
Bozuk Zeminde Sağlam Adım Atılmaz!
Nefise Köylü
Sinirlerinize hakim olun!
Bu yılların, bu günlerinde, bu dünyanın, bu Türkiye’sinde yaşıyorsanız sinir sisteminiz su kaynatıp hararet yapmasın diye bolca fan açmanız lazım.
BOZUK İNSANLARIN SİNİR SİSTEMİNE SICAKTAN ÇOK DAHA FAZLA ZARAR VERDİĞİNİN OLDUKÇA FARKINDAYIM.
Genellikle tüm yazılarımda iğneyi kendime çuvaldızı başkasına batırırım.
Körü körüne eleştiride bulunmaktan özellikle kaçınırım. Fakat son zamanlarda insanlarda, ortamlarda çok bozuk…
Burada anlatmak istediğim şey şu; siz ne kadar doğru düzgün olmaya çalışırsanız çalışın, doğru yerde doğru davranın, sonuç yine aynı… İyi bir insan olmak için harcadığınız çaba boşuna gidiyor gibi…
Yaz sezonundaki Kastamonu’dan bahsedeyim biraz size…
Kış sezonundaki Kastamonu ile aynıydı aslında.
Kastamonu kendi halinde, il yüzölçümüne göre nüfus yoğunluğunun bulunmadığı, mülteci oranının oldukça az olduğu, diğer illerimize göre temizliği ve doğal güzelliği ile göz dolduran bir şehir.
Üstelik son yıllarda pandemiden sonra eğitimli insan göçü almaya başlayan bir il Kastamonu.
Özellikle sahil şeridinde ki güzide ilçelerimize, aslen Kastamonulu olmayan fakat Kastamonu’ya hayran kalmış dostlarımız yerleşmeye başladı.
Buraya kadar her şey çok güzel ve iç açıcı.
Her zaman olduğu gibi yine madalyonun diğer yüzü var.
Güzide il merkezimiz ve ilçelerimizde geçmişe göre suç oranı sanki giderek artıyor.
Biz memleketimizi överken, yere göğe sığdıramazken, GÜVEN ve HUZUR ortamının ZEMİNİNİ KİMLER BOZUYOR.
Bu kez yazımda doğrudan eleştiri söz konusu…
Trafik canavarı magandalar,
Aile içi şiddet yanlısı zorbalar,
Mafyacılık oynayan şakacılar,
Hırsızlıktan zevk alan utanmazlar,
Türkiye bir hukuk devleti, yasalar ve yaptırımları çok net. Yasalarımız oldukça caydırıcıda. FAKAT İNSANLAR sorumsuz ve suçlu olacak kadar akılsızlar.
Bu insanları ben şöyle tasvir ediyorum: dümdüz bir yol düşünün, ağaçlar arasında, yeni yapılmış ve tertemiz, koşarak ilerlemek isterseniz dimi… düşme, takılma, sendeleme ihtimaliniz eğer adımlarınız sağlamsa neredeyse hiç yoktur. Ama sonra bu bozuk insanlar gelir o yolu orasından burasından kazmaya başlarlar. Kocaman çukurlar açarlar. İşte toplum ve şehirler bu insanlar yüzünden böyle dejenere olur.
İstanbul’da doğdum büyüdüm daha nice bozuk zeminler ve bozuk hayatların yok oluşunu gördüm… Diyenler vardır aramızda.
Büyük şehirler zaten öyle, ne yazık öyle…
Ama bizim güzide Kastamonu’muza bu adi suçlar ve bu suçları işleyerek toplum huzurunu doğrudan bozan insanlar hiç yakışmıyor.
Elbette ki suç işlemeye evrilmiş olan bir zihniyeti nasihat veya ikazla toplumun diğer bireylerinin durdurması çok zor.
Bu durumda iş yasalara ve yasa uygulayıcılarına düşüyor.
Ben, İLİMİZ VE İLÇELERİMİZ GENELİNDE KESİNLİKLE DAHA FAZLA DENETİM İSTİYORUM.
İLİMİZ VE İLÇELERİMİZ MAHALLELERİNDE DEVRİYE GEZEN KOLLUK KUVVETLERİ İÇİMİZİN HUZUR VE GÜVEN DOLMASININ YEGANE NEDENİ.
Bu memlekette yaşayan ve sağlam zeminde, sağlam adım atmak isteyen, güven içinde huzurlu yaşamayı hak eden vatandaşlar olarak bizlerde duyarlı olmalıyız tabi ki.
Suç teşebbüsü, huzur bozucu girişim, güvenlik ihlali gibi durumları ilgili telefon ve iletişim kanallarından kolluk görevlilerine bildirmek bizim en büyük görevimiz.
Polis İmdat: 155
Jandarma: 156
İtfaiye: 110
Orman Yangın: 177
Hızır Acil: 112
Belediye Zabıta: 153
Alo Çevre:181
Hepimize oldukça duyarlı ve sakin, huzur dolu günler diliyorum.