Serap Oruç

Sırtımızı Nereye Yaslayacağız

Serap Oruç

Paranın yüzü sıcaktır kazandıkça insanı aldatır, yanıltır, mayıştırdıkça mayıştırır. Sürekli daha fazlasına tamahını arttırır. İnsan ihtiyacından fazlasına sahip oldukça daha da fazlasını nasıl kazanırıma odaklanır ve kendine göre formül yaratır. Yanlışlarını, eksiklerini, sınırlılıklarını görmez, pervasızca bir hal alır. Neyi, neden, nerede yaptığını reddederek daima kendini haklı çıkartır. Telafi etmez ve kaderi suçlar.

Kamer Suresi 49. ayette bizlere yüce Allah şöyle seslenir; "Şüphesiz biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık" Yani her şeyin kaderi, planı, programı, düzeni, adaleti, merhameti var"

Ve Şûra Suresi 30. ayette de şöyle seslenerek evvelki ayeti daha da anlamlandırmamızı sağlar; "Başınıza gelen her musibet, kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir" Yani ben musibet yaratmam, başınıza gelen kötülükler sizin yaptığınız ya da yapmadığınızla doğru orantılıdır der.

Kamer Suresi de, Şûra Suresi de bizlere hiçbir sorumluluk alma. Allah'a havale et. Düşünme, çabalama, emek verme kendi sorumsuzluğundan meydana gelen şeylere kader böyleymiş de geç demez.

Bu iki ayetle Allah bize benim anladığım kadarıyla der ki; tüm kainatı dengeli bir kadere, dengeli bir ölçüye göre yarattım. O kadere özensiz davranıp kendi işinize gelene kader demeyin, o düzene özensiz davranıp kendi sisteminize uygun düzen oluşturup suçu bana yüklemeyin. 

Yani yüce Allah bizlere sorumluluğun dilini öğreten birçok şifre sunuyor, bu şifreleri çözmek bizim aklımızı kullanabilme, düşünebilme kapasitemizde gizleniyor. Bunları açığa çıkartacak olan bizleriz. Sadece sistemi yönetenleri aklını kullanmıyor ya da işine geldiği şekilde kullanıp bizlere sunuyor diye eleştirmek yetmez yetmiyor. Zira eleştirdiğimiz sistem sürekli bize vuruyorsa bizlerde onlar vurdukça diğer yanağımızı dönmemeliyiz. Hakkımızı aramalıyız. Çünkü her insanın hayatı biriciktir, kıymetlidir. Mevkileri ya da paraları var diye insanlara ağam paşam diyerek, sadece kendi çıkarımızı gözeterek dünyayı selamet yurduna çeviremeyiz. Elbette bir diğerimizle aynı fikirde olmayacağız lâkin birbirimizin aklıyla oyunda oynamayacağız. Merhametli olacağız, iyileri iyiliği destekleyeceğiz. Zira herkesin birbirini suçladığı, bireysel çıkarını gözettiği, diğerine kaygıyla baktığı birbirini anlayamamanın arttığı bir toplumda sırtımızı nereye yaslayacağız sorusunu sormak yerine sırtını bana güvenle yaslayabilirsin diyebilecek kadar güvenilir olacağız. Şikayet ettiklerimizi düzeltmeye kendimizden başlayacağız. Yoksa her yaşadığımız elim olayda aynı konuşmalarımız tekerrür eder durur ve sorumlu olan, ihmal eden herkes de "Ben suçlu değilim!" der kurtulur. 

Saygılar,

Serap ORUÇ
 

Yazarın Diğer Yazıları