Gezelim Görelim Köşesinde Bozcaada

Bu hafta kendi yöremizden ve memleketimizden çıkarak sizi birkaç kez gittiğim ve her seferinde mükemmel bir tatil geçirdiğim Bozcaada’ya götürmek istiyorum.

Bozcaada ülkemizin en batısında yer alıyor desem yalan olmaz. Bu nedenle Bozcaada rüzgârgüllerinin olduğu Polente tepesinden ülkemizdeki en güzel GÜN BATIMI manzarasını izleyebilirsiniz.

Bozcaada’yı tanınır yapan en büyük özelliklerden biride bu muazzam gün batımıdır zaten.

Bozcaada’ya ilk kez 2014 yılında gitmiştim. Açık söylemek gerekirse o zamanlar Bozcaada ucuz tatilin adresiydi. Üniversiteden yeni mezun, henüz yeni yeni iş hayatına girmiş, çok parası olmayan gençlerin keşif noktasıydı Bozcaada…

Her giden geri geldiğinde Ayazma plajından, Polente tepesinden, denizden, kumdan güneşten bahsediyordu. 2014 yılında Bozcaada spesifik, özel olarak gitmeyi tercih edeceğiniz, çoğu insanın haberdar olmadığı bir gezi noktasıydı.

Önce size Bozcaada’ya nasıl ulaşılır biraz ondan bahsetmek isterim.

Bozcaada, Çanakkale ilimizin bir ilçesidir. Bozcaada’ya tek ulaşım yolunun tekne ya da feribot olduğunu zaten söylememe gerek yok sanıyorum. Bozcaada feribotları, Geyikli ilçesinden kalkar. Bu nedenle öncelikli olarak ister şehirlerarası otobüsle, ister kendi aracınızla önce Geyikli ’ye ulaşmanız gerekir. Feribot saat ve ücretlerine internet sitesinden ulaşabilirsiniz. Herhangi bir aracınızla feribota atlayıp Bozcaada’ya ulaşabileceğiniz gibi yayan olarak gidiyorsanız da yine feribotla Bozcaada’ya ulaşabilirsiniz.

Ben 2014 ve 2018 yıllarında iki kez gittim. İki tatilimde de şehirlerarası otobüsle Geyikli sahile ulaşıp oradan feribotla yayan olarak Bozcaada’ya geçtim. Bana göre Bozcaada’ya arabayla gitmek doğayı tahrip etmekten başka bir şey değil. Adı üstünde burası bir ada ve yüzölçümü çok küçük, şehir merkezi araç kullanımına uygun değil, yolları daracık, tabiatı bozmamak için dar yollar ile ada çevresinde ulaşım sağlanıyor. Turistler son model gösterişli ve doğa düşmanı araçları ile adaya yığıldıkları zaman kocaman bir kaos meydana geliyor. Ada içinde bir yerden bir yere gitmek zulüm haline geliyor. Zaten ben ikinci gidişimde yani 2018 de gördüm ki Vandal, zengin oldukları için kendilerini elit sanan, cahil, gösteriş meraklısı, özenti insanlar yavaş yavaş adayı talan etmeye başlamış ne yazık.

Bu yazımın amacı birazda DUYARLILIK UYANDIRMAK aslında. Ben 2014’te ilk gittiğimde Bozcaada bir doğa harikasıydı. Adada YABANCI MADDE YOKTU- DOĞAYA AYKIRI HİÇ BİR UNSUR YOKTU. 2018’de gittiğimde VANDAL, GÖRGÜSÜZ, GÖSTERİŞ MERAKLISI, SÖZDE ELİT, SÖZDE ÇAĞDAŞ magandalar tarafından talan edilmeye başlandığını gördüm.

Parayı görünce kurallar ne kadar esner? Türkiye’nin her tarafında PARANIN KARŞISINDA ESNEYEN KURALLAR OLMASINDAN İĞRENİYORUM. Her yazımda da bunu sıkça dile getiriyorum.

