Küresel İklim Değişikliğinde Geleceğimiz
Cem Başar
Kuraklık endişesi ile geçen kışın ardından bahar göründü. Havalar dengesiz gitse de tarımsal üretimde ilkbahar ekim-dikim ve üretim mevsimi başladı. Kastamonu çok kurak bir kış geçirmese de ülkemizde çok az yağış alan bölgelerimiz mevcut ve bu yaz tarihin en sıcak yazlarından birinin olacağı uzmanlar tarafından tahmin edilmektedir. Tarımsal üretimde, ürün modelinde küresek iklim değişikliğine karşı bir takım önlemler alınmakta ama ne kadar yeterli olacağı ancak üretim sezonu sonunda belli olacaktır.
Geçmişten günümüze kadar iklimsel olaylar irdelenmekte ve değişimi gelecekte nasıl bir iklim olacağı hakkında bize yol göstermektedir. Bilim insanlarının ısrarlı duyuruları ise vatandaş tarafından çok ciddiye alınmamaktadır. Çünkü her vatandaş bireysel anlamda mücadele veremeyeceğini ve konu ile alakalı devletlerin ülkesel politikalarla, kanunlar koyarak bu sürecin yürütüleceğini düşünmektedir.
Oysaki bireysel anlamda da mücadele etmek mümkündür. Hayatımıza yapacağımız küçük dokunuşlarla bizde bu mücadeleye bir nefes olabiliriz. Kendimizden çok ilerleyen yıllardaki nesillerimizi düşündüğümüz zaman mücadelemiz gerçek anlamda başlamış olacaktır. Bananecilik zihniyetinden kurtulduğumuz zaman bizde mücadeleye başlamış olacağız. Kullandığımız aracın egzoz emisyon değerinden, kullandığımız parfümün içindeki gazdan ama mutlaka bir yerden başlamamız gerekmektedir.
Mücadele için asla geç değildir. Yapılacak her mücadele küresel iklim değişikliğinin dünya üzerindeki etkisini daha da geciktirecek ya da azaltacak olup. Daha yaşanılası bir dünya için çocuklarımız için çok önemlidir…