Öncelikle başlıktaki sorunun 2 ana nedeni ve bunlara bağlı birçok unsur var.
Önce birinci unsurdan başlayalım. Yönetim önceki yıllarda çoğu şehir eşrafından oluşan 15 kişiden oluşurdu. Bu kişiler halkla iç içe olduğundan ve irtibatla takımla ilgili bilgiler halk arasında dolaşır şehir takımı yaşardı. Hatta haftada 3-4 akşam tesislere gidilir yemekler yenir maddi olmasa da manen futbolcu kardeşlerimize bir moral olurdu. Yönetim üyeleri şehir içinde olduğu için maddi durumlar ve sorunlar iş adamlarına iletilir karınca kararınca yardım sağlanırdı. Ama şimdi yönetim, Başkan Cengiz Aygün haricinde 2 ya da 3 kişinin üzerinde. Onları da kimse fazla görmüyor ve ulaşamıyor. Dolayısıyla takım sadece maçtan maça olduğu için taraftar sayısı azalıyor. Sanki sadece pazarları hatırlanıyor gibi bir durum oluşuyor. Bir de buna YouTube üzerinden canlı yayın olduğu zaman, gelenler de hiç gelmiyor artık. Ayrıca gerçek Kastamonuspor taraftarına ulaşılamıyor.
Edilen Küfürlerden Erkekler Utandı!
Bir de öyle büyük bir hata yapılıyor ki… Bu hafta açık tribünde şahit oldum. Yönetimin bedava bilet verip tezahürat yapsın diye stada aldığı 30-40 kişilik gurubun takıma zerre kadar faydası yok. Seyirciyi tribünden kaçıran bir olay da bu gurup. Rakip takım aleyhine öyle pis ve ağır küfürler ediyor ki bırakın kadınları, erkekler bile utandı. Uyarmaya çalışanlara da burası tribün diyorlar. Kadın ayağa kalktı uyardı ama kimse dinlemedi. Yani sayın yönetim veya Cengiz Aygün bey, bunlara bir kontrol gerekiyor. Ayrıca, küfürlü tezahürat rakip takımı maça daha iyi motive ediyor, bunları sürekli dile getiriyorum. Ama yönetim üç dört kişi olduğu için ulaşmıyor ya da umursanmıyor. Kastamonu’da eşini de alıp maça gelen kaç kişi var? Bu durum Kastamonu halkına yakışıyor mu?
Taraftar İyi Futbol, İyi Skor, Klas Futbolcu Görmek İstiyor
Diğer bir unsur Kastamonu halkı da maalesef her maç güzel futbol ve bol gol istiyor. Öyle olmayınca birkaç hafta sonra gelmiyor. Bu çok yanlış. Taraftar dediğin her maça gelecek, destek verecek. Tabi ekonomik şartlar da var ama ben buna inanmıyorum. 100 lira bilet parası çok normal. Bu haftaki Sarıyer ve geçen sezonki Iğdır ve Amed maçlarını hatırlayın seyirci neden gelmiyor diye bir soru sorun kendinize. Seyirci klas futbolcunun olduğu takıma geliyor. Bu yanlış ama durum aynen böyle.
Bu arada bu benim fikrim yanlış transfer politikası ortaya çıkıyor. Geçen yılki Amed ve Iğdır’dan en az 4-5 futbolcu alsaydık ve bu sezona bu şekilde girseydik hem az para ile hem de daha kaliteli bir kadromuz olurdu. Şu anki kadromuz geçen yıldan daha zayıf. Futbolu bilen gerçek taraftar bu yüzden gelmiyor olabilir ama bu da yanlış. Taraftarlık isimle olmaz, arma ile olur ama günümüzde daha önce yazdığım gibi isim gerekiyor. Bu isimler de iyi araştırılıp analiz ile oluyor. Bundan dolayı şehirdeki futbol camiası tamamen göz ardı edildi ve ihmal edildi, bu da yanlış. Kısaca küstürüldü.
Öncelikle Küfürle Mücadele Başlatılmalı!
Gelelim ne yapacağımıza… Maça daha çok seyirci çekmek ve aileler ile maça gelinmesini sağlamak için öncelikle yönetim küfürle mücadele başlatmalı. Başlangıç için aile tribünü oluşturmalı ve yönetim kafe veya tesiste taraftarla oturup sorunları karşılıklı konuşulmalı. Protokol tribün yönetim ve misafir dışında ücretli giriş olmalı. Yardım alınabilecek iş adamları ve diğer kurumlar için de yönetim dışından, şehri tanıyan 4-5 kişilik bir heyet oluşturmalıdır. Sivil toplum örgütleri mutlaka ziyaret edilmelidir. Yani komple bir kurtuluş savasına girilmelidir. Şu an ki mevcut durumda sadece Cengiz Aygün tek kalıyor. Deplasmanda veya Gazi’de yönetim resmi olarak en fazla üç kişi oluyor. Bu da rakip takıma hakem ve gözlemci açısından psikolojik bir zafiyet veriyor.
Burada çok söyleyeceğim var ama eleştiri gibi olur. Bu kadar yeterli diyelim. Son olarak belediye, valilik ve vekiller ile sivil toplum örgütleri artık bu takıma gereken desteği vermeli. Benim naçizane fikrim bu. Kızmadan, bozmadan, hep beraber bu yolda yürümeliyiz. En acil çare ise küfre son vererek, çiçeklerle kadın seyircileri maça davet etmeliyiz.