BOZCAADA ülkemizin cennet köşelerinden sadece bir tanesi. Tabi ki gidilip görülmeli, turizm amaçlı hizmet vermeli ama YETKİLİLER TARAFINDAN tüm doğası, tarihi dokusu, sokakları, plajları, BOZCAADA İLE ALAKALI ne varsa korunmalı. Net ve yaptırımları olan kurallarla ada koruma altına alınmalı.

Neyse, bu kadar eleştirisel yorumdan sonra Bozcaada’yı benim için özel kılan detaylardan sizlere bahsetmek istiyorum.

BOZCAADA deyince akla önce Ayazma plajı, Rum Sokağı ve meyhaneleri, Polente tepesi gelir. Bozcaada’ya gittiğinizde feribottan indiğiniz nokta adanın çarşısıdır aslında, ücra bir köşede feribottan inmeyeceksiniz. İndiğiniz noktada ada ile ilgili her şeye ulaşım sağlayabileceğiniz bir çarşı sizi karşılar. Buradan kalacağınız pansiyona, eğer pansiyon merkezde ise yürüyerek ulaşım sağlayabilir, Ayazma, Sulubahçe, Habbele tarafına gidecekseniz eğer dolmuşa binebilir, alışveriş yapabilir, ÇINARALTI kahvesinde simit yiyip, çay içerek soluklanabilir, POLENTE CAFE YA DA DİĞER MEKÂNLAR DA susuzluğunuzu giderebilir, Polente Cafe’ye gelmeden araç kiralama noktaları göreceksiniz, bu noktalardan motosiklet, bisiklet ya da araba kiralayabilirsiniz.

Bozcaada, pansiyonların konaklama hizmeti verdiği, yıldızlı otellerin bulunmadığı bakir bir ada idi ama tabi son yıllarda konaklama hizmeti veren pansiyonlar kendilerini aşmışlar diyebilirim. Ultra lüks fiyatlara, ultra konforlu ve farklı hizmet anlayışını benimsemiş durumdalar. Tabi makul konaklama fiyatları hizmet veren pansiyonlarda bulabilirsiniz.

Pansiyon konaklaması genellikle oda-kahvaltı şeklinde olduğundan öğle yemeği, akşam yemeği hizmetlerini dışarıdan almanız gerekir ki bu konuda adada ki tüm mekânlar da enfes mezeler, yemekler tadabilirsiniz bunu garanti ediyorum. Ada üzüm bağları ile meşhur tabi ki bir şarap kültürü var. Şarapları deneyimleyebileceğiniz birçok mekânla karşılaşacaksınız ama ben özellikle iskeledeki ASMA6 ve Ayazma Plajı’na inerken sağınızda kalan MANASTIR restoranları tavsiye etmeden geçemem.

Tabi ki adayı dolaşacaksınız keşfedeceksiniz ama ÇİÇEK PASTANESİNDEN damak çatlatan kurabiye yemeden, limonata içmeden, Çarşamba günü Bozcaada pazarını gezmeden dönmemelisiniz. Bozcaada’nın pazarı bir harikadır. Halen oranın sergicilerinden aldığım yaz bilekliklerini ve halhallarını kullanıyorum.

Gelelim plajlarına ve denizine… Ege denizi ve birazda kuzeyde haliyle biraz serin gelebilir. Ama deniz bana göre tarifsiz. Metrelerce derinlikte bile dibi görebileceğiniz tertemiz bir deniz düşünün, muazzam bir güzellik. En bilinir plajı Ayazma diyebilirim. Şezlong, şemsiye, soyunma kabini, yiyecek ve içecek ihtiyaçlarınızı rahatlıkla karşılayabileceğiniz, tam kapasite hizmet veren bir plaj Ayazma plajı. Ama ben özellikle AKVARYUM KOYUNU da ziyaret etmenizi önemle tavsiye edeceğim.

Özel bir yer BOZCAADA, anlatacak birçok güzelliğe sahip çok özel bir yer. Böyle güzel yerleri anlatırken bazen yazının ne kadar uzadığını fark edemiyorum. En nihayetinde bir gazete yazısı bu sebeple tadında bırakmakta fayda var. Tüm okurlarıma keyifli bir yaz ve güzel günler diliyorum.