Tevazu

Tevazu sahibi insanları Allah yükseltir. Kibirli insanları Allah alçaltır.

Allah Rasülü (SAV): “Müslüman kardeşine karşı tevazu gösteren kimseyi Allah yüceltir. Ve ona karşı üstünlük taslayan kimseyi ise alçaltır” buyurmuştur.

Sözlükte “kendi itibar ve derecesini düşük görmek, birine boyun eğmek” anlamındaki vaz kökünden türeyen tevazu kibrin karşıtı olup kişinin başkalarını aşağılayıcı duygu ve davranışlardan kendini arındırmasını ifade eder.

Hayatta tecrübeyle sabit bazı durumlar vardır.

Mesela kaybetmek kolay, kazanmak çok zordur. Kavga etmek kolay, af dilemek zordur. Kırmak kolay, birleştirmek çok zordur. KİBİRLİ OLMAK KOLAY, TEVAZU SAHİBİ OLMAK ZORDUR.

Burada bahsettiğim zorluk, genellikle insanın egosunu çiğnemesi gerektiği durumların kendisine keyifsiz gelmesidir.

Kimsenin gözünde aşağılanmıyor, hor görülmüyor olsa da, özür dilemekten bile çekinir insanoğlu… sanki gururunu ayaklar altına alıyordur.

Özür dilemek için, gururunu çiğnetmemek için, kibirden, çoğu zaman hep olumlu sonuçlanabilecek bir kaderi olumsuza çevirebiliyoruz.

Bu haftadaki yazımda özellikle tevazu sahibi bir insan olmanın hayatımızı ne kadar güzelleştirebileceğinden bahsetmek istiyorum.

Arkadaşlar,

• Kimse, sizin zannettiğiniz kadar sizi önemsemiyor aslında.
• Kimse, kimsenin derdi de değil aslında.
• Kimse, sizin bindiğiniz arabayla, giydiğiniz kıyafetle kişiliğinize pay da biçmiyor.
• Kimseden, gösterdiğiniz kibir ve gösteriş kadar sevgide görmüyorsunuz.
• Kimse, gösterişli, kibirli diye size saygıda duymuyor.

Bunların hepsi sizin olmasını istediğiniz, bu nedenle böbürlendikçe böbürlendiğiniz, kibirden gözünüzün hiç bir şeyi görmediği BEKLENTİLERİNİZ.

SAYILMAK, SEVİLMEK, ÖNEMSENMEK, ÖZEL OLMAK…

Bu kapıları açan anahtar, giydiğiniz kıyafet, bindiğiniz araba, babanızdan kalan miras, iki katlı plazanız, bahçe içindeki süslü eviniz, imza yetkisine sahip olduğunuz mesleğiniz DEĞİL.

Milyon dolarlık bir insanda olsanız bile kibrinizin ve paranızın size açacağı kapılar beklentilerinizi karşılamayacaktır.

İnsanların kendileri yapmaktan hoşlanmadığı, ama karşısından gördüğünde çok hoşuna giden davranışların bütününde TEVAZU yer alır.

Gerçekten insanlar tarafından sevilen, sayılan, özel olarak nitelendirilen, kişilere baktığımızda en belirgin özelliklerinin TEVAZU olduğunu görebilirsiniz.

Onlarda zengin olabilirler, iyi giyinebilirler, iyi arabalara binebilirler, iyi meslekleri olabilir…

Ama bunları statü edinmek, saygınlık kazanmak, zorla sevilmek için kullanmazlar.

Tevazu sahibi insanlar ne kadar dünya malına sahip olurlarsa olsunlar, bu dünya malı – varlık onların hoş görüsünün, alçak gönüllüğünün önüne asla geçmez.

Onları bu kadar sevgili kılan en büyük özellikte budur zaten.

Kibirli, başkalarını aşağılayan, hiçbir şeyi kendisine yeterli ve layık bulmayan, hep daha fazlasına göz diken, elinde olanla da, olmayanla da övünen İNSANLAR HİÇ BİR ZAMAN ÇOĞALMAZ.

Allah varlıkları ile onları sınayacağı için önce verir verir ve azmalarını izledikten sonra bir bela ile varlarını yoklarını alır. Hatta bu kibirli insanların çoğunun soyları kurumuştur.

Ya da İsrail Oğulları, Siyonistler gibi lanetlenmişlerdir.

İsrail Oğullarının laneti kibirden gelir. Onlar kendilerini tüm insanlardan ve varlıklardan üstün görürler. Kibirleri o kadar büyüktür ki kendi ırklarını ve dindaşlarını ‘‘insan’’, diğer ırk ve dindaşlarını domuzlar olarak nitelendirirler.

Kibir işte böyle lanetli bir davranış biçimidir.

100 insan dizseler şu gün karşıma 85’inde kibir, gösteriş, ukalalık probleminin yer aldığını görebilirsiniz. Benmerkezcilik, kibirle birlikte insanoğlunu kuşatmış durumda. Gözlerimiz kör, kulaklarımız sağır ne yazık…

Oysaki o 100 kişinin içinden sıyrılan 15 kişi gibi tevazuu sahibi olabilsek…

Sırtımızda taşıdığımız kibir kamburundan bir kurtulsak, hayatın ne kadar kolay ve ne kadar güzel olduğuyla yüzleşeceğiz.

Umduğumuz sevgi, saygı bizi kucaklayabilir.

Formülü:

Çok bir şey yapmaya gerekte yok aslında: biraz nefsimizden uzaklaşmak, sıradanlaşmak, anlatmak yerine dinlemek, bilmek yerine, öğrenmek, inançlı olmak ve hoş görü sahibi olmak yeterli.

Ruhumuzun sakinleşmesi ve hiç tükenmeyen depresyonların, umutsuzluğun, kaygıların bitmesi için formül yukarıda.

Tevazuu ile artar, çoğalır, huzur bulursunuz.