Ya O Bensem
Serap Oruç
Hikaye edilir ki, "Vakti zamanında, mabetlerin birinde bir kötüleşme baş göstermiş. Dervişler giderek yeksanlığa düşmüşler, sıkılmışlar bulundukları tekkeden; artık ibadetlerini eski şevkle yapamaz hâle gelmişler.
Âlimler çok iyi okumamaya başlamışlar, ‘Artık öğretecek bir şey kalmadı’ edasına bürünmüşler ve giderek bir durgunlaşma, insanların birbiriyle ilgili olumsuz konuşmaları, çekişmeleri, dedikoduları almış yürümüş.
Oraya yeni gelen irfan ehli bir zat, bu duruma çok üzülmüş, çok müteessir olmuş. ‘Ne yapsam?’ diye düşünmüş. Bir gece aklına bir fikir gelmiş, ‘Dostlarım! Toplanın, size bir haberim var’ demiş. ‘İçimizden birisi önder olacak, dünyayı onaracak, tazeleyecek kişi olacak. Ben bunu haber aldım’ demiş.
Bu konuşmadan hemen sonra birdenbire herkes davranışlarına çekidüzen vermeye başlamış, herkes yapıp ettiğini daha güzel yapmaya başlamış.
Görülen o ki oradaki her bir fert, ‘O ben olmayayım! Ya o bensem? Bu davranış bana yakışmaz, mesuliyetlerimi iyi yapmam lazım, cömertliğimi yapmam lazım, iyiliğimi yapmam lazım, insan olarak kendimi tekemmül ettirmem lazım’ demeye başlamış.”
Hasılı kelam herkes yavaş yavaş eski canlılığına, tazeliğine geri dönmeye başlamış. Bu hikaye hepimizin aklında olsun kendimizi kötülüğü değil de iyiliği görmeye ayarladığımız zaman içimizdeki iyilik potansiyelini göreceğiz ve böylece iyi insan olmanın şuuruyla hareket edeceğiz. Anlamlı bir parça olarak anlamlı bütünü inşa edeceğiz hem kendimizi, hem ötekini dönüştüreceğiz ve hep birlikte iyilik için yarışacağız, iyi olacağız.
Saygılar.
