İstiklale giden yol
Beste Demirci
Kastamonu Valiliği tarafından düzenlenen ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından organize edilen Ecdadın izinde İstiklal yolundayız, İstikamet İstiklal sloganıyla yola çıkılan “Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü” bu sene 9-12 Haziran tarihleri arasında yapılacak. İlimizde manevi duyguların tekerrür ettiği bu yürüyüş İnebolu’dan Kastamonu’ya toplamda 95 km’lik bir güzergâhta temsil ediliyor. Geçen sene katıldığım bu yürüyüşte çok zorlu bir etap olan geçitleri geçmek, Bozkurt’ta yaşanan sel felaketinin izleri hala görebilmek, milli duyguları yaşamanın yanı sıra doğanın muhteşemliğinde toplu ve organize hareket edebilmenin tarifsiz hazzını yaşamak, hepsi de ayrı ayrı deneyimler oldu benim için. Zaman zaman kendi sosyal medya hesaplarımdan yaptığım fotoğraf paylaşımlarında Türkiye’nin dört bir yanından yürüyüşle ilgili birçok soru aldım. Bu sene de katılımın oldukça yoğun olacağı beklentisindeyim. İnebolu Türk Ocağı önünde gerçekleştirilen bir seremoniyle başlatılan yürüyüşte Çuha Doruğuna çıkarken bize eşlik eden bir köpeği de size anlatmadan geçemeyeceğim.. Belki bu sene yavruları ile birlikte katılır bize… Geçen seneki yürüyüşte yürüyüşümüze katılan dişi bir köpek vardı. İnebolu mahallelerinden birinde görkemli kalabalığımıza eşlik etmişti. Oysaki kalabalıkta olan herkes onun belli bir mesafe geldikten sonra geri dönmek isteyeceğinden ve dolayısıyla yolunu kaybedeceğinden endişeliydi… Tüm yürüyüş boyunca yürüyüş ekibinden ayrılmadı. İstiklale giden yolda kurduyla kuzusuyla tüm canlıların birlik içinde şanlı mücadelede varlığını sürdürmesi belki de tarihi tekerrür ettiriyordu.. Kim bilir… Yürüyüş boyunca katılımcıların maskotu haline gelen köpek ilk gün akşam saatlerine doğru topallamaya başlamıştı, ertesi gün gördüğü tüm su birikintilerine girip uzun süre suda yürümeyi tercih eden köpeği dinlenme alanında Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Elif Doğan muayene etmişti. Muayene sonucu köpeğin ayak tabanlarında yürüyüşten kaynaklı yaralanmaların olduğu ve gebe olduğu tespit edildi. İlgili tedavi yapıldıktan sonra köpek de bir alanda dinlenmeye çekildi. Ertesi gün ben göremedim ama başka arkadaşlardan dinlediğim kadarıyla yürüyüşü tamamlamış. Yürüyüş sırasında sosyal davranışlar sergileyen hayvanların ekibe katılıp yürüyüşe devam edebileceği göz önüne alındığında güzergâhtaki köylerin köpeklerini başıboş bırakmamaları gerekir. 95 km’lik uzun bir parkur olan bu yol bizler için konforlu ayakkabı, yağmurluk, çadır gibi koruyucu ekipmanlarla bile zorlu olabiliyor. Ancak aynı yolu ekipmansız yürüdüğünüzü düşünürseniz yolun zor olmaktan daha öteye travmatik olabileceği de unutulmamalıdır.
Siz bu satırları okurken ben yürüyüşün heyecanlı beklentisi içinde veya yürüyor olacağım… Şanlı tarihimizin kilit rollerinde her zaman görev alan ilimizde böyle bir yürüyüşe katılmak, geçmişte ne kadar güç yolardan geçerek bu günlerimize geldiğimizi tekrar tekrar görmek, istiklale giden yolda bir adım daha atabilmek benim için çok değerli…
Bu sene bakalım bizleri neler bekleyecek… Hoşçakalın…