Misafir

Sosyal Medya

Misafir

Bize bir şeyler katacak, bizi geliştirecek, yaşamımıza anlam katacak olan şeylerden hep uzak dururuz, sevmeyiz, o neymiş öyle deriz öyle değil mi? 

Sosyal medya peki, katar mı bize bir şey? Tartışılır. Kimilerimiz sosyal medyada boş boş dolanır, vakit öldürür. “Ay bu ne paylaşmış, böyle şarkı mı olur, şunun gittiği yere bak” bizi ilgilendirmeyen her şeye bir kılıf bulur, kimseyi beğenmeyiz. Resmen bir bağımlı gibi sürekli elimiz, ha onu yapamıyorsak aklımız telefondadır. Hiç bir işe odaklanamayız, biliyorum biliyorum siz de böylesiniz. Ha eğer böyle olmayan varsa onlar bir tebriki hak etti. Neyse efendim işte bunlar bu hapishane düşenlerdir. Kimileri de vardır ki sosyal medya onlar bir kütüphane gibidir, çok işlerine yarar, her bilgi onlara ilaç gibi gelir. Keşke o insanlardan olabilsek değil mi? Peki bu hapishaneden çıkmak nasıl mümkün olabilir sizce? Sosyal medya bilinçsiz kullanım sonucunda bir hapishaneye dönüşüyorsa, bu hapishanenin anahtarı da bizdedir değil mi?

Evet, şimdi kendimize bazı sorular soralım, gerçekten özgür müyüz sizce, yoksa sosyal medyada geçirdiğimiz bu zaman sadece alışkanlıktan mı ibaret. Hapishanede miyiz değil miyiz hapishanedeysek eğer şu anahtarımızdan da bir bahsedelim değil mi? Sosyal medyayı kullanım süresini sınırlayabiliriz, gerçek bağlantılar kurup daha da sosyalleşebiliriz, sonuçta anahtar bizde. 

Sonuç olarak sosyal medya ne bir hapishanedir ne de sınırsız bir özgürlük alanı. Onu nasıl kullandığımız bu platformların bizim için olan anlamını belirler. Kendimizi bilinçli bir şekilde yönlendirebilirsek sosyal medya bizim için bir fırsattır. Ha yok ben kendi yarattığım hapishanede mahkum olmak istiyorum diyenler umarım bir gün hapishanenin anahtarını bulurlar.

Merve Rabia Küçükoğlu

Kastamonu Göl Anadolu Lisesi

 

Yazarın Diğer Yazıları