Nefise Köylü

DOĞU EKSPRESİ, KARS, ÇILDIR, ANİ HARABELERİ, NEFİSE KÖYLÜ GÖZÜNDEN…

Nefise Köylü

Çok yakın dostum bir zamanlar sanıyorum 2013-2014 yıllarında Kars Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğü yapmıştı, uzun süredir atılmak istediğim bu macera gündeme geldiğinde hemen kendisini arayıp bilgi aldım. Sağ olsun çok da aydınlatıcı bilgiler verdi. Çok sevdiğim can kardeşim kıymetli başka bir dostumla yolculuğa çıkmaya karar verdik. Kars'a tabii ki İstanbul veya Ankara'dan uçakla gidebilirdik ama bunu tercih etmedik. Kars denince ilk akla gelen aslında DOĞU EKSPRESİ idi bizim tercihimizde doğu ekspresinden yana oldu. Üstelik yolculuğu iki bayan arkadaş yapacaktık. Öncelikle tarih belirlemiştik, doğu ekspresinin yolculuk fotoğraflarını çekmek ve çıldır gölünün buz tutmuş zemininde kızağa binmek için özenen dostlarımız Kars seyahati için mutlaka kış aylarını tercih ediyorlar. Bizim için Ani Harabeleri ve tarihi dokuyu detaylı inceleyebilmek daha önemliydi o yüzden tarih tercihimiz haziran ayından yana oldu. Doğu Ekspresi yaz aylarında daha az yoğun oluyor bu inkar edilemez. Fakat yine de biletleri almak için pratik olmalısınız biletler TCDD’nin sitesinden ya da uygulama üzerinden alınabiliyor. Tek sıkıntı sizin yolculuğunuza 20 gün kala biletler satışa çıkıyor. Yani yolculuğu aylar öncesinden planlayıp biletlerimi alayım şurada kenarda dursun diyemiyorsunuz. Bilet alırken vagon ve özellikle en en önemlisi kompartıman seçebiliyorsunuz. Yolculuk net 24 saat süren uzun bir yolculuk dolayısı ile seyahat ederken konfor önemli nispeten. Tren birçok istasyona uğruyor bu sebeple ara istasyonlarda binenler inenler oturarak seyahat edilebilen vagonları tercih ediyorlar bilet fiyatı da ona göre... Doğu Ekspresi yolculuğu için bizim tercih edeceğimiz vagonlar belli, kompartımanlar ise iki yatak üst üste olan ve köşede masası olan iki yataklı ve iki yatak alt sırada iki yatak üst sırada olan ve ortada minik masası olan dört yataklı olanlar. Yataklı diye bahsettim bu yatakların alt sırasındakiler normal şartlarda kapalı vaziyette koltuk şeklinde, çekyat gibi düşünebilirsiniz. Bizim gibi rahatına çok düşkün ve yabancılardan çok haz etmeyen kişilerseniz dört yataklı kompartımanı tercih etmelisiniz. Biz dört koltuğu da satın aldık. Eşli gitmek isteyen ve tek kişi seyahat eden dostlar genellikle iki yataklı olan vagonları tercih ediyorlarmış bilginiz olsun... Çoğu seyahat severde gidiş yolculuğunda Doğu Ekspresi’ni tercih ederken dönüş yolculuğunda uçak tercih ediyorlarmış. Biz gidiş dönüş tren tercih ettik. Vagonlar ve kompartımanlar kesinlikle çok eski, kompartımana girer girmez keşke biletler biraz daha pahalı olsa ama bu kompartımanlar ve vagonlar bakımlı olsa dedik. Yolculuğun yüzde 70’lik kısmında internetiniz çekmeyecek o yüzden teknolojik aletlerinize film, müzik indirin derim. Biz kitap okuyamadık çünkü kitap okurken nedense midemiz bulandı. Bir seyahat handikabı herhalde... Kompartımanların kapılarında içeriden kilit var perdede var ama dışarıdan kilit yok, dışarıdan yemek vagonuna giderken kapımı