Mübâhase - Türkiye'de Girişimciliğin Önündeki Engeller - 3 - (Ekonomik)

Girişimciliğin ekonomik büyümeye ve istihdama önemli bir katkısı olduğu açık, keza biz de Mübahâse köşemizdeki girişimcilik serimizde yaklaşık 5 haftadır bu öneme değindik, değinmeye de devam ediyoruz.

Ancak girişimcilerin işletme kurma ve büyütme süreçlerinde karşılaştıkları ekonomik engeller, genellikle girişimciliğin önündeki en büyük engeller. Bu engeller girişimcilerin iş kurmalarını zorlaştırırken, mevcut işletmelerin de büyümesini ve yeni iş fırsatları oluşturmasını engellemektedir. Bu engelleri aşmak için, girişimcilerin farklı yaklaşımlar ve çözümler geliştirmesi gerekebilir. Geliştirilen bu çözümler ile girişimcilik ekosisteminin güçlenmesine ve ekonomik büyümeye katkı sağlanabilir.

Finansman eksikliği

Girişimcilerin yaşadığı en büyük zorluklardan biri, yeterli finansmana sahip olmamalarıdır. Girişimciler, işletmelerini finanse etmek için genellikle kredi veya yatırımcı desteği ararlar. Ancak, özellikle küçük ölçekli işletmelerde, finansman kaynaklarına erişim sınırlı olabilmektedir. Bankaların girişimciler için yüksek faiz oranları belirlemesi veya riskli olarak gördükleri işletmeler için finansman sağlamayı reddetmeleri nedeniyle finansman eksikliği, birçok girişimcinin işletmelerini kurmasını veya büyütmesini zorlaştırır.

Bu engeli aşmak için girişimciler, hükümet destekleri, kredi garanti fonları, melek yatırımcılar, risk sermayesi ve diğer yatırımcılar gibi farklı finansman kaynaklarından yararlanabilirler. Ayrıca, finansal planlama ve yönetim becerilerini geliştirerek, işletmelerini finansal açıdan daha sürdürülebilir hale getirebilirler. 

Bilahare bu konuyu -girişimcilerin finansman sağlayabilecekleri bazı kaynakları- detaylıca değerlendirelim.

Pazarlama ve satış zorlukları

Girişimcilerin, işletmelerini tanıtmak ve müşterilerini çekmek için yeterli bütçeye sahip olmaması, satışları artırmak için yeterli kaynakları bulamaması veya pazarlama becerileri eksikliği nedeniyle, işletmelerinin büyümesi önemli ölçüde sınırlanabilir.

Girişimciler, pazarlama ve satış zorluklarını aşmak için çeşitli dijital pazarlama stratejileri, sosyal medya kampanyaları ve müşteri sadakat programları gibi yöntemler kullanabilirler. Ayrıca, ürün ve hizmetlerin kalitesini artırarak ve müşteri memnuniyetini sağlayarak, müşteri tabanlarını genişletebilirler.

Regülasyonlar ve bürokrasi

Girişimcilerin, işletmelerini kurmak ve işletmelerini yürütmek için çeşitli regülasyonlar ve yasal prosedürlerle uğraşmaları gerekiyor. Bu prosedürlerin uzunluğu ve karmaşıklığı, girişimcilerin zaman ve kaynaklarını yönetmelerini zorlaştırıyor.

Girişimciler, regülasyonlar ve bürokrasiyle başa çıkmak için, işletme kurulumu ve yönetimi konusunda uzman danışmanlardan ve hukuk firmalarından yardım alabilirler ancak bu yardım da işletmeler için maddi bir yük oluşturabiliyor. Yine de Hükümetlerin girişimcilere yönelik sağladığı destek ve teşviklerden yararlanarak, regülasyonların ve bürokrasinin etkisini azaltabilirler. Tabi bu problemin çözülebilmesindeki aslan payı hükümetlere düşüyor.

Eğitim ve beceri eksikliği

Girişimcilerin başarılı olmak için ihtiyaç duydukları işletme yönetimi, pazarlama ve finansal beceriler gibi alanlarda eksiklikleri olabilir. Bununla birlikte, Türkiye'deki eğitim sistemine ek olarak girişimcilik eğitimlerine de yatırım yapılması gerekmektedir. Bu noktada üniversiteler, kuluçka merkezleri ve mentorluk programları güçlendirilmeli ve bunlar ile iş birlikleri sağlanmalıdır.

Nitelikli iş gücü eksikliği 

Girişimciler, işletmelerini yönetmek ve büyütmek için nitelikli ve deneyimli bir iş gücüne ihtiyaç duyarlar. Ancak, nitelikli iş gücü eksikliği, işletmelerin büyümesini ve gelişmesini sınırlayabilir. Özellikle teknoloji sektöründe, nitelikli iş gücü eksikliği bir engel olabilir. Hal böyle olunca işletmeler bazı işlerini hizmet satın alma, hatta bazen yurt dışından satın alma yoluyla gerçekleştirmekte ve bu da onlara ciddi bir mali yük getirmektedir.

Bu engeli aşmak için girişimciler işletme yönetimi, finansal yönetim, insan kaynakları yönetimi ve diğer konularda eğitim ve eğitim programlarına katılabilirler. İşe alım süreçlerinde daha yaratıcı yaklaşımlar benimsemeleri gerekebilir. Örneğin, esnek çalışma koşulları, işe alım bonusları ve eğitim programları gibi farklı teşvikler sunarak, nitelikli iş gücü çekmek daha kolay hale gelebilir. Ayrıca, işletmelerini çekici kılmak için, rekabetçi maaş ve yan haklar sunarak, nitelikli iş gücüne çekicilik sağlayabilirler. 

