MİLLİ İRADE Ne Diyor?
Nefise Köylü
Bir kitapta okumuştum. Sn. Necmettin Erbakan “ Bizler Siyonist hapishanesinde isyan çıkarmış bir avuç Müslümanız!” diyordu. Siyonist olarak kastettiği kişiler koskoca ülkeleri, binlerce nüfusu, paranın kölesi yaparak ekonomik tehditlerle yönetmeye çalışan dış odaklı para babaları ve küresel güçlerdi elbette ki. Bizim ülkemiz yıllarca bu boyunduruktan kurtulmak için çabaladı. Devletimizin başından çok iktidar geldi geçti görüşleri farklı olsa da çoğu durumun farkındaydı. Belki istemeyerek de olsa ülkenin o günkü ekonomik şartlarından dolayı bu dış güçlerin yaptırımlarına karşı bir duruş sergileyemese de bu duruma duydukları rahatsızlığı devamlı dile getirdiler. Zaman geldi geçti devletimiz stabil, güçlü, doğru stratejik adımlar atan, dış ve iç fark etmeksizin ülkemizin refahını ve huzurunu bozmaya çalışan tüm safsatalar ve saldırılarla yılmaksızın savaşan ve savaşları zaferlerle taçlandıran bir iktidar ve hükümet ile yönetilmeye başlandı. Bu Türkiye için bir dönüm noktası oldu. Dünya küresel çapta çok büyük kaosa sürüklenirken, sınır komşularımızın ülkeleri bir bir dış güçlerin elinde darmadağın olurken, ekonomik darbeler dünya ülkelerini bir bir yakış kavururken ülkemiz güçlü iktidar sayesinde tüm zorluklardan başarı ile sıyrılıyor ve güçlenerek yoluna devam ediyordu. Tüm dünya liderleri Türkiye’nin yeni dünya düzeninde aldığı güçlü ve taviz vermez yeni pozisyonu karşısında şaşkınlık içindeler. Bu güçlü duruş savunma sanayisindeki gelişmeler ve dünya siyaset arenasındaki son sözü söyleme etkinliği ile pekişerek daha da güçlenerek yoluna devam ediyor. Her ülkede olduğu gibi iktidar karşısında mutlaka muhalefet olmalı. Bizim ülkemizde de muhalif görüşler siyaset arenasında mevcut. Bu demokrasi ile yönetilen ülkelerde aslında çok da yapıcı bir unsur. Çünkü demokratik bir ortamda karşıt görüşler birbirlerini besleyebilir. Bir tarafın gözünden kaçan eksikliği diğeri tamamlayabilir. Ya da burası çok önemli; bir tarafın eksik bıraktığı idari yönetimdeki zaafları diğeri yeni bir yönetim planı ile tamamlayacağımı vaat ederek iktidara gelmeyi de isteyebilir. Bunların hepsi demokrasinin meyveleridir ve ülkeleri toplumları ileri taşıyarak olduğu durumdan daha iyi olmasını hedefleyen unsurlardır. Fakat Siyonist para baronlarının ayaklarına kapanmaktan kurtulmuş bir cumhuriyete, dünya siyasi arenasında son sözü söyleme gücüne erişmiş bir ülkeye, savunma ve saldırı unsurları ile dünyanın sayılı güçleri haline gelmiş bir vatana hiçbir muhalefet; Siyonist güçler, para baronları, terör örgütleri ile dolaylı yoldan iş birliği yaparak ve bunu saklama gereği de duymayarak, ülkesine size daha iyi bir gelecek vaat ediyorum diyemez… der de bunu bu ülke, bu vatandaş yemez. Sonra dillere şu dolanıyor; faydasız görüşler güle güle. Haklı olarak dolanıyor. Bu ülke bu vatandaş yıllarca Siyonist dış güçlerin, para baronlarının elinde oyuncak olan hükümet istemediğini üst üste seçtiği iktidarın ve liderin başarıları ile övünerek ve refah içerisinde yaşamanın huzur ile sandıkta tekrar aynı iktidarı seçerek zaten gösterdi. Şimdi nasıl aynı acizliği vaat eden muhalif bir görüşü kabul etsin? Sonra dillere dolanıyor; faydasız görüşler güle güle…