kitleyim derseniz kapının anahtarını kompartıman sorumlunuz aksi biri değilse ondan isteyebilirsiniz. Kompartımanlarda tam kapının üstünde priz var esasen çoğu kompartımandaki çalışmıyor ne yazık o yüzden insanlar powerbanklara sarılıyorlar ya da ortak alanlardakileri kullanıyorlar. Bizimki şansımıza çalışıyordu. Kesinlikle yanınıza 2-3 metre uzunluğunda bir uzatma kablosu almalısınız. Yoksa telefon veya teknolojik aletler ayak ucunuzda kalıyor sürekli kalkıp kontrol etmeniz gerekiyor. Bizde Kars'a ayak basar basmaz hemen dönüş yolculuğu için uzatma kablosu aldık. Kompartımanlarda büyükçe camlar var bu camlarında perdeleri var ve camların üst minik kesiti isterseniz hava almak için açılabiliyor. Haziran ayında seyahat ediyor olmamıza rağmen trenin içi muazzam soğudu gece ama ısı sorunu yok kompartımanlarda merkezi ısıtmak veya soğutmak için havalandırma sistemi var ayarlayabiliyorsunuz. Kompartıman sorumlusu tren hareket edince battaniye, yastık, çarşaf dağıtıyor yatak başına 1 adet. Biz gitmeden önce ayıcıklı, çiçekli böcekli, kalpli nevresim takımı götürenlerle dalga geçiyorduk ama resmen söylediklerimizi bir bir yuttuk. Verilen nevresimler, çarşaf, kılıf yıkanmış ama üzerlerinde lekeler var, götürdüğünüz çarşafın, yastık kılıfının, nevresimin şekli şemalı önemli değil ama mutlaka götürün. Dağıtılanlara geçirdiğimiz ürünleri bir kez de kendi nevresimlerimize ve kılıflarımıza geçirdik ancak içimiz öyle rahat etti. Yanınıza alacağınız bir diğer şey bir termosta sıcak su ya da sıcak su elde edeceğiniz bir aparat. Çünkü yol boyu en çok tükettiğimiz şey poşet çay ve hazır kahvelerdi. Bunları tüketmek için bardak vs. gerekli aparatları da almalısınız. Dolayısıyla az kıyafet çok eşyalı bir valiz olmalı. Kompartımanlarda valizlerinizi koyacak yeriniz var merak etmeyin. En çok merak ettiğimiz şeylerden biri WC konusuydu? Her vagonda iki giriş kapısı var vagonun başında ve sonunda, bu giriş çift yönlü yani hem sağda hem solda var, o kısımlarda oluşan koridorlarda tuvaletler var. Tuvaletlerden biri yani vagonun başındaki alaturka tuvalet lavabo şeklinde, vagonun sonunda ki klozet lavabo şeklinde. Birde ayrıca klozetli tuvaletin hemen yanında banyo ve lavabo şeklinde bir oda var ama oraya kompartıman sorumlusu yastık vs. yığmış kullanılmıyor. WC’ler sadece vagona bindiğimiz anda temizdi sonra içler acısı bir hal aldı ve temizlenmedi. Yanınızda tuvalet kağıdınız, sıvı sabununuz olmalı tabi ki. Sifonlar çalışıyor, lavabolarda su var sıkıntı yok ama insanımız o kadar pis ki toplu alanlarda WC kullanım kültürü bence ülkemizde hiç gelişmedi, tüm sorun bundan kaynaklanıyor. Gelelim yemek konusuna, trenin en başta ki vagonlarının bir tanesi restoran olarak tasarlanmış, her saat açık, bizim bindiğimiz trende terk edilmiş bir havası vardı. Köşede bar gibi bir alan düşünün arkası mutfak. Masaların üzerinde menüler var fiyatlar pahalı değil ama ürünler kötü. Hazır bardak çorba, hazır döner dürüm, çiğ köfte dürüm vs. özetle biz orada karnımızı doyuramadık. aç seyahat etmedik tabi ki , annemizin sarmaları, kendi yaptığımız