Bayramın Mis Kokusu
Nefise Köylü
Bizim bayramlarımız mis kokar. Ailelerimiz ile kavuşmamızın verdiği heyecan, memleketimize varmamızın getirdiği coşku, bayram sabahı mis gibi bir huzur kokusuna dönüşür. Sevinç, heyecan, bolluk, bereket hepsi aynı anda yaşanır ruhumuzda.
Yıl içinde hasretle beklediğimiz Mübarek Ramazan ayının arınmışlığının ardından kavuşuyoruz Kurban Bayramına. Herkesin memleketinde farklımı kutlanır bilmem ama bizim memleketimiz Kastamonu’muz da bir başka kutlanır bayramlar.
Arife günü mezarlıklarımızda buluşuruz mesela… öyle aile kabristanına gidip dua etmekten bahsetmiyorum. Tüm köylü bir araya gelir erkekli, kadınlı, çocuklu… köyün hocası da dualara öncülük etmek üzere orada bulunur. Tüm vefat edenlere, tüm ailelerin fertlerine hep birlikte dua edilir. Sonra çocuklara şeker dağıtılır.
Bir bayram sabahı vardır ki sormayın. Hani eskidendi o bayramlar dediğiniz bayramlar bizim memleketimizde hiç eskimedi. Yine her bayram sabahını, ilk kez giyeceği bayramlığı başucunda bekleten çocuk heyecanı ile yaşıyoruz.
Bunun nedeni kaybolmayan ve sıkı sıkı bağlı olduğumuz geleneklerimiz. Büyükşehirlerin dejenere ettiği, yaşamaya ve devam ettirmeye müsaade etmediği geleneklerimizi güzel memleketimizde yaşatıyoruz.
Bizler şanslı Müslümanlarız. Canım vatanımızın, her ilinde, her ilçesinde, her köyünde ve mahallesinde, Yüce Devletimizin ve Milletimizin birlik-bütünlüğünün verdiği güç, güven, huzur ortamında bayramlarımızı iman dolu ve coşkuyla kutluyoruz.
Peki ya diğer Müslüman ülkeler? Kutsal bayramlarında aynı mis kokulu bayram sabahlarına kavuşabiliyorlar mı?
Evet, Siyonist ve Evanjelist bağnazların elinde yıllardır her ramazan ayında ve her bayramda, normalde gördüğünden kat ve kat eziyet gören Filistinli Müslüman kardeşlerimizden bahsediyorum.
Allah’ın imana davet etsin diye gönderdiği peygamberleri, kendi uydurdukları İncil ve Tevrat da sözde vaat edilen sapkın düşüncelere alet ederek, bu peygamberleri ilahlaştırarak sapkın ideallerinin peşinden sapkın bir şekilde giden Siyonist ve Evanjelistlerin gözü her zamankinden daha kör ve her zamankinden daha fazla kin dolu. Bu kin her geçen an daha da büyüyerek, masum Müslümanların üzerine eziyet ve çile olarak yağıyor. VE MÜSLÜMAN ALEMİ NE YAZI DURUMA KÖR, SAĞIR VE SESSİZ!
Bu sapkın Siyonistlerin amacı düpedüz Mescidi Aksa’nın altını oymak. Bunu kinaye ederek söylemedim. Tam olarak, kelimenin tam anlamıyla Mescidi Aksa’nın altını oyarak, Mescidi Aksa’yı yok ederek, altında var olduğunu inandıkları Süleyman Mabedini ortaya çıkarmak ve tapınmak istiyorlar.
Kendileri kutsal kitap diye yazdıkları, sapkın, yalan, hayal ürünü gerçekliğe öyle şuursuzca bağlılar ki, tüm dünyanın maddi gücünü bu sapkın idealleri gerçekleştirmek üzere ellerinde tutarak, masum Müslüman kardeşlerimize, tüm dünyanın gözlerinin ödünde, en mübarek günlerinde hayasızca, zalimce, insanlık dışı eziyetlerine devam ediyorlar.
Bizim huzurlu vatanımızda, memleketimizde, evimizde duyduğumuz mis gibi bayram kokusunu, dünyanın başka yerlerinde, bazı Müslüman kardeşlerimiz kalplerinde ve ruhlarında imanları sayesinde hissetseler de, huzurlu bir bayram sabahı yaşayarak duyamıyorlar ne yazık.
Ben ülkemin huzurlu ve güvenli topraklarında bayramın mis kokusuna uyanacağım sabahta, diğer sabahlar gibi dünyanın neresinde olursa olsun, eziyet gören, zalimin zulmü altında ezilen, çaresiz kalan Müslüman kardeşlerimiz için dua edeceğim.
Allah Ülkemize, Devletimize, Milletimize, Huzurumuza ve Başarılı Devlet Yönetimimize Zeval vermesin ve dünyanın neresinde olursa olsun tüm Müslüman kardeşlerimizin bayramı mübarek olsun.
