Yanlış Hava Yoktur Yanlış Kıyafet Vardır
Kadriye Doğan
Bazı günler eve geliriz ve başlarız şikayet etmeye hava çok kötü üşüdüm, ıslandım veya çok sıcak yandım, perişan oldum. Bir düşünür yanlış hava yoktur yanlış kıyafet vardır diyor. Çok doğru. Eğer havaya uygun bir kıyafet giymiş olsaydık üşümeyecektik veya yanmayacaktık. Şemsiyemizi, yağmurluğumuzu alsaydık ıslanmayacaktık. Yanlış hava yoktur. Havanın doğasında vardır bazen soğuk, bazen sıcak, bazen yağışlı olmak. Bu değiştirilemez. Değiştirebileceğimiz şey havaya uygun kıyafet giyip, kendimizi olumsuz hava şartlarından mümkün olduğunca korumaktır. Elbette bu emek ve zaman ister. Dışarı çıkmadan hava durumuna bakmak, ona uygun kıyafet hazırlamak gerekir. Kimi zaman aceleden veya önem vermediğimiz için veya zaman ayırmak istemediğimiz için ihmal ederiz bunu. Sonra da havadan şikayet ederiz. Tıpkı kaderimizden şikayet ettiğimiz gibi. Önceki yazımda dünyanın oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu yazmıştım. Dünya aynı zamanda imtihan yeridir. Allahu Teala Bakara Suresi 155’inci Ayeti kerimede, And olsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Buyuruyor. Hayatın doğasında var bu. Asr Suresi’nde de zamana yemin ederek insanoğlunun her daim bir kayıp içinde olduğunu bildiriyor Allah-u Teala. Sağlığımızı, gençliğimizi, güzelliğimizi, sevdiklerimizi kaybedeceğiz. Dünyaya gelmenin doğasında var bu. Karnımız acıkacak, üşüyeceğiz ve yorulacağız, uykumuz gelecek, sevineceğiz, güleceğiz, ağlayacağız insanız çünkü. Bunlar da bir yanlışlık yok. Her şey tam da olması gerektiği gibi. Yanlış bizim hazırlıksız olmamız. Asr Suresi’nin devamında Allah (C.C) insanın hüsranda olduğunu söyledikten sonra ancak şu 4 özelliği kendinde bulunduranın hüsrandan kurtulacağını müjdeliyor. İman etmek, salih ameller işlemek, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye etmek. Kurtuluşun reçetesi bu. İşte bir müjde de peygamberimizden: “Batan bir diken bile olsa Müslüman'ın başına gelen her bir musibeti, Allah onun günahlarına kefaret kılar.” ve başka bir müjde Müminin durumu ne hoştur. Her hali kendisi için hayırlıdır. Bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına sevinecek bir hal geldiğinde şükreder, bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde sabreder, bu da onun için hayır olur.
Dünyadır her hali vardır. Bize düşen hazır olmaktır vesselam.