Serap Oruç

Hayvanlar İnsanlara Emanet Edilmiş Sessiz Canlılardır

Serap Oruç

Bir şehirde sokak hayvanları eğer ki insanların canına ve malına zarar veriyorsa o şehirdeki insanların yetkililerden evvel kendilerini sorgulamaları gerekir. Bir şehrin, bir mahallenin, bir sokağın insanlarını tanımak isteyenler orada bulunan sokak hayvanlarının ne durumda olduğuna bakarsa dolayısıyla şehir, mahalle ve sokak hakkında zihninde bir tanı elde edebilecektir.

Çünkü onuruyla, edebiyle, sabrıyla, şükrüyle, haysiyetiyle yaşamayı becerebilen insanlar, hayvanların rızkını da kendi rızkı gibi koruyup gözetecektir.

Örneğin sokak hayvanları şehirde avlanma ve yiyecek bulmada sıkıntı yaşamaktadır, bu konuda onlara destek olması gereken bizleriz.

Sokak kedileri, köpeklerine mama almak elbette bütçe açısından bizleri zorlayabilir lâkin pişirdiğimiz çorbadan bir tas onlara da ayırmak bütçemizi zorlamayacaktır. Çünkü o kaynayan tencerede o sokaktaki bir canın illa ki nasibi vardır.

Mesela kediler insana minnet etmezler çünkü onlar kendilerine verilen yiyeceği Allah'ın bizzat onlara verdiğini bilirler. Bu nedenle minnet etme gereği hissetmezler. Doyunca da fazlasına tenezzül etmezler ve köpekler sadıktır ve bir şehrin, bir mahallenin, bir sokağın gönüllü güvenlik güçleridirler. Lâkin onları aç bırakırsanız elbette doğaları gereği canınıza, malınıza saldıracaklardır ve kuşlar bir şehrin, bir mahallenin, bir sokağın kuşları ne kadar çok cıvıldaşıyorsa Allah'ın en çok ikramı orayadır. Çünkü kuşlar özenle özel paketlenmiş yemlere talip değillerdir lakin her öğünümüzde sofrayı silip çöpe attığımız ekmek kırıntılarına taliptir. Allah her hayvanın rızkını kullarına sınav etmiştir. Hayvanlar insanlara emanet edilmiş sessiz canlılardır. Zira Allah hayvanların rızkını hayvanlar düşünemediği için bizzat insanları aracı kılarak insanların eline emanet etmiştir. O halde bu emaneti sahibinden alıp alıcılarına teslim etmek bizim insanlık görevimizdir.

Şimdi bir kez olsun düşünelim yaşadığımız şehirdeki, mahalledeki, sokaktaki diğer canlılar adına empati kurup onlara değer veriyor muyuz?

Akşam evimize ekmek almayı hepimiz düşünüyoruz, peki onların o ekmekte hakları olduğunun bilincinde davranıyor muyuz? Kaç hayvanın doymasını sağlıyoruz ki saldırısından şikayet ediyoruz?

İnsan düşünebilir bir varlık ve düşünebilirse dünyanın ve bulunduğu şehrin, mahallenin, sokağın daha yaşanılabilir olmasını sağlar.

Herkes bulunduğu yerin daha adil ve sevgi dolu bir yer olması istiyor, lâkin ben ne kadar adilim, sevgi doluyum diye düşünmüyor. Dünya denge üzerine oluşmuştur lâkin dünyadaki bütün dengeleri ve adaletsizliği insan oluşturmuştur.

İnsan olarak dengeyi korumaz ve bozarsak elbette bir gün bizzat bizlerde bu dengesizlikten zarar görürüz. Saygılar.

Yazarın Diğer Yazıları