Her Telden 'Bacasız Sanayiyi Alaşağı Etmek'
Erkut Kargın
Bacasız sanayi turizm için kullanılan çok akıllıca bir deyimdir.
Turizm için fabrikalar açmaya gerek yoktur ve turizm bir fabrika gibi hatta bazen daha da fazla ülke ekonomisine katkı sağlamakta…
Kış, yayla, inanç, doğa, spor, sağlık gibi birçok turizm çeşidi bulunmakta ve kentler bazen bir turizm çeşidiyle bazen de birçoğuyla öne çıkarak mikro ve makro ekonomiye “can suyu” oluyor.
Peki, bacasız sanayiyi alaşağı etmek için neden çaba harcanır?
Örneğin seçimlerin üzerinden bir buçuk ay geçmişken tarihi ve kültürel değeri olan bir kalede Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu posterin kaldırılmaması ve ziyaretçilerin kaleye baktıklarında ilk gördükleri şey bu poster olsa, bu turizme katkı mı sağlar yoksa eksi mi?
Şimdi bir de dünyalar güzeli, bakir ilçeleri olan bir şehir düşünelim…
İlçelerinde kanyonları, dağları, çağlayanları gırla ama ilçelerinin konaklamada ve restoran/lokantada ivmesinin düşük olduğu, ilçeler arasında “hep bana”nın hakim olduğunu hayal etsenize…
Eş güdüm hareketin tek ilçeye değil hepsine artı katacağı su götürmez gerçekken gerçeklerden uzaklaşmak da en büyük yanılgıları olduğunu hayal edin bir de…
Oysa söz konusu turizmse belediyeler, müdürlükler, esnaflar, iş adamları eş güdüm halinde olmalı…
Bireysel çabalar kıymetli amma velakin birlikten güç doğar ilkesi şiar edinmeli…
Turizm büyük bir pasta ve bu pastada kazanan herkes olurken bunu alaşağı etmek için çaba neden sarf edilir?
Neyse ki şehrimizde böyle şeyler yaşanmıyor, turizmde Safranbolu’nun dahi önündeyiz!
