• Haberler
  • Genel
  • Veterinerler Odası'nda Maşalacı Güven Tazeledi

Veterinerler Odası'nda Maşalacı Güven Tazeledi

Kastamonu Veteriner Hekimler Odası (VHO) 12'nci Olağan Genel Kurulu'nu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Güray Koçak Toplantı Salonu'nda gerçekleştirdi.

Seçimlere tek liste giren mevcut başkan Hacı İbrahim Maşalacı tekrar seçilerek güven tazeledi.

Kastamonu Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı; 'Hayvan sağlığı hayvan verimliliği ve gıda stratejik bir alandır. Dolayısıyla her ilde ve alt yapısı tamamlanmayan veteriner fakülteleri açılmamalı. Yetersiz olanlar kapatılmalı. Meslek bu politikaya alet edilmemelidir. Hayvan sağlığı, dolayısıyla insan sağlığı bir hekimlik hizmetidir' dedi.

Seçimlere Tek Liste Girdi

Kastamonu Veteriner Hekimler Odası 12’nci Olağan Genel Kurulu’nu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Güray Koçak Toplantı Salonu’nda gerçekleştirdi. Seçimlere tek liste giren mevcut başkan Hacı İbrahim Maşalacı tekrar seçilerek güven tazeledi.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan Olağan Genel Kurul’da Divan Başkanlığını Kastamonu Veteriner Hekimler Odası Kurucu Başkanı Fazlı Deligözoğlu, Yardımcılığını İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Özcan Gazioğlu, Kâtip Üyeliğini Kastamonu Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı ve İl Genel Meclisi Üyesi Bayram Pehlivan yaptı. 

Hacı İbrahim Maşalacı Başkanlığı’nda Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerinde Ahmet Alay, Süleyman Selim Dere, İbrahim Burak Eminoğlu ve Feridun Gügük, Denetim Kurulu Asil Üyeliklerinde Bayram Pehlivan, Oğuzhan Gayretlioğlu ve Numan Kebeli, Haysiyet Divanı’nda İlhan Uzun, İbrahim Sinan Kaptı, Serkan Çavuş, Ali Akgün ve Faruk Özdemir, Büyük Kongre Delegeliğinde Fazlı Deligözoğlu, Bekir Yücel Tanrıkulu, Özcan Gazioğlu, Ahmet Sirkecioğlu ve Çiğdem Tuncay isimleri yer aldı. 
Olağan Genel Kurul’da gündem maddeleri görüşülerek oy birliğiyle kabul edildi.

Emek Vurgusu

Açılış konuşması yapan Kastamonu Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı, 'Kastamonu Veteriner Hekimler Odası 2002 yılında kurulmuş olup hali hazırda 191 üyesi mevcuttur. Üyelerimizden 95 i serbest klinik, geride kalan üyelerimiz ise hem kamuda hem de kamu dışında yer alan veteriner hekimler tarafından oluşmaktadır. Dünyada veteriner hekimliğin, çevre sağlığı, halk sağlığı ve hayvan sağlığı ile ilgilenen tek meslek grubu olduğunu ve çiftlikten sofraya kadar bütün hayvansal gıdaların üretiminden denetimine ve sofraya gelene kadar veteriner hekimlerin büyük emek ve katkıları mevcuttur' dedi. 

