Nefise Köylü

Yolsuzluk ve Yoksulluk

Nefise Köylü

Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin, gösterge faizini kısmen artırması ve enflasyona yaklaştırması, sıkı para politikası, tasarruf önlemleri ve kurların bir süre sabit kalması ile Türkiye’ye sıcak para girdi ve Merkez Bankası rezervleri artıya geçti. Sıcak para candır ve serap etkisi yapar. Yani bu etki kısa süreli olabilir.

Çünkü; Kalıcı istikrar için, ekonomik, sosyal ve siyasi altyapının düzelmesi, güven ortamının oluşması ve sıfırdan yatırım yapacak doğrudan yatırım sermayesinin ülkemize girmesi gerekiyor.

Ekonomik, sosyal ve siyasi altyapının güvenilir bir altyapı olması için, demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmalı, kurumsal devlet ve denetim olmalı, ideolojiden uzak ve kurumsal eğitim olmalıdır.

Bu altyapıdan; Yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların kontrol altına alınması anlamını çıkarabiliriz.

Söz konusu altyapı uluslararası kuruluşların yaptıkları anketlerde ve araştırmalarda daha net görünür.

Yolsuzluk,

2023 küresel organize suçlar endeksinde Türkiye dünyada 193 ülke içinde ilk 14 sırada, AB içinde birinci sırada yer aldı ne yazık.

En kötü olduğu alanlar ise;

Sığınmacı politikası ve insan kaçakçılığı,

Silah ticareti, eroin ticareti,

Mafyasal suç örgütleridir.

Sığınmacı politikası ve insan kaçakçılığını özellikle ele almak istiyorum,

Türkiye dünyanın en fazla sığınmacı barındıran ülkesidir. Bunların çoğu AB’ye geçmek niyetiyle geldi. AB Türkiye sığınmacıları tutsun diye resmen yapmadığını bırakmıyor. Türkiye resmen tampon olarak kullanıldı. Türk halkı, sığınmacılar ve orta doğulu olanlar yüzünden, AB’den vize alamıyor. Tırnağımız etmeyecek AB tarafından resmen hor görülüyoruz. Bu hiç de hoş değil.

Yasaklar,

Freedom House özgürlükler endeksinde, Türkiye insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda kısmen özgür ülke statüsünde iken, 2019 ve sonrasında artık “özgür olmayan ülkeler” statüsüne geriledi.

Ayrıca aynı raporda Türkiye son 5 yılda, özgürlük puanı en fazla gerileyen beşinci ülkedir.

Ekonomik özgürlük olarak ta Türkiye “çoğunlukla özgür olmayan” ülke statüsündedir.

Global Gender GAP İndex (Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi)’ne göre, Türkiye’de kadın hakları sınırlıdır. Ne yazık ki, 2022 yılında kadın hakları konusunda ülkemiz 146 ülke içinde sona yakın 133 sırada yer almıştır.

En Önemlisi Ülke ve Halk Yoksullaştı,

Son yıllarda ülkemiz nispi olarak yoksullaştı. Gelir dağılımı bozuldu, bazı kesimlerden oluşan zenginler ortaya çıktı. Yoksul sayısı arttı.

TÜİK Türkiye gelir dağılımı ölçütleri olarak; Gini Katsayısı ve yüzde paylar analizini kullanıyor.

Gini katsayısı 0 ile 1 arasında bir değerdir. Sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça ise gelir dağılımında bozulmayı gösteriyor.

TÜİK verilerine göre; 2022 yılında 0,487 oldu. Bu rakam geçmiş yıllarda 0,300 civarlarındaydı. Bu demektir ki son yıllarda ne yazık gelir dağılımı aşırı bozuldu.

OECD’nin, 2022 OECD Ülkelerinde Gelir Dağılımı ve Yoksulluk raporunda; Türkiye gelir dağılımının en bozuk olduğu 4. ülke olarak gösterilmiştir.

37 ülkesi içinde, Türkiye’de 8 katsayısı ile OECD içinde zengin – yoksul eşitsizliğinin en yüksek olduğu beşinci ülkedir.

Gelelim bu istatistikleri neden verdiğime;

Türkiye çok kriz yaşadı ve çözdü ama siyasi, sosyal ve ekonomik altyapı hiç bu kadar bozulmamıştı. Bu altyapı düzelmediği takdirde istikrardan umut beklemiyorum.

Bu yönetim altında geçen onca güzel, başarılı, göz dolduran ve hatta kıskanılan yıllardan sonra ülkemizin son yıllarda yaşadığı gerilemeyi kabul etmek istemiyorum.

Genel yönetime karşı yükselen memnuniyetsizlik seslerinin yanı sıra, il-ilçe yönetimlerine bile yükselen memnuniyetsizlik sesleri ve bu memnuniyetsizliğin evlerimize, aile bütçemize, yaşam kalitemize doğrudan yansıdığı ortada.

Bazı kesimler sefa sürerken, bazı kesimler sefalet içinde yoksullukla mücadele ediyor.

Devletin son derece titizlikle yürüttüğü sosyal devlet anlayışı kapsamında yaptığı yardımlar ve mağduriyet yaşayan halkını gözetmeye yönelik girişimlerde görünmez oluyor.

Bu uçurum ne zaman oluştu bilmiyorum. Bir tarafta 10 milyonu bir günde harcayan bir kesim, diğer yanda 4000 TL için kapısına icra gelen bir kesim. Manevi adalette bu durumda ortadan kalmış oluyor.

Devlet yönetiminde, yerel yönetimlerde dolaylı olarak söz hakkı olan, siyasetten, yönetimden, idareden anlamayan ama bir şekilde yönetimde söz hakkı olmuş insanların derhal temizlenerek, acil bir rotasyona gidilmesi şart diye düşünüyorum.

Yeni ve temiz, gerçekten ülkesini ve milletini düşünen, fedakâr, bilgili, çalışkan idareciler ile alınacak taze kararlar neticesinde ülkemizin daha ferah ve umut dolu yarınlara yürüyeceği inancındayım.

Yazarın Diğer Yazıları