Nefise Köylü

Hiç Şaşmaz

Nefise Köylü

BU ŞEHİRDE SÜREKLİ VE İSTİKRARLI BİR ŞEKİLDE DEDİKODUYA KONU OLDUYSANIZ, ŞEHİR SİZİ ÇOK YAKINDA ÇİĞNEYİP TÜKÜRECEK DEMEKTİR.

Geniş bir çevreye sahip olmak çoğu zaman çok elverişli bir şeydir. İşlerinizi çabuk halledersiniz, birçok alanda hayatlarınızı kolaylaştıracak avantajlar elde edersiniz, hayat içinde çözümsüzlükleriniz azalır, çözümler ise çoğalır bunu fark edersiniz.

İş dünyasında ya da aktif bir yaşam temposu içerisinde olan faal insanlar işe yarar, geniş bir çevrenin faydalı olduğunu bilir ve hayatları boyunca etraflarında bolca insanlar biriktirirler.

Çevre tarafından sevilen bir insanın aynı zamanda çevresi geniş olan insan olduğunu hepimiz biliriz.

Tabi Kastamonu gibi küçük şehirlerde geniş bir çevre demek bazı hususlarda hızlı haber akışına maruz kalmak anlamına da gelir. Çoğu kişiden önce, vuku bulan olayları siz duyuyor, kimsenin haber almadığı durumları siz haber alıyor olabilirsiniz.

Bana göre pek sevimli bir halde değildir bu durum. Dedikodu dediğimiz duruma girer bazen bu haber akışı… siz bana anlatma yada ben duymak istemiyorum deseniz de kulağınıza çalınır.

Velhasıl bu hafta içi bir sohbet esnasında şunu fark ettim; tarihler boyunca etnik özelliklerini kaybetmeyen toplumlardan biride Kastamonu halkıdır. 

Eğer bu il de bir kişi hakkında birden fazla alanda; 

‘‘O KÖTÜDÜR, O YALANCIDIR, O AHLAKSIZDIR, O DOLANDIRICIDIR, O KUL HAKKI YER, O MİKSER GİBİDİR KATAR KARIŞTIRIR, O HUZUR BOZAR, O KİŞİSEL EGOLARI İÇİN İNSANLARI ÇİĞNEMEYE ÇALIŞIR, O KÖTÜ KALPLİDİR…’’ gibi şeyler duymaya başladıysanız, o kişinin toplum içindeki saygınlığının sonunun gelmesi çok çok yakındır. 

Son derken neyi kast ediyorsun Nefise diye soranlar olacaktır. Burada kastettiğim son özellikle yukarıda kast ettiğim gibi saygınlığın sona ermesi durumu şeklinde sonuçlanır. Saygınlık demek her şey demektir. İşiniz, gücünüz, maddi varlığınız bunların tamamı itibarınızla doğru orantıda çoğalır ya da azalır.

Toplum içinde birden fazla insan ve topluluk sizin hakkınızda aynı şekilde dedikodu yapıyorsa Kastamonu’da süreç ateş olmayan yerden duman çıkmaz yargısı ile devam eder, insanlar dedikoduları önce doğrular sonrasında yargılamaya başlar ve sonunda bu dedikoduların sonucunda bütün itibarınızı kaybedersiniz.

Kastamonu’nu halkının bu özelliği benim en sevdiğim özelliklerindendir. Bana göre bu durumun özeti İLAHİ ADALETİN ENİNDE SONUNDA TECELLİ ETMESİ anlamına gelir.

Bu güzide şehirde, evliyalar şehrinde hiçbir andavala, hiçbir yalancıya, hiçbir ahlaksıza, hiçbir kötüye fazla müsamaha gösterilmez.

Bu şehirde hakkınızda kötü konuşulmaya layık olacak şekilde istikrarlı yakışıksız davranıyorsanız çok yakında, olan itibarınızı kaybetmeye çok yakınsınız, ilahi adalet toplumun elinden sizin içinde tecelli edecek demektir.

Hal böyle olunca Küçük illerin aklı başında olan, kötülük ve ahlaksızlık konusunda henüz müptela olmamış kişileri hatalarından çabucak dönüverirler. Çünkü istikrarlı bir şekilde hatalı yollarında devam ederlerse başlarına ne geleceğini az çok bilirler.

Kastamonu’da bunu en çok İŞ HAYATINDA görürsünüz. Çok duyarsınız, yahu o adam çok zengindi, şu şirketin sahibiydi, o kadın şu kurumun sahibiydi, şurada müdürdü… ne oldu? Yok oldular!

Pe ki geriye kimler kaldı? Gerçek profesyoneller, gerçek iyiler, hak yemeyenler, iş çevirmeyenler, kötülükten uzak duran, karşısındakinin yerine kendini koyanlar, iyiler kaldılar.

Gerçekten, BU ŞEHİRDE DEDİKODUYA KONU OLDUYSANIZ, ŞEHİRİN SİZİ ÇOK YAKINDA ÇİĞNEYİP TÜKÜRECEK OLMASINI ÇOK SEVİYORUM. Şehrin kendi doğal süzgeç mekanizması olmasını çok seviyorum.
 

 

Yazarın Diğer Yazıları