Kadriye Doğan

Her Gün Gittiğimiz Yere Hiç Varmıyacağımızı Mı Sanıyoruz?

Kadriye Doğan

Şu anda kış mevsimindeyiz. Ağaçlara bakalım üzerlerindeki son yeşil yaprakta onları terk etti. Bazı ağaçlarda kurumuş yapraklardan birkaç tane olsa da onların da artık ağaca bir faydası yok. Gövdelerinde yüzlerce çizgi, çatlak, sanki hiç su gitmemiş gibi kuru dallar. Onlar mıydı yakın zamanda çiçek açan, meyve veren? İnanmak zor gibi. Yaşlı bir insana benziyorlar. Bir yaşlıyı anlamaya hiç çalıştınız mı? Cıvıl, cıvıl hayat dolu, neşe dolu günler geçmiştir. Kişi yaşlanırken önce hayatını adadığı, evini kahkahalarıyla koşturmalarıyla süsleyen evlatları giderler. Annemin bir sözü vardı: Bir bir artarsınız, bir bir eksilirsiniz diye. Büyümüşlerdir artık. Ona ihtiyaçları kalmamıştır. İşte burada yaşlıya bir hüzün çöker.  Onun için önemli olduğu, ona ihtiyacı olan kimse kalmamış mıdır etrafında.

İşte bu hüznüne yaşlı şöyle cevap vermelidir: iyi iş çıkardım. Çocuklarımı bu hayatın zorluklarını bensiz de başarabilecekleri şekilde güçlü olarak yetiştirdim. Aferin bana.  Böyle derse yaşlı yalnızlık ve terk edilmiş duygusu yaşamaz. Ama çoğu yaşlı bunu diyemez. Evinin her köşesinde çocuklarının hatıralarını arar durur. Kimisi çocuklarının olduğu şehre taşınır onlara yakın olabilmek için. Alıştığı bildiği memleketini bırakır gider ama orada da aradığını bulamaz ve daha çok yalnızlık duygusuna kapılır.

Allah’u Teala: “Biz kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (de o kuvvetliyken âciz, genç iken yaşlı olur). Hâlâ akıllarını kullan (arak bütün bu anlatılanlardan ibret al) mayacaklar mı?” buyuruyor. (Yasin 68) . Bu arada bedeni ve gücü de artık onu terk etmektedir. Daha az yürüyebilmeye, daha az görebilmeye, duyabilmeye başlar. Birlikte büyüdüğü, okula gittiği arkadaşları tek tek gitmektedir. O da gideceği günün yaklaştığını düşünür. İşte böyle bir halde iken bir müjde gelir peygamberinden.

Bir gün sorarlar İnsanların en hayırlısı kimdir diye ömrü uzun olan ameli güzel olandır buyurur Allah’ın resulü. Evet yaşlılıkla azalan pek çok şey vardır. Ancak artan çok önemli bir şey de vardır ki o da bilgeliktir. Bazen yaşlılar gençlere takılır: senin aynadan gördüğünü ben duvardan görürüm diye. Haklıdırlar. Yaşlılık merdivenini zor tırmanmışlardır ama bulundukları yerden her şey çok daha net görünür. Bu dönemlerde hürmet görürler yalnız bırakılmazlarsa mutlu olurlar. Peygamberimiz şöyle buyuruyor: bir genç ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse Allah da ona yaşlılığında hürmet edecek birisini hazırlar. Bir toplumda beli bükülmüş yaşlıların olması Allah'ın oraya merhametini celbeder ve o toplumun başına gelecek belalara engel olur. Allah Rum Suresi 54’üncü ayeti kerime de: “O Allah ki, sizi güçsüz bir hâlde (bebek olarak) yarattı; güçsüzlükten sonra size kuvvet verdi (sizi dinamik ve güçlü yaptı) ve kuvvetin ardından yine bir güçsüzlük ve ihtiyarlık verdi. O dilediğini (dilediği gibi) yaratır. Ve O (her şeyi) bilendir, (her şeye) güç yetirendir” buyuruyor.

Her gün gittiğimiz yere hiç varmayacağımızı sanmıyoruz değil mi?
 

Yazarın Diğer Yazıları