Nefise Köylü

Aralıksız devam eden kira artışı terörü

Nefise Köylü

Ey Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları, tüm haklarınız Türkiye Cumhuriyeti Devleti KANUNLARINCA koruma altındadır.

Dedim, demiştim, diyorum…

Bu konu hakkında yazdığım üçüncü yazı olduğunu belirtmek isterim. Her seferinde gazete için yazdığım yazıyı aynı zamanda CİMER’e de yazıyorum. Çünkü bir an önce vatandaşın bu haykırışı duyulmalı ve yasalar çerçevesinde yeni düzenlemeler yapılmalı diye düşünüyorum.

Şu an ev kiralarında uygulanan astronomik fiyat tarifesinin, işine geliyorsa restlerinin, ev benim değil mi kardeşim istediğimi yaparım magandalığının, 1970’ler ve civarında yağa – tuza – şekere – una piyasa baronları tarafından uygulanan ambargodan hiçbir farkı yok.

Nasıldı o zamanlar? Ananelerimiz, dedelerimiz, annelerimiz, babalarımız, ceplerindeki para ile karınlarını doyuracak en temel gıda maddelerini bile bakkal kuyruklarında saatlerce hatta günlerce bekleyerek alabilirlerse şanslıydılar. Halk böyle terbiye ediliyordu. O zaman ki politika bunu gerektiriyordu. Politikanın ceremesini tabi ki aç karnını doyurmaktan başka derdi olmayan masum halk çekiyordu.

Ne değişti?

Çok şey değişti. Şuan dünyanın her hangi bir metropol kentinde bulamayacağınız ihtiyaçlarınızı, Ülkemizin herhangi bir marketinde bulabilirsiniz. Hatta artık alışveriş yapmak için evden çıkmanıza bile gerek yok. Yani anlatmak istediğim dünyanın en lüks kenti ile sizin yaşadığınız şehrin hiçbir farkı kalmadı artık. Her şey, her zaman ulaşılabilecek kadar yakın.

Dünya ne kadar gelişiyorsa (ister inkar edin ister etmeyin), Ülkemizde aynı hızla ve hatta bazı konularda daha hızlı gelişiyor.

Pandemi sonrası yaşanan küresel ekonomik krizi, para politikalarının yerle bir olmasını, enflasyon oranlarının tavan yapmasını, para birimimizin dövize karşı oldukça değer kaybetmesini kesinlikle inkar etmiyorum.

Uzun yıllardır yüksek faize karşı duruş sergilenmesi nedeniyle para politikasının iyice kaosa sürüklenmesi de bence inkar edilemeyecek gerçekler arasında.

Fakat asıl konuya gelirsek,

Bu gibi ekonomik buhranlar her devletin zaman zaman yaşayabileceği durumlar. Bilmem kaç milyon nüfuslu, göç alan, jeopolitik konumu dolayısı ile dört bir yanı timsahlarla çevrili bir ülkeyiz biz… tabi zaman zaman ekonomik handikaplar olacak.

Ama her ekonomik çalkantıyı fırsat bilip, hırsını kontrol edemeyen, aç gözlü, FIRSATÇI CANAVARLAR ne olacak peki?

Başka milletlerde her 10 kişiden 3’ü FIRSATÇI OLABİLİR.

Türkiye’ de her 10 kişiden 8’i FIRSATÇI…

En büyük yetenekleri manipülasyon.

Pandemiden sonraya, 2021’den bu yana bakalım hemen! Önce ikinci el araç piyasası, sonrasında konut piyasası birden, aniden, daha dünya bile küresel ekonomik krize girmeden, yüzde 500 ila yüzde 1000 nasıl oldu da zamlandı yahu?

Bir yalan haber fulyası, bir manipülasyon dalgası, bir kendi söylediği yalana inanan insanlar kitlesi derken, hoppp

1000 TL’lik ev kirası 10.000 TL oluverdi.

100.000 TL’lik araba 1.000.000 TL oluverdi.

300.000 TL’lik konut 3.000.000 TL oluverdi.

ŞİMDİ ÇOKBİLMİŞLER KONUŞACAKLAR:

-ya kardeşim enflasyon var bizim memlekette…

-sende çok biliyorsun be, bir market alışverişi kaç para haberin var mı…

-asgari ücret alıyorum, kiracımdan kira gelmese geçinemem…

-ev sahipleri ne yapsın, nasıl geçinsinler? Onlar da bir kiraya bakıyor…

Yahu kardeşim İÇ SESİNİZ BARİ YALANCI OLMASIN! VİCDANINIZ BARİ YALAN, DOLAN, FIRSATÇILIK VE HAKSIZLIĞINIZA KILIF BULMASIN! Şşşş. Susun bakalım. Sessizlik…

Hangi kurum ölçerse ölçsün enflasyon yüzde 500 ila yüzde 1000 arasında artmadı. Gerçek enflasyon artışı ortada.

Hey yavrum hey asgari ücretle geçinemeyen ev sahibi sana sesleniyorum.

Senin geçinemediğin asgari ücretle, yüzde 500 ila yüzde 1000 oranında artış yaptığın ev kirasını ödeyen kiracı nasıl geçinsin?

Şu bir gerçek ki, haksız kira artışları, tıpkı spekülatif ikinci el araç piyasası gibi KORKUNÇ BİR KRİZ HALİNE GELDİ. RESMEN KİRA ARTIŞI TERÖRÜ SÖZ KONUSU.

ÇOK ACİL!

İkinci el araç piyasasında ki spekülatif artışların önüne yeni yasa ve yürütmeliklerle geçen İlgili Bakanlığının, aynı yasa ve yürütmelikleri derhal kira artışı usulsüzlüklerinin önüne geçmek içinde uygulaması gerekiyor.

O ZAMANA KADAR, YANİ DEVLETİMİZ BU SORUNA KALICI ÇÖZÜMLER BULANA KADAR BEN KİRACI KARDEŞLERİMİZE YİNE YASAL HAKLARINI HATIRLATMAK İSTİYORUM:

  1. Ev sahibiniz sözleşme süremiz bitti diyerek sizi kiracı bulunduğunuz evden çıkaramaz. Kiranızı en fazla yüzde 25 oranında arttırabilir. Hiçbir sebep yokken 10 yıldan önce tahliye davası açamaz.
  2. Evime taşınacağım, oğlum taşınacak vb. diye tahliye talebinde bulunursa, 3 sene boyunca evi başkasına kiralayamaz.
  3. 5 yıldan önce kira tespit-artış davası açamaz. İhtiyaç nedeniyle tahliye davası açarsa, eve ihtiyacı olduğunu ispat etmek zorundadır.
  4. Kirada ki evin satılması halinde yeni ev sahibi de sizi dilediği gibi çıkaramaz, onunda dava açıp eve ihtiyacı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devletidir. Vatandaşların hakları: ev sahibi de olsa, kiracıda olsa yasalarla koruma altındadır. Tabi vatandaşların vicdanı yaslarla kontrol edilemez. Haksızlığın önünde her şeyden önce duracak şey sizin vicdanınız.

Kiraları arttırırken ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN.

Yazarın Diğer Yazıları