2024 Yılında En Çok Neden Bıktınız?
Nefise Köylü
Bu sabah haberleri okurken diğer sabahlarda olduğu gibi büyük bir bıkkınlık hissederken buldum kendimi. Bıkkınlıkla karışık kesif bir iğrenme hisside gelmedi değil.
Sonra döndüm şöyle bir geriye doğru zihnimi canlandırdım. Bir zamanlar yani nereden baksam bundan tahminen bir 4-5 yıl öncesine kadar daha umut dolu ve daha az bıkkın olduğumu söyleyebilirim.
Karamsar yazılar yazdığımda her seferinde bir daha ki yazımda daha umut dolu olacağıma dair söz versem de yine o sözleri tutamayacağım bir gerçeklik sezonundan geçiyorum.
Daha önce de birkaç yazımda değindiğim üzere bu sonbahar ve kış ayları bana çok yaramıyor sanki. Yılın sonuna yaklaşırken ne kadarda kötü gelişmeleri yaşadığımız bir yılı ardımızda bırakıyoruz, yeni yılda inşallah daha güzel haberler duyarız diye avuturken buluyorum kendimi…
Sonra başlıyorum GÖRMEKTEN, DUYMAKTAN, ŞAHİT OLMAKTAN, MAĞDUR OLMAKTAN BIKTIĞIM şeyleri sıralamaya;
Mesela başı ne çeker biliyor musunuz?
- Savaşlar; son yüz yılda her yıl olduğu gibi bu yılda iğrenç savaşlardan, masum insanların öldürüldüğü soykırımlardan, çocukların eziyet gördüğü katliamlardan BIKTIK, İĞRENDİK, TİKSİNDİK mesela.
- Kadın ve çocuk cinayetleri; son yıllarda her yıl olduğu gibi bu yılda canice katledilen çocuk cinayetlerini reyting uğruna çizgi film gibi yayınlayan yayın araçlarından, suçsuz yere öldürülen kadınların katillerine verilen cezaların yetersizliğinden, geç tecelli eden ceza süreçlerinden, bu süreçler devam ederken sanki konular çok normalmiş gibi tekrar tekrar yayın araçları tarafından yayınlanmasından, bu cinayetleri işleyen, cinsel istismarda bulunan, caniliklerinin boyutunu tahmin etmeye sağlıklı bir zihnin yeterli gelmediği bu kişiler hakkında haberleri duymaktan BIKTIK, YILDIK, RUHUMUZ VE KALBİMİZ TAHAMMÜLÜNÜ KAYBETTİ mesela.
- Hayvanlara zarar verme konuları; cani, vicdansız ve ahlaksız bazı birtakım insanlar tarafından hayvanlara kasten zarar verilmesinden BIKTIK, İĞRENDİK, TİKSİNDİK mesela.
- Açlık ve sefaletler; dünyanın bir yanı zenginlik içinde keyif çatıp, özellikle yemek konusunda inanılmaz boyutta israfta bulunurken, Yemen, Orta Afrika Ülkeleri, Çad, Doğu Timor gibi ülkelerde halen açlıktan çocukların ve insanların ölmesinden BIKTIK mesela.
- İşsizlik ve ekonomik yetersizlikler; özellikle ülkemizde bir kesim paraya para demez, devletin sağladığı tüm teşviklerden faydalanır, vergi indirimlerini istihdam yaratacağım ayağına cebe indirirken, diğer bir kesimin yani halkın yani bizim işsizlikle mücadele edip aynı zamanda kıt kanaat geçinmeye çalışmasından da BIKTIK, YILDIK mesela.
- Enflasyon; her yıl olduğu gibi bu yılda fırsatçı, vicdansız, hakkaniyetsiz, meşru olmayan bazı birtakım işletmeler tarafından uygulanan haksız fiyat politikası, stok zihniyeti yüzünden bir türlü sağlıklı zemine oturtulamayan ve zaten yüksek olmasına bu nedenle tuz biber ekilen enflasyon nedeniyle yaşanan geçim sıkıntısından da BIKTIK mesela.
- Dedikodu, dezenformasyon ve dejenerasyonlar; kendini bilmez, haddini bilmez insanlar tarafından gündemin sürekli dejenere edilmesinden, insanların manipüle edilmesinden, doğruların yanlışlarla çarpıtılmasından ve bunu yapan soytarılardan da BIKTIK mesela.
Ne çok şeyden bıkmışız yahu…
Tabi ben yazarken genelde çoğul yazsam da bunlar aslında benim kişisel gözlemlerim ve bıkkınlıklarım diyebilirim.
Tabi ki içimi son derece mutlulukla doldurup geleceğe umut dolu bakıyorum. Çünkü benim Allah’a olan inancım tam ve ülkemde bu cennet topraklara, yeşiline, mavisine, doğasına bakıp umut dolmamak mümkün değil diye düşünüyorum.
Bıkkınlıklarımızı da göz ardı edemiyorum. Göz ardı etmek, eleştirmemek, yermemek ve düzeltmeye çalışmamak insanlığımıza yapacağımız en büyük hainlik olur!
Bizler yermedikçe, eleştirmedikçe bu bıkkınlıklarımızı yaratanlar normalleşiyorlar. Buna hiçbir zaman izin vermeyecek güzel insanlar ve devletimiz sayesinde dünyanın geri kalanından ayrılarak, vicdanımıza ve özümüze sahip çıkarak var olacağız.
Bizi biz yapan en güzel yanımız VİCDANIMIZLA üstün geldiğimiz, bıkkınlıklarımızın azalacağı yeni güzel bir yıl diliyorum.