Nefise Köylü

Hatasız kul olmaz

Nefise Köylü

-Yeterince iyi değilim.

-İnsanlar ne düşünecek?

-Herkes bana bakıyor, sakin olmalıyım.

-Komik görünüyorum! Kendimi toparlamam lazım.

-Eyvah rezil oldum, şimdi ne yapacağım?

-Yine hata yaptım.

-Verdiğim kararlar yüzünden büyük zarara uğradım.

Düşünceleri size tanıdık geliyor mu?

Tabii ki geliyor çünkü hepimizde olan düşünceler.

Hikâyemize sahip çıkmamız zor olabilir ama bu, hayatlarımızı ondan kaçarak geçirmek kadar zor değildir. Savunmasızlıklarımızı kucaklamamız tehlikelidir ama sevgi ve keyiften vazgeçmek kadar tehlikeli değildir.

Hangisi daha risklidir? İnsanların ne düşündüğünü bırakmak mı, yoksa gerçekten nasıl hissettiğimizi, neye inandığımızı ve kim olduğumuzu bırakmak mı?

Bütün kalbimizle, kendimize dürüst olarak yaşamak hayatlarımıza inanılmaz bir değer katar. Sabah uyanmak ve 'ne halledilmemiş ve ne kadarı tamamlanmamış olursa olsun, ben yeterliyim' diye düşünmek ne kadar rahatlatıcıdır.

Gece yatağa, 'evet hatalarım var ve bazen de korkuyorum ama bu benim özümde iyi kalpli bir insan olduğum gerçeğini değiştirmez' diye düşünerek girmemiz gerekir. Hayatı bütün kalbinle, kendine dürüst olarak yaşama devrimine katılmak için bir davettir.

Her birimizin 'Benim hikâyem önemli, çünkü ben önemliyim' demesiyle başlayan küçük, sessiz, temel bir harekettir.

Dağınık, kusurlu, asi, hayatında bir sürü hatalar yapmış, ama aslında altın kalpli kişiliklerimizle yola devam etmemiz için içimize enerji dolduran bir harekettir.

‘Hatasız kul olmaz.’ diye klişe bir atasözümüz vardır.

Hangimiz hayatımızın herhangi bir döneminde hata yapmadık ki? Yanlış kararlar verdik… Buradan da artık dönüşü yok dediğimiz anlar yaşadık… Daha kötüsü olamaz dediğimiz büyük pişmanlıklar ve üzüntülerde yaşadık mutlaka.

İnsanoğlu olarak biz zaten yaşamı boyunca çeşitli sınavlardan geçmek üzere fani dünyaya gönderilmiş kullarız. Hata yapmak bizim doğamızda var.

Hata yapmak doğamızda olduğu gibi, aynı zamanda Allah tarafından doğamız gereği sahip olduğumuz diğer bir özelliğimiz hatalarımızı telafi edebilme, yanlıştan dönebilme, hayata yeniden umutla bakabilme özelliklerimiz.

‘Ölümden başkasına çare bulunur.’ Diğer biz özlü deyişimiz.

Hayata pozitif bakabilmek için kendimizi kusurlarımızla kabul etmemiz çok önemli.

Her hata, eksik, yanlış, komik, beceriksiz davranışımızdan sonra kendimizi suçlayıp yargılamak yerine evet bu kez komik duruma düştüm ama bir daha böyle bir olay yaşarsam,  aynı hatayı yapmam diyerek yola devam etmek gerekir.

Önce kendimize tolere etmeyi, kendimizi hoş görmeyi,  kendimizi sevmeyi öğrenmeliyiz. Bunu başaramadan çevremizde ki insanları tolere etmek, sevmek, affetmek mümkün değil.

İnsanların neredeyse %60’nın üzerinde ne yazık ağır depresyon belirtisi görebilirsiniz. Yani her 100 insandan 60’ı korkunç derecede öfkeli, tahammülsüz, karamsar, kaygılı, enerjisiz, umutsuz… Derin bir karanlığın içinde.

Tüm bu karanlığın temelinde, sabah uyanmak ve 'Ne halledilmemiş ve ne kadarı tamamlanmamış olursa olsun, ben yeni bir güne başlıyorum ve her şey daha iyi olacak' diye düşünmemek var.

Hatalar, kusurlar, beceriksizlik olacaktır. Biz kusurları ile güzel olan insanlarız. Kusurlarımızda ısrar etmeden, onları kabul ederek ve düzeltmeye çalışarak yolumuza motive bir şekilde devam etme çağrısı bu gün ki yazım.

Sonunda vaat edilmiş ödülü çok büyük olan bir yola çıktık diyelim. Doğumdan-ölüme kadar olan yaşantımızı bu yol tasvir etsin.

Yolun sonuna erdiğimizde mükâfatı çok büyük. Cennet ya da cehennem bizi bekliyor.

Yolda küçük tümsekler, derin çukurlar, büyük yokuşlar, uzun düzlükler, keskin virajlar olacak mutlaka…  Cennete erişmeyi ne kadar istediğimiz bu yolu ne kadar istikrarlı geçeceğimize bağlı.

Yolun sonunda ki ödülü büyük doğrudur. Cennette olabilir, cehennemde. Ben cenneti tercih ederim.

Dolayısı ile her önüne çıkan tümsekte geri dönerek, her virajda ısrarla aynı şarampole yuvarlanarak yolun sonuna erişmeye çalışmak bizi mahvedecektir. Kaygı, depresyon, başarısızlık, umutsuzluk, karamsarlık hayatımızı mahvedecektir.

Hatalarımızdan ders çıkararak, bir daha aynı hatalara düşmemeye çalışarak motive bir şekilde yola devam etmeliyiz.

Zor değil…

Zor olan karamsar, umutsuz, başarısız, kaygı dolu, hatalardan göz gözü görmeyen yaşantımıza ısrarla aynı şekilde devam etmeye çalışmak.

Kolay olan kendimizi severek, doğru yola girmeye çalışmak.

Hatalarımızı telafi edeceğimiz ve kendimizi daha çok seveceğimiz sabahlara uyandığımızda, güzellikler beraberinde gelecektir.

Hayatınızın ne kadar güzelleştiğine ve düzene girdiğine inanamayacaksınız.

Yazarın Diğer Yazıları