Alt Yapısı Tamamlanmayan Veteriner Fakülteleri Açılmamalı

Bu sebeple dünya da tek sağlık konsepti uygulanmasına rağmen maalesef ülkemizde böyle düşünülmemektedir diye konuşmasını sürdüren Maşalacı, 'Halbuki geçtiğimiz süreçte yaşadığımız Kovid-19 pandemisinde veteriner hekimlik mesleğinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmış ülkemizde Kovid-19’a karşı yapılan Turkovac aşısı Erciyes üniversitesinde veteriner hekim virolog Aykut Darendeli hocam ve ekibi tarafından bulunmuş ve geliştirilmiştir. Bu vesile ile kendisine ve ekibine mesleğimiz adına teşekkür ediyoruz. Hayvan sağlığı hayvan verimliliği ve gıda stratejik bir alandır. Dolayısıyla her ilde ve alt yapısı tamamlanmayan veteriner fakülteleri açılmamalı. Yetersiz olanlar kapatılmalı. Meslek bu politikaya alet edilmemelidir. Hayvan sağlığı, dolayısıyla insan sağlığı bir hekimlik hizmetidir. Sağlık sınıfında yer almamıza rağmen sağlıkta olan şiddet bizim meslek grubumuzda da oldukça fazla görülmektedir. Yakın tarih de mezhaba da görevli bir meslektaşımız görevi başındayken bıçaklanarak öldürülmüştür. Yine gece gündüz kar kış demeden görevini ifa eden meslektaşlarımıza fiili hizmet zammı uygulanmalıdır' ifadelerini kullandı. 

'Dişi Hayvan Kesimi Kontrol Altına Alınmalıdır

Maşalacı konuşmasının sonunda da, 'Tarım ve Orman Bakanlığı koruyucu hekimlik tedbirleri alırken sahada çalışan binlerce serbest hekimi yetkilendirmelidir. 5996 sayılı kanun gereği üretimi artırmak için dişi hayvan kesiminin kontrol altına alınmalıdır. Odamız, ülkemizin hayvansal varlığı ve kaynaklarının korunması, hayvan sağlığının verimliliğinin artırılması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmanın sağlanması amacıyla her türlü girişim ve etkinliklerde bulunmaktadır. Tarımsal girdileri sağlayan kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak, girdi ve ürün fiyatlarıyla hizmet ücretleri hakkında önerilerde bulunmak, hayvansal ürünlerin üretilmesi üretim tesisleri kurulmasını teşvik etmek, çiftçi eğitimi gibi tarımı geliştirecek birçok amaca hizmet etmektedir. Bunun yanında da meslektaşlarımızın haklarını korumada ve diyaloglarını sağlamada aktif rol oynamaktadır. Bu konular bugüne kadar Kastamonu Veteriner Hekimler Odası olarak yerelde ilgili kurumlarla bizzat, basın aracılığıyla da kamuoyuna aktartılmıştır. Genelde ise Türk Veteriner Hekimler Birliği ve ilgili bakanlıklarla görüş alışverişinde bulunulmuştur. Bu vesile ile yapılacak olan genel kurulumuzun camiamıza memleketimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum' dedi.

Biz Pastanede Hayvan Beslemeye Çalışıyoruz

Kastamonu Veteriner Hekimler Odası Kurucu Başkan Fazlı Deligözoğlu da, 'Bizim İhsangazi’ye bağlı köyümüz. O yıllarda Ilgaz Yaylalarını hepsinde hayvan dolu idi. Dedim ki kardeşime biz şimdi artık ömrümüzün sonuna geliyoruz. Şu bizim çocukluğumuzda gittiğimiz yerlere bir daha, beni götür de bir dolaşayım. Arabayla gittik, Ilgaz’a çıkarken, 9 dolambaç diye bir yer var. Yani 9 defa dolanıp öyle çıktığımız bir yer. Her tarafı sık, etrafı da ağaçlardan gözükmeyen bir yer. Aynı yere vardık. Sadece orada orman işleriyle uğraşan 3-4 tane yaylanın oluğun da olduğu yere vardık. Şimdi etrafta hiç hayvan falan yok, ot diz boyu. O yıllarda hayvanlar, diğer canlılar buralarda çok olup etrafı boynundaki çan sesleri ile dağları inletir çınlatırdı. Demek istediğim şey şu, şimdi bizim yaylalarımız bu şekilde sadece Kastamonu'nun üzerinde değil, başka yerlerde de yaylalar var. Ben Konya'da uzun süre çalıştım. Toros dağlarında. O yayla senin, bu yayla benim diye kavgaya tutuşurlardı. Her sene Konya, Antalya ve Mersin Valileri yaylada buluşurlardı, aralarını sulh etmek için. Yani hayvanlar bedava beslenir, öyle diyelim. Şimdi oralar maalesef duruyor, Avrupa'daki fırından besliyor, biz pastanede hayvan beslemeye çalışıyoruz o ürünle. Aslında çok üzüldüm, İnşallah Buna bir çare bulunur. Yani oralarda işte teşvik mi verilir, ne yapılırsa o yayladaki o şeyler, oralar değerlendirilsin, insanın içerisi parçalanıyor. Çünkü orada hayvan beslemek bedava. Yani buna bir çare bulunması lazım. İstediğin bir tanesi bu. Birisi de şimdi Veteriner Fakültesi var. Burada herhalde Veteriner Fakültesi’nden kimse yok.

