Kadriye Doğan

Balığınız Nerede Kayboldu?

Kadriye Doğan

Hz. Musa’nın Hz. Hızır ile buluşması ve birlikteki yolculukları, çok enterasan, önemli derslerle doludur. 

Biz bunları, en güvenilir kaynak olan, Allah’ın kelamı Kur’an’dan öğreniyoruz: ‘Kelimullah’ yani ‘Allah’ın konuştuğu’ sıfatına sahip olan Hz. Musa’nın bir gün Allah’a sorduğu çeşitli sorulardan birisi de şu oluyor; ‘-Ya Rabbi, yeryüzünde benden bilgili bir kulun var mı?’ Allah (CC); !-Var!..’ buyurunca, Hz. Musa; ‘-O halde onu nerede bulabilirim. Beni onunla karşılaştır.’ isteğinde bulunuyor. Bunun üzerine Allah; ‘-Onunla iki denizin birleştiği yerdeki kayanın yanında, balığın canlanıp denize atlayacağı yerde buluşabilirsin’ buyurur.

Hz. Musa, Hz. Yuşa olduğu kabul edilen, daha küçük yaşlarında cesareti, olgun hareketleri, mantıklı düşünceleriyle dikkatini çektiği için yanına yardımcı olarak kabul ettiği -kendisinden sonra Allah tarafından Peygamberliğe layık görülen- genç adamını yanına alarak yola çıkar. Kehf suresinde anlatılan hadisenin bu gün sadece Hz. Hızır ile buluşma yönünü ele almak istiyorum. Daha yolun başında Hz. Musa, genç yol arkadaşı Hz. Yuşa’ya; ‘kendisinden istifade edeceğimi umduğum o alim zatı buluncaya kadar bu yolda senelerce yürümek gerekse bile yürüyeceğim, onu bulmadan durup dinlenmeyeceğim’ der. (18/60) 

Yol azığı olarak yanlarına bir miktar da tuzlanmış balık alırlar. 

Hiç bilmedikleri topraklarda, ilham edilen yönde yol alırlarken, ulaştıkları bir deniz kenarında, dinlenip yorgunluk atmak üzere bir kayanın gölgesine otururlar. Hatta çok yorgun düştüklerinden, kısa da olsa biraz uyukladıktan sonra yollarına tekrar koyulurlar.

Oradan uzaklaşıp bir süre daha gittikten sonra acıktıklarını hissedip yemek molası verirler. Hz. Musa genç adamına; ‘-Yiyeceğimizi getir. Gerçekten şu yolculuğumuz yüzünden, daha şimdiden hem yorgun düştük, hem acıktık’ der. Genç Yuşa, azık zembiline elini uzattığında, tuzlanmış balığın yerinde olmadığını fark eder. Fark eder etmez de bir önceki mola yerinde, uyukladıkları sırada balığın canlanarak, denizde bir yol tutup gittiğini hatırlayıverir, balık canlanarak denize atlamış ve kaybolup gitmiştir.” ﴾18/61﴿ 

Genç Yuşa; ‘-Gördün mü Ya Musa!’ O kayanın yanında konakladığımız zaman balığın şaşılacak bir şekilde canlanıp denizde kaybolup gittiğini gördüm ancak tembih ettiğin halde sana söylemeyi unuttum! Onu sana söylemeyi bana unutturan, Şeytandan başkası olamaz.’ der.

Hz. Musa “-İşte aradığımız kişiyle buluşacağımız, ‘iki denizin birleştiği yer’ denen bu yer idi’ der. Hiç vakit kaybetmeden izleri üzerine geriye dönerler. ﴾18/62--64﴿ 

Orada insanlar arasında ‘Hızır’ olarak anılan birini bulurlar ki, o’na Allah katından bir rahmet verilmiş ve lütfedilen Peygamberliğin yanında gayb alemine dair özel bir ilim öğretilmişti. (18/65) Bundan sonra Hızır (A.S) ile Musa (A.S) arasında geçen hadiseler uzunca anlatılmaktadır. Kuranı Kerimde geçmiş peygamberlerin kıssaları çokça yer almaktadır. Bu kıssaların anlatılmasının hikmetlerinden biri bizim onlardan ders almamızdır. Bu olayda balığın kaybolmasını bir metafor olarak düşünürsek şöyle açıklayabiliriz: Her birimiz zorlu hayat yolculuğundayız. Amacımız iyiliklere güzelliklere kavuşmak. Ama bu yolda azığımız olan balık en ufak dalgınlığımızda bizden kaçıverir. Bazen hayatımızın yönünü şaşırır, yanlışlara dalar ve balığımızı kaybediveririz. Şeytan bize yolumuzun asıl amacını unutturur. Boş yere gemimiz ilerler ama varacağımız yer çok arkalarda kalmıştır. İşte bazen durmak ve balığımızı nerede kaybettiğimizi düşünmek gerekir. Bunlar bizim hayatımızın kırılma noktalarıdır. Menzile varmak istiyorsak balığı nerede kaybettiğimizi bulmak ve geri oraya dönmek lazım. Nerede kırıldık, nerede yanlış yola saptık, nerede sevdiklerimizi geride bıraktık geriye dönüp balığı kaybettiğimiz noktayı bulmamız lazım. Ancak o zaman maksudumuza erme yolculuğumuzu tamamlayabiliriz. 

Sevgili okuyucularım hadi kendimize dönüp bir düşünelim sizin balığınız ne zaman dalgınlığınızdan istifade edip denize atlayıp kayboldu, balığın kaybolduğu an neresi?
 

Yazarın Diğer Yazıları