Yok Olmanın Eşiğinde!

İnebolu’dan getirtilen sepetler hakkında bilgi veren Elif Avanoğlu; “Kastamonu yöresel ürünler işletme sahibiyim. Dükkânımda Kastamonu’ya ait yöresel burada yapılan bütün ürünleri satmaya çalışıyorum. Özellikle coğrafi tescilli ürünleri. Aynı zamanda dükkânımda İnebolu’da yaptırdığım yöresel sepetlerim var. Bunlar çok özel sepetler. Çünkü İnebolu’da yaşlı bir amcamız yapıyor bu sepetleri. İnebolu’nun çok uzak bir köyünde. Arabası yok, her seferinde siparişimizi hazırlayınca kendimiz gidip almak zorunda kalıyoruz. Sepetlerin şöyle bir özelliği var işçiliği çok zahmetli. Ancak şöylede bir sorun var. Allah korusun sepetleri hazırlayan ustaya bir şey olursa bu sepetleri yapan başka usta yok. Başka ilçelerde vardır. Ancak İnebolu’da bulmak oldukça güç. Fakat bu işçilik Türkiye’de de tek diyebilirim. Kastamonu’da zaten tek. Ben yaptığımız toplantıda vali beye dile getirdim. Ertesi gün sağ olsun kaymakam bey ve Milli Eğitim Müdürünü göndermiş amcanın köyüne. ‘Bir kurs açalım ve öğrenciler senden zanaat öğrensin diye’. Biraz prosedürler gereği biraz da ustanın Kastamonu’ya gelmek istemediği için bu projeyi gerçekleştiremedik. Usta istiyor ki kursta bunu gerçekleştirecek insanlar köye yanına gitsinler. Fındığı beraber toplasınlar. Hammaddesini beraber toplayıp ıslatıp, işleyip ürün haline getirsin. Maalesef şu anki gençlerimizde biraz hazıra alıştığı için hiç kimse kursa başvurmuyor. Bu sepetlerimiz orijinal fındık ağaçlarından yapılıyor. Usta kendisi dağdan topluyor. Baya bir aşaması var. Dalları önce inceltiyor. Islatıyor, kuruyunca da örme işlemine başlıyor” dedi.