Basiretten Yoksun Bırakmasın
Serap Oruç
Bir zamanlar tarihi kutsal olaylarla ilgilenmek zenginler arasında moda hâline gelmiş. Bazı zenginler, evlerinin duvarlarının bir bölümünü tarihteki önemli olayları tasvir eden resimlere ayırıp bu resimleri yaptırmaya başlamışlar.
Bu modaya uyum sağlamak isteyen zenginlerden biri, yeni yaptırdığı köşkünün bir odasının duvarının eski tasvirlerle süslenmesini istemiş. Bunun için her yere haber salıp bu işi yapabilecek bir ressam aratmış.
Ve bir gün biri çıkıp gelmiş "Ben istediğiniz bu işi yaparım" demiş.
Adam ressamla görüşüp anlaşma sağlamış. Ressam hemen kollarını sıvayıp işe başlamış ve daha gün bitmeden beş buçuk metre duvarın tamamını kırmızıya boyamış. Köşkün sahibi adam ressamın yanına geldiğinde bu hâli gördüğünde çok öfkelenmiş.
"Usta bu ne? Duvarın tamamına kırmızı boya vurmuşsun!" diye bağırmış.
Ressam sakin bir ses tonuyla "Efendim sakin olun, bu resim firavun ve adamları Hazreti Musa'yı yakalayacakken Kızıldeniz'in yarılıp Hazreti Musa'nın geçmesini anlatıyor" demiş.
Adam anlamamış tekrar öfkeyle sormuş.
"Hani Musa be adam?"
"Efendim, Musa karaya çıkmış?
"Peki ya Firavun o nerede?"
"Efendim, Firavun boğulmuş."
"Ya bu kan gibi kırmızı boya ne?"
"İlahi doğrusu efendim, Kızıldeniz elbette! Yeşil ya da mavi renkte olamaz ya! "
Köşkün sahibi zengin adam hiçbirini anlamamış lâkin cahilliği ortaya çıkmasın diye anlamış gibi davranarak "Çok güzel olmuş çok, köşkümün duvarlarını şenlendirdi" demiş.
Hasılı kelam bu öyküdeki zengin adamdan ve o adama inanmak istediğini anlatan ressamdan günümüzde ne çok var öyle değil mi, özellikle kendisini gelişime kapatmış lâkin parlak takım elbiseli bazı erkekler ve kusursuz makyajlı bazı kadınların arasında. Yaşama dair gerçek tecrübesi olmayan, toplama bilgilerle kendisindeki vasatlığı gizleyip kendini vakarlı göstermeye çalışanlar...
Bu durumda ya olduğu gibi görünen ya da göründüğü gibi olan kişi olmak elbette önemli. Lâkin olduğu gibi görünmeyen ya da göründüğü gibi olmayan kişilerin öyle olmadığını hissettiğimiz halde öylelermiş gibi alkışlar eşliğinde gidişatlarını susarak seyretmek anlatıyor gerçekte olan bizi.
Basiretten yoksun bırakmasın Allah hiç kimseyi. Saygılar.