Eğitimde Yenilenmeye Dikkat Çekildi

Konuşmasına devam eden Deligözoğlu öyle devam etti:

'Şimdi bizim şu anda 29 tane Veteriner Fakültemiz var. 29 veteriner fakültesinde 2024 yılında 2.590 öğrenci kaydolmuş. Yani 5 sene sonra 2.500 tane daha yaklaşık meslektaşımız olacak. 27 ildeki, 29 Veteriner Fakültesindeki öğrenci sayısı bu. Hiç boş kontenjan kalmamış. Bu Avrupa Veterinerler Eğitimleri Kurumu Birliği'nde 7 tane fakülte akredite edilmiş, diğerleri akredite olmamış. En yüksek taban puanı Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi almış. En düşük puanı da Siirt Veteriner Fakültesi almış. Bu öğrencilerin en çok tercih ettikleri yerler büyük, yani taşradakiler bile büyük şehirlerdeki, Ankara, İstanbul, Bursa gibi yerlerdeki taşradakiler bile oraları tercih etmişler. Demek istediğim şey şu, yani buralarda ki Veteriner Fakültelerinden bir de sınıf arkadaşım, Güney Alçı Patolojisi'nden emekli oldu, profesör doktor. Onun gönderdiği bir şey var. Yüz tane üniversite arasında, bu dünyanın en iyi eğitim veren ilk 100 üniversitesinin yer alan Veteriner Fakültesinde, kolyaj, okul, listeden, Yunanistan'dan, Mısır'dan, Hindistan'dan, Etiyopya'dan, Suudi Arabistan'dan birer Veteriner Fakültesi olmasına rağmen maalesef Türkiye'de hiçbir Veteriner Fakültesi yok. Yüz Veteriner Fakültesi içerisinde. Demek istediğim artık bu Veteriner Fakültelerinde eğitimde bir yenilemeye gidilmesi lazım. Mesela 1970'li yıllarda, 1969-1970'li yıllarda, dünyada kök hücre adı bilinmezken, Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün, insan ceninlerinden, hayvan ceninlerinden kök hücreyi bulmuş ve o yıllarda kök hücreden bahsediyor. Ne yazık ki biz kendi insanlarımıza değer veremiyoruz. Kendisi Almanya'ya gittiğinde Tahsin Aygün Enstitü var orada, laboratuvar kurmuşlar adına. Demek istediğim şey şu Veteriner Fakültelerinden bizim çok kaliteli ve iyi yetişmiş elemanlar çıkartmamız lazım. Şimdi bu Askeriyenin olduğu Gölköy’ü herkese biliyor. Burayı Askeriye verildiğinde biz, Hüsnü Yusuf Gökalp Tarım Bakanı çok direndi, aynen söylediğini söylüyorum. Bakın, Üniversite kuruldu. Veteriner ve Ziraat Fakültesi açarlar. Veteriner ve Ziraat Fakültesi'nin olduğu yerde deneme çiftliği olmadan, araştırma çiftliği olmadan hekim ve mühendis yetiştiremezsiniz. Gelin, yapmayın. Kırsal bir yerde Askeriyeye yer verin. Askeriye oraya gelsin. Canım tarım arazisine çok ısrar ettiler. O zaman milletvekilleri, siyasileri. En sonunda dedi ki, günah benden gitti arkadaş. İmzalıyorum dedi. İmzaladı verdi. Şimdi Veteriner Fakültesinde herhalde hayvan yüzü görmek için işte çiftliğin müdürü arkadaşım da burada devamlı telefon ediyorlardır herhalde. Bizi de arıyorlar yani staj yapmak için hayvan görmek için. Zamanında bu tür olumsuzlukları yaşadık. Bunun sıkıntılarını bugünde yaşıyoruz.' 

