Bana Türklüğü Anlatsınlar, Bana Türk Olmayı Anlattırsınlar
Nefise Köylü
Yazılarımda hayatın tam içinde yaşadığım anlardan örnek vermeyi her zaman çok seviyorum. Yaşanmış bir anı anlatırken sanki o anki duyguyu da kelimeler üzerinden siz değerli okurlarıma hissettirebiliyorum gibi geliyor.
Bu hafta ortasında yine bir iş gezisi esnasında son derece değerli bir eğitimci ile sohbet etme fırsatı buldum. Konuşma esnasında konu nereden nereye geldi deriz ya bazen, sohbetimiz esnasında tamda böyle oldu.
İki TÜRKLÜĞE âşık milliyetçi insan bir araya gelince demek ki böyle oluyor dedim içimden.
Yazımın başlığında da dediğim gibi bana TÜRKLÜĞÜ ANLATSINLAR… Milletine aşık, milleti ile övünen insanın başımın üstünde yeri var.
Türk milleti doğuda Japon denizinden, batıda Baltık denizine; Kazan-Güney Sibirya hattından güneyde Hindistan'a; Ortadoğu'ya ve Kuzey Afrika'nın Atlas Okyanusu kıyılarına kadar uzanan sahada, belirli zaman dilimleri içinde, çeşitli hanedan adları altında hükümran olmuş dünyanın en eski milletidir.
Türklerin en çarpıcı özellikleri: soylu, merhametli, hoşgörülü, yardım ve konuksever olmalarıdır. Onlar, kadına, yaşlıya ve çocuğa karşı son derece sevgi ve saygı beslerler. Başka uluslarla ilişkilerinde çıkan sorunlara anlaşma ile çözüm yolu aramayı yeğlerler.
Şu an dünya üzerinde resmi olarak TÜRK MİLLETİNİN devleti olan 7 büyük devlet bulunmaktadır. Bu devletler Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak sıralanabilir.
Ama değerli eğitimci dostumun da dediği gibi Türk deyince aklınıza tüm dünya gelmeli.
Dünya üzerinde her toprak parçası biraz Türk’tür aslında. Neden mi dünya üzerinde her toprak parçasında biraz Türklük vardır?
Çünkü Türkler hep çalışırlar, genelde hep üretirler, çok girişkenlerdir, hiç korkmazlar, hiç yılmazlar, hiç engel tanımazlar, her zaman çözüm yolu arar ve çözüm bulurlar, kimsenin beğenmediği yerlere gider inşa ederler, yok orada iş yapılmaz denilen yere gider üretim yaparlar, hayır ya orada o sektör gelişme kaydetmez denilen yere gider ihya ederler…
Türkler çalışkandır, hayırseverdir, vicdanlıdır, korkusuzdur.
Eğitimci dostumun da dediği gibi bunu en çok yurt dışına çıktığınızda görüyorsunuz. Osmanlı malumunuz; Türk ve İslam tarihinin olduğu kadar, dünya tarihinin de gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklarından biri olarak 624 yıl boyunca hüküm sürmüştür.
Avrupa kıtasının ortalarına kadar ilerleyen ve medeniyetini, kültürünü, eserlerini oralara kadar götüren Osmanlı İmparatorluğu sayesinde eğer yurt dışı geziniz Balkanlar ve civarına ise Türklüğü hem tarihi ile hem de bu günü ile doyasıya hissedebilirsiniz.
Bunun dışında dünyanın neresine giderseniz gidin eğer inkâr etmezseniz Türklüğü her yerde görebilirsiniz. Yurt dışında yapılan yeni mimaride, ulaşım ihalelerinde, restorasyon ihalelerinde, enerji şirketlerinin başında, gıda sektörünün öncüleri arasında, tekstil fabrikalarının liderlerinde hep Türkleri ve Türk markalarını göreceksiniz.
Ayrıca şunu da göreceksiniz diyor çok kıymetli eğitimci dostum; örneğin İspanya’nın başkenti Madrid’de bizi bir okula götürdüler. Okulu gezerken dikkatimi çekti bütün sınıflarda kara tahta ve tebeşir var! Sordum okul müdürüne “Bizim köy okullarımızda bile akıllı tahta var sizde çok daha ileri bir teknoloji olduğunu düşünürdüm ama halen neden kara tahta ile devam ediyorsunuz?” okul müdürü cevap verdi, “Bizim en lüks kolejlerimizin sadece bir kaçında akıllı tahta görebilirsiniz. Bizim için çok çok ileri bir teknoloji biz o imkânlara sahip değiliz…”
Aynı örnekleri bende yurt dışına çıktığımda birçok kez, birçok alanda yaşadım. Yollarına bakıyorsunuz otobanları sayılı derecede az, hastanelerinde teknolojik olanaklar çok geride, şehirlerinde temizlik ve alt yapı problemleri var vs vs. böyle gözlemleme fırsatınız olunca diyorsunuz ki DÜNYANIN BAŞKENTİ TÜRKİYE’DİR.
Dünyanın en temiz ve insancıl milleti de TÜRKLER’DİR.
Tabi ki istisnalar olabilir. Tabi ki içimizde iyiler olduğu kadar kötülerde olacaktır. Ama her zaman Türk olmak övünç kaynağıdır. Dünya var oldukça var olmak ve bir olmak üzere…