
Bir Ömür Hatırı ve Hatırası Kalır Kalmalıdır
Serap Oruç
Yüreğini yüreklere yolculuk ettiren bir ana sıcaklığıyla öğrencisini bağrına basan, bir baba sıcaklığıyla öğrencisinin elini tutan, yağmur gibi yağıp nasibi olan, her çocuğun gönlünü bir damlasıyla uçsuz bucaksız bir okyanusa çeviren kıymetli öğretmenler. Öğretmenlik geçmişten bugüne dek en kutsal mesleğin sahibi olmaktır. Peki bu kutsal mesleğin ilk kadın öğretmeni kimdi? Hayatı nasıldı?
18 Mart 1915 doğumlu Fatma Refet ANGIN ilk kadın öğretmen olarak bilinir.
Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babası Hafız Şerif Bey Kuva-yi Milliye üyesi olan Mustafa Kemal'in ekibindendir. Fatma Refet Angın'ın ilk Okuma yazmayı henüz çok küçük bir çocukken annesi Halime Hanım'dan öğrendiği bilinir.
İlkokula Mahalle Mektebi'nde başlamıştır ve bir hedefi vardır: Öğretmen olmak.
Bazı zamanlar Mustafa Kemal ile karşılaşır ve böyle bir karşılaşmada “Büyüyünce ne olacaksın Fatma?” diye sorar. “Öğretmen olacağım” diye cevaplar. “Ne öğretmeni Fatma?” diye sorar. “Matematik öğretmeni” der. Mustafa Kemal “Sen tarih öğretmeni olmalısın” der ve kendisinin Mustafa Kemal’e tarih öğretmeni olacağının sözünü verdiği bilinir.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu sonrası Gelibolu'da açılan Cumhuriyet okulunda eğitimini devam ettirir ve daha sonra öğretmen okuluna girer, oradan mezun olur.
Çok sayıda okulda öğretmenlik, müdürlük ve Milli Eğitim Bakanlığında Baş Danışmanlık yapmıştır ve ilk öğretmenler gününde yılın öğretmeni seçilmiştir.
30 Ocak 2010 yılında yaşında dünya yaşamına veda etmiştir.
Böyle kıymetli bir insanın, bir öğretmenin hayatını okuduğum kaynaklar doğrultusunda derleyip yazmaya çalıştım, unutulmaması adına ve hatırlanıp anılması adına. Zira bir öğretmen en çok vefayı hak eder. Mesleğini ve çocukları sevip sayan, dokunduğu her bireye hayat dersi verip duruş kazandıran her öğretmenin kalplerde bir ömür hatırı ve hatırası kalır kalmalıdır. Saygılar.