
Men Dakka Dukka
Kadriye Doğan
MEN DAKKA DUKKA çalma kapıyı çalarlar kapını anlamına gelir. Hikayesi şöyle anlatılır.
"Halife Harun Reşit’in bahçesinde çok sevdiği bir gül fidanı varmış. Bir gün bahçıvanına şöyle demiş: “Bu fidana gözün gibi bak! Güzel bir gül tomurcuklanıp da açıldığında bana haber ver.”
Bahçıvan geceleri bile gider, kontrol edermiş fidanı, üzerinde titrermiş. Bir gün o güzelim tomurcuk açmış ve insanın bakmaya kıyamayacağı kadar güzel bir gül oluvermiş.
Bahçıvan “Hemen gidip halifeye haber vermeliyim” diye düşünürken, kuşun birisi o gülün üzerine konup başlamaz mı yapraklarını gagalamaya! Bahçıvan bağırmış kuş kaçsın diye. Yerinden ok gibi de fırlamış. Ama nafile! Mahvolmuş o nadide çiçek.
Varmış Harun Reşit’in huzuruna. Anlatmış durumu gözyaşları içinde! Halife büyük bir olgunluk içinde dinlemiş ve tek bir cümle sarf etmiş: “Men dakka dukka!”
Aradan zaman geçmiş. Bir gün görmüş ki, o kuş bir yılanın ağzında can vermiş aynı bahçenin içinde. “Allah’ım sen ne büyüksün” demiş ve soluğu halifenin yanında almış. Durumu anlatmış. Halifenin dudaklarında yine aynı cümle: “Men dakka dukka!”
Aradan bir süre daha geçmiş. Bahçıvan bahçede yürürken o yılan ayağına dolanmaz mı? Kendisini sokacağından korkan bahçıvan, kafasını bedeninden ayırıvermiş yılanın elindeki kürekle. Gene halifenin yanına koşmuş. Anlatmış durumu ve gene aynı cevabı almış: “Men dakka dukka!”
Eyvah demiş bahçıvan! Edip de bulma sırası bana geldi! Gerçekten de öyle olmuş. Bir zaman sonra, bahçıvan hiç istemeden kendisinden beklenmeyecek kötü bir iş yapmış. Halife de onu cezaya çarptırmış.
Çıkarmışlar halifenin huzuruna ,bahçıvan Halifem demiş, evet ben bir suç işledim ama çok pişmanım, affederseniz büyüklüğünüzdür. Cezalandırırsanız unutmayın ‘’Men dakka dukka.
İlahiyatta öğrenciyken bir hocamız her derste birkaç defa yüksek sesle şu ayeti okur, iyice zihinlerimize kazırdı.
وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى
Ve en leyse lil insani illa ma sea.
İnsan için kendi yaptığından başka bir şey yoktur.
Kişi ne ederse kendine eder sevgili gençler.