANLAR BURADA KALIR” Toplumumuzda Psikoloğa gidenler için deli yaftası vurulduğunu ve bunun kesinlikle yanlış bir tutum olduğunu belirten Ortaacar, insanlara bilimsel bir terapi uyguladıklarını ve Terapistin kelime manasının ise konuşma sanatı olduğunu kaydederek; “Burada hasta doktor ilişkisinde yaşananlar insanın konuşarak kendisini rahatlatmasıdır. İş hayatı veya ailevi sorunlardan dolayı insanın kafasına takılan en ufak bir sorun dahi bazen kişiyi rahatsız edebilir. Bu noktada çevresine veya en yakın ilişki kurduğu kişilere dahi derdini anlatamayan vatandaşlarımızın başvuracağı bir bilimsel alandır psikolojik danışmanlık merkezimiz. Vatandaşlarımızın şunu da bilmesi gerekmektedir. Psikolog olarak bizlerin bir gizlilik ilkemiz bulunmaktadır. Burada konuşulanlar burada kalır. Psikolog olarak şahsıma anlattıkları her şey bende kalmaktadır. Aksi takdirde yasal olarak davacı olma hakları da bulunmaktadır. Bu konuda müsterih olsunlar. Çocuklara yönelik sınav kaygısı veya ergenlik problemleri, 0-6 yaş arası kardeş kıskançlığı, temel çocukluk problemleri, altını ıslatma, parmak emme, tırnak yeme gibi birçok alanda çocuklarımıza gerekli ve uygun tedavi yöntemlerini uygulamaktayız. Çocuklarımız bizlerin geleceğidir. Bu noktada Milli Eğitimden bir talep olması durumunda ailelere, öğretmenlere özel okullara veya devlet okullarına çocuklarla iletişim, ergenlerle iletişim konulu bir seminer verebilirim. Sınavlara hazırlanan öğrencilerin sınav stersi, sınav kaygısı gibi sorunları giderilmelidir. Burada önemli olan ailelerin veya öğretmenlerin çocuklarda karşılaştıkları bu gibi durumlarda nasıl bir tutum sergilemeleri gerektikleri noktasında aydınlatmak olacaktır” ifadesini kullandı. “HİKAYE İÇERİSİNDE Kİ RESİMLERDEN ETKİLENME DURUMLARI ÇOK FAZLADIR” Türkiye’de daha önce bir psikoloğun hikaye kitapları editörlüğünü yaptığını duymadığının altını çizen Ortaacar, Hikaye Kitapları basan bir kuruluşta editörlük görevini de halen sürdürmekte olduğunu söyledi. Ortaacar; “Kitapların içerisinde yer alan hikayelerin ve resimlerin çocuklar üzerinde ki psikolojik etkilerinin ne olabileceği hususunda bir denetim görevi yapmaktayım. Özellikle 0-6 yaş grubu çocukların hikaye içerisinde ki resimlerden etkilenme durumları çok fazladır. Çocuklarımızın okuduğu kitaplar gerçekten çocuklarımıza uygun mu? Bunu bilmek çocuklarımızın kişisel gelişimi açısından çok önemlidir” diye konuştu. “MAHKUMLARA DA PSİKOLOJİK DESTEKTE BULUNULABİLİR” Travma sonrası Stres bozukluğu eğitimini Avrupa’da ve Türkiye’de çalışan tek Türk olan Ebru Şalcıoğlun’dan aldığını belirten Ortaacar, Şalcıoğlu’nunda mültecilerle çalışmakta olduğunu ifade ederek; “Kastamonu Belediyesi ile işbirliği içerisinde olarak Suriye’den ilimize gelen Suriyeli vatandaşlara psikolojik destekte bulunabilirim. Nihayetinde iç savaştan kaçmış ve bir buhrandan ülkemize, ilimize gelmiş olan Suriyeli vatandaşlarımıza alanımda elimden geldiğince yardımcı olabilirim. Özel hizmet doğrultusunda Kastamonu’da bulunan askerler ve cezaevinde bulunan mahkumlara da psikolojik destekte bulunulabilir” şeklinde konuştu. “FİYATLARIMIZ DA MAKUL SEVİYEDEDİR” Genel olarak bir seansın 60 dakika olduğunu fakat ilk öykü alımının yani tanı koymanın 50-60 dakika da bitmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyleyen Ortaacar, bazen tanı koymanın ilk seansta dahi olamayacağını bir sonra ki seansa da aksayabileceğini söyleyerek;  “Bazen bir, bir buçuk saat dahi sürüyor tanı koyma aşaması. Bu noktada vatandaşa süreniz doldu çabuk anlatın gibi bir yaklaşımımız kesinlikle olmamaktadır. Vatandaşın durumuna göre hareket etmekteyim. Kendilerinin zaman dilimine göre saat ve gün ayarlaması yapmaktayım. Vatandaşın kendisini rahat hissetmesi noktasında kendileri ile istişare içerisinde olarak, kararları birlikte vermekteyiz. Büyük illere oranla fiyatlarımız da makul seviyededir. Benim istediğim sadece varlıklı insanlar değil her kesimden vatandaşımız bu hizmetten faydalansın. Önemli olan halkın içine inmek ve bunu da başarmak istiyorum” diye belirtti. “SUİİSTİMAL EDİLMEYE ÇOK UYGUN BİR MESLEK GRUBUDUR” Yaşam Koçlarına da değinen Ortaacar, Yaşam Koçlarının Psikoloji mezunları olmadığının vurgusunu yaparak; “2013 yılında Yaşam Koçlarına yönelik mesleki yasa getirildi. Meslek tanımlarında psikolog ibaresi bulunmaktadır ve kesinlikle de kendileri böyle bir tanı koyamazlar. Bu alanda bir eğitim görmedikleri için de Terapi de yapamazlar. Mesleğimiz suiistimal edilmeye çok uygun bir meslek grubudur. Vatandaşlarımızdan bir de ricam olacak, Ada Psikolojik Danışmanlık Merkezi’ne değil de bir başka ilde ki psikolojik danışmanlık merkezine de gidecek olsalar, vatandaşların kesinlikle gittikleri yerlerde psikologların diplomalarına ve sertifikalarına bakmalarını ve bu da en doğal haklarıdır” diye sözlerine son verdi.

Bakmadan Geçme