Şehrimizin takımı Kastamonuspor yine kötü ve isteksiz bir futbolla yine Abdülaziz’in son dakika golü ile bir puan alsa da çok büyük bir avantajı kaybederek adeta ‘Benim yerim iyi ben böyle kalayım’ dedi.
Maçta ikinci yarı başladı tan sonra anlaşılmaz bir durgunluk ve isteksizlik görülen takımımızda bu son maç kötü futbola imza koydu. Filboks’tan seyrettiğim kadarıyla yine aynı stil bir futbol vardı sahada. Maalesef takımımız sahaya hiçbir istek ve arzu olmadan çıkıp aynı şekilde devam ediyorlar. Bu da taraftarı üzüyor ve umutsuzluğa itiyor.
Ben teknik direktör değilim. Taktik yorum yapamam ama bu sene çoğu maçı izledim. Bu maçta Levent hocamın hatası İlyas Kubilay’dan sonra rakip kaleye en hızlı giden Yiğitali Bayrak’ı yedek bırakarak 68’inci dakikada oyuna alması. Zaten genç ve dinamik bir takım olan Soma öne geçtikten sonra çok ağır olan takımımız ataklarını savuşturmakta hiç zorlanmadı. Zaten biz de fazla zorlamadık ve maç berabere bitti.
Şu anki durumda bile umut var. Ama bu oyun ve bu ruh ile imkansız gibi görünüyor. Haftaya Menemen geliyor. Bize ters bir futbol oynuyor. Yani haftaya kesin yeneriz diyemiyorum. Eğer bizim bilmediğimiz bir sorun yoksa bu takımda -ki olabilir- bu sorun neyse sayın Cengiz Aygün’ün acilen çözüm bulması bekleniyor. Yoksa bu kadar emek ve umut her hafta eriyerek yok oluyor.
Bir de şahsi fikrim Erkam Reşmen maalesef kafasında Kastamonu’da değil gibi oynuyor. En azından öyle bir izlenim veriyor. Sanki alışması için biraz zaman gerekli gibi. Fazla ısrara gerek yok. Ayrıca kenar da Samed Ali varken oyuna Muhammed ‘le başlamak da bir handikap oluşturdu. Belli ki Okan eken bu takımın vazgeçilmezi. En küçük bir umut için desteğe devam ama takım da biraz şapkayı önüne koyacak tabi yönetim de.
Not: Bu yazı Teknik Direktör Levent Eriş’le yollar ayrılmadan önce kaleme alınmıştır.