Rekabet

Pazarlarda genellikle yoğun bir rekabet ortamı vardır ve girişimciler, var olan oyuncularla rekabet etmek zorundadırlar. Bu yoğun rekabet, girişimcilerin işletmelerinin büyümesini zorlaştırabilir. Rekabet nedeniyle, işletmeler daha düşük fiyatlarla çalışmak veya müşterileri elde etmek için daha fazla yatırım yapmak zorunda kalabilirler.
Girişimciler, rekabetle başa çıkmak için, farklılaşma stratejileri geliştirerek, ürün ve hizmetlerinde yenilikçi özellikler sunabilirler. Ayrıca, müşteri memnuniyetini artırmak için kaliteli hizmetler ve müşteri deneyimleri sunarak, müşteri bağlılığını artırabilirler.

İnovasyon eksikliği

Türkiye, son yıllarda inovasyon ve teknolojik gelişmeler açısından ilerlemeler kaydetmiş olsa da hala bu alanda yetersizlikler bulunmaktadır. Bu alandaki gelişmelerin yetersizliği, girişimcilerin yenilikçi fikirlerini hayata geçirmelerini zorlaştırabilir.

Bu noktada Türkiye'nin Ar-Ge harcamaları oranının, gelişmiş ülkelerin seviyesine yaklaşması elzemdir. Böylece ülkemizdeki inovasyon projelerinin yeterli finansman desteği alabilmesi sağlanabilir. Buna ek olarak inovatif düşüncelerin yaygınlaştırılması, risk almayı teşvik eden bir iş kültürünün geliştirilmesi ve inovasyonun değeri konusunda farkındalık yaratılması gerekmektedir.

Teknolojinin pahalılığı

Teknolojiye ulaşmanın pahalı olması yine hem nitelikli iş gücünü hem de nitelikli inovatif girişimcileri engelleyen bir diğer unsurdur. Türkiye’deki teknoloji ürünlerinin büyük bir kısmının yurtdışından ithal edildiği için döviz kurundaki dalgalanmalar, ürün fiyatlarını etkilemektedir.

Türkiye'de yerli üretim teknoloji ürünlerinin sayısı da sınırlıdır. Yerli üretim olmadığı zaman, yurtdışından ithalat yapmak zorunda kalınır ve bu da fiyatları artırır. Bu kapsamda gerek vergi teşvikleri gerek yerli üretimin teşvik edilmesi ve Ar-Ge çalışmalarının artırılması ile ürün fiyatlarında düşüş sağlanabilir.

------------

Girişimciler, finansman eksikliği, pazarlama ve satış zorlukları, regülasyonlar ve bürokrasi, nitelikli iş gücü eksikliği, rekabet, inovasyon eksikliği ve teknolojinin pahalılığı gibi ekonomik engellerle karşılaşabilirler. Bu engellerin yanı sıra, girişimcilerin işletme yönetimi, müşteri ilişkileri, vergi planlaması, tedarik zinciri yönetimi ve diğer işletme konularında yeterli bilgi ve deneyime sahip olmaması da ekonomik engeller arasında yer alabilir.

Bu engelleri aşmak için farklı kaynaklardan finansman sağlamak, dijital pazarlama stratejileri kullanmak, uzman danışmanlardan ve hukuk firmalarından yardım almak, eğitim programlarına katılmak, farklılaşma stratejileri geliştirmek ve müşteri memnuniyetini artırmak gibi farklı yaklaşımlar önerilebilir. Girişimciler, bu engelleri aşmak için yaratıcı ve çözüm odaklı yaklaşımlar benimsemeli ve işletmelerini başarıya taşımak için çalışmalıdırlar.

İş kurma süreçleri basitleştirilmeli

Bu çözümlerin yanı sıra geliştirilecek bir vergi reformu ile işletme kurma maliyetleri azaltılabilir. Özellikle yeni girişimciler için vergi oranlarının düşürülmesi, vergi beyannamelerinin basitleştirilmesi, vergi ödeme sürelerinin uzatılması gibi önlemler alınabilir. Girişimcilerin karşılaştıkları bürokratik engellerin azaltılması ve yasal düzenlemelerin girişimcileri destekleyecek şekilde değiştirilmesi, girişimciliğin önündeki engelleri azaltabilir. İş kurma süreçleri basitleştirilebilir, gereksiz yasal düzenlemeler kaldırılabilir.

Girişimcilerin eğitimi ve mentorluk hizmetleri, girişimciliği teşvik edebilir ve yeni girişimlerin başarısını artırabilir. Girişimcilerin eğitim alabilecekleri üniversiteler, kuluçka merkezleri, mentorluk programları ve işletme danışmanlık hizmetleri gibi kurumlarla işbirliği yapılabilir.

Devletin girişimcilere sağlayacağı finansal desteklerin artırılması girişimcilik ekosisteminin güçlenmesine katkı sağlayabilir. Örneğin, start-up'lara kredi veren özel finans kuruluşları veya devlet destekli kalkınma ajansları gibi kurumlarla işbirliği yapılabilir. Bihassa inovasyon ekosisteminin güçlendirilmesi hayati önem taşımaktadır. Girişimcilerin yeni fikirler geliştirmesini ve yenilikçi ürünler üretmesi buna bağlı olduğundan, Ar-Ge çalışmalarına destek verilmesi, teknolojik altyapının geliştirilmesi, yenilikçi iş fikirlerinin daha fazla teşvik edilmesi gibi önlemler alınabilir.

Bu yazı vesilesiyle siz kıymetli Kastamonulu hemşehrilerimin Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle birlikte huzur, sağlık ve mutluluk dolu nice bayramlara erişmenizi temenni ederim. Saygı ve selamlarımla…