kekler, Ankara'dan aldığımız tazecik meyveler ve hazırladığımız sandviçler imdadımıza yetişti. Her şeye rağmen gidişi de dönüşü de harika bir deneyimdi. Böyle uzun yolculuklarda içsel anlamda evriliyorsun, özgüven tazelenmesi, keşifçi hissetmek gibi... Herkeste farklı olacaktır. Benim için etkileyici bir deneyimdi. Bu arada tren Sarıkamış’ı geçince Kars’a girmek üzereyken manzarası çok hoş bir yerde neredeyse duracakmış gibi yavaşlıyor. Tam sabah çok erken saat olduğu için ne oluyor ya böyle demeyin. Makinist bilerek treni yavaşlatıyor, yolcular trenin kapısını açarak fotoğraf çekiyorlar. Bu yolculuğun bir ritüeli gibi olmuş. Hani yazının başında bahsettiğim arkadaşım var ya işte o bize öyle güzel yol gösterdi ki; KARS SEYAHATİNDE NEREDE KALINIR? ve ŞEHİR İÇİ ULAŞIM NASIL SAĞLANIR? ... Kars'a gidiyorsanız size Karsı Şirin otelini tavsiye ederim dedi. İyi ki demiş o kadar memnun kaldık ki. Otelin yeri muhteşem merkezi, çıldır ve ani harabelerine gitmek için bir taşına ihtiyacınız olabilir mutlaka ama Kars şehir merkezi için arabaya gerek yok otelden çıktıktan sonra yürüyerek komple gezebilir ve tekrar otelinize dönebilirsiniz. Otel tam olarak Kars'ın çekirdeğinde diyebilirim. Üstelik orada Kars'ın tarihi yapılarının restorasyonunda görevli mimar hanımlarla tanıştık ne güzel sohbetler gerçekleştirdik. Odalar mükemmel konforluydu. Şehir içi ulaşım ve taşıt işini nasıl çözdük? O noktada otel sahibi Hücet Bey bize çok çok yardımcı oldu. Aklımızda araba kiralamak vardı rahat rahat gezmek üzere ama acayip pahalı bir maliyet çıktı hesapladığımızda işin içinden çıkamayınca tavsiyemizi aldık... Kars’ın bilindik simalarından esasında ticari taksisi ile yerli veya yabancı turist gezdiren ama kesinlikle bundan daha fazlası dostumuz KARSTURVİP ile tanıştık. Bu kadar mı mükemmel tur hizmeti verilir dostum diyeceğim bizi önce tren garından aldı otelimize bıraktı sonra ertesi gün sabah için kendisi ile anlaştık. Bizi otelden aldı ve maceramız başladı bakmayın taksici olduğuna tam teşekküllü bir tur rehberi üstelik eşi konservatuar mezunu Türk Halk Müziği Sanatçısı kendisinin sesi eşliğinde şahane türküler dinleyerek, bizim hiç bir tarif vermemize gerek kalmadan bize süper bir güzergah çizdi ve gezilebilecek her yere götürdü en son aldığımız Kars 'ın harika peynirleri için bizim yerimize pazarlık bile etti. Rotamız önce Kars merkezde bulunan harika müzeler, sonra çıldır gölü arada balık yemece, sonra ani harabeleri, dönüşte Kars kalesi, peynir alışverişi, Hasan Harakani Hazretleri Türbesi ve otel oldu. Hızlandırılmış ama mükemmel verimlilikte bir tur... Yeri gelmişken dostumuz KARSTURVİP’e de kocaman teşekkür ediyoruz. Anlattıklarım kadar unuttuklarımda vardır. Mesela Kars merkezde bulunan mimari, tarihi doku, Türkiye’nin neredeyse en kuzey doğu ucunda yer alıyor olmasına rağmen insanlarının sıcak kanlılığı ve hareketli sokakları, otelin önünde akşam yakılan ateş, çalınan gitar ve söylenen Azerbaycan şarkıları harikaydı. Böylece Doğu Ekspresi, Kars, Çıldır Gölü, Ani Harabeleri gezimizin sonuna geldik.

Yazarın Diğer Yazıları