Serap Oruç

Hayatın Akışına Direnme, Bırak Zaman Ne Dilerse Onu Yapsın

Serap Oruç

Hayat bazen bizleri kontrol edemeyeceğimiz dönemeçlere götürür. Bazen en büyük hayallerimiz gerçekleşirken bazen de en karanlık anlarla yüzleşiriz. Ne kadar plan yaparsak yapalım, bazen işler istediğimiz gibi gitmez. Fakat önemli olan, bu beklenmedik akışları nasıl karşılayıp nasıl tepki verdiğimizdir.

Büyük İslam âlimlerinden biri olan İmam Şafii’nin şu sözlerini hatırlayalım:

“Bırak zaman ne dilerse onu yapsın,

Ve kader hükmünü verdiğinde gönlünü hoş tut.

Gecelerin getirdiği musibetlere üzülme,

Çünkü dünya sıkıntılarının bir kalıcılığı yoktur.”

Bu dizeler, insana “Zamana ve kadere gerçekten ne kadar güveniyorum?” diye sorduruyor. Hayatta bir şeyler bizim istediğimiz gibi gitmediğinde umutsuzluğa mı kapılıyoruz, yoksa “Hayırlı olan bu mudur?” diyebiliyor muyuz? Her gelip gideni olgunlukla karşılayıp her şeyin geçici olduğunu biliyor muyuz?

Hayatta hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmediğini kabul edip zihnimizi ve ruhumuzu birçok gereksiz endişeden arındırabiliyor muyuz?

“Ne hüzün daimidir ne de sevinç, ne sıkıntı ebedidir ne de refah.” diyen İmam Şafii, hayatın değişken oluşunu çok güzel özetler. Bugün bizi üzen bir olay, yarın bizi mutlu edecek bir kapının açılmasına sebep olabilir.

Bazen çok çalıştığımız hâlde başarısız olabiliriz, bazen de hiç ummadığımız bir anda fırsatlar ayağımıza gelir. Bunun nedeni, insanın her şeyi kontrol edemeyeceği gerçeğidir. Hayat, bizim planladığımızdan çok daha büyük bir düzene sahiptir. Hasılıkelam, teslimiyet kıymetli bir meziyettir.

İnsan, zor zamanlarda dostunu da düşmanını da daha iyi tanır ve dünyanın her zaman döneceğini, kimsenin sonsuza kadar zirvede kalamayacağını daha iyi öğrenir. Zira hiçbir zaman başımıza ne geleceğini bilemeyiz. İşte bu nedenle ölüm gerçeğini unutmadan yaşamayı bilmeliyiz.

İmam Şafii yine şu sözlerle insana hayatın en büyük gerçeğini hatırlatır:

“Allah’ın yeryüzü geniştir, ama

Kader hükmünü verdiğinde mekân daralır.

Bırak zaman her an hile yapsın,

Zira ölümü engelleyecek bir ilaç yoktur.”

Bugün hayatta kalmak ve geleceği planlamak için çabalıyoruz. Ancak hiçbir şey ölüm kadar kesin ve kaçınılmaz değildir. O hâlde neden gereksiz hırslar, kibir veya düşmanlıklarla vakit kaybedelim? Sonunda hepimiz aynı toprağa gireceksek, dünyaya daha fazla iyilik ve güzellik bırakmaya çalışmalıyız.

Hayata gereğinden fazla direnmeden, kendimizi yıpratmadan elimizden geleni yapmalıyız ve sonra sonucu kontrol edemeyeceğimiz için, kâinatın kontrol sahibine, sonsuz ilmiyle her şeyi bilen Allah’a bırakmalıyız.

İmam Şafii’nin söylediği gibi:

“Ne hüzün daimidir ne de sevinç, ne sıkıntı ebedidir ne de refah.” Saygılar.

 

Yazarın Diğer Yazıları