Genç Nüfus Vurgusu Yapıldı

Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, veteriner hekim olduğunu hatırlatarak; “Ülke hayvancılığının çok ileri derecede kötü noktada olmadığını düşünüyorum ama bir fark var. Şöyle, hayvancılığın yapılış şeklinde bir evrilme var diye düşünüyorum. Yani 2003 yılında ben Tarım Teşkilatı'na tayin olmuştum. 1997 yılında Devrekani meslek hayatıma başlamıştım. O yıllarda da 25-30 bin civarında bir hayvan mevcudumu vardı, şimdi de 25-30 bin civarında rakamlara bakıldığı zaman bir hayvan varlığımız var. Ama fark şu, benim ilçemde gerçekten 54 köyümüz, 200'e yakın bir bağlımız var. 7 tane de mahallemiz var. Yaşlı nüfusun çok fazla olması Köylerdeki gençlerin az olması ilçede hayvancılığı biraz evirdi, evrildi. Yani farklı farklı şekilde yapılmaya başladı. Uzak köylerde, yaşlı nüfusun çok olduğu köylerde aile büyüğünün vefatı dolayısıyla kapandığı zaman o işletmeler kapanıyor. Ama daha merkeze, daha genç nüfusun olduğu yerdeki işletmelerdeki hayvan adedinin çoğalması bu rakamın stabil kalmasına vesile oluyor.

'Onlarca Müracaatçımız Var'

Altıkulaç şöyle devam etti:

'Son 20 yıldan beri Devrekani’ndeki hayvancılık formatına baktığımız zaman hakikaten ki, çok daha modern ve hayvan adedi fazla olan işletmelerin yapılması da bu evrimlerin bir göstergesi. Yaklaşık 7-8 yıldan beri Devrekâni’de, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Hayvancılık Bölgesi’nin altyapı çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Biliyorsunuz bin 290 dekar üzerinde kurulmaya çalışılan bir bölge burası. Yaklaşık yeniden değerlendirme oranlarıyla altyapısına sadece güncel parayla 500 milyon lira civarında tarım Bakanlığımızın bir finansı söz konusu. Gerek ilçe içerisinden, gerek Kastamonu'nun içerisinden, gerek de ülkenin diğer yerlerinden hayvancılıkla alakalı yatırım yapmak isteyen onlarca müracaatçımız var. Bu gerçekten sevindiriyor. Ben ülke hayvancılığında tabii bir şeylerin gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum ama hayvancılık formatının evrildiğine daha çok inanıyorum ve değişen dünya koşullarında çiftçilerimizin, üreticilerimizin bu değişime ayak uydurması gerektiğine inanıyorum. Gelecek çok kötü olmayacak bence güzel olacak.'

'İyi Bir Sinerjiyi Hep Birlikte Yaşadık'

İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu da; 'Kastamonu’ya geleli 2,5 sene oldu ve gerçekten iyi bir birliktelik, iyi bir sinerjiyi hep birlikte yaşadık. Genelde böyle kısa sürede sinerji yakalanılmaz ama Burada gerçekten iyi bir yönetim ve Veteriner Hekimler arasında güzel bir sinerji var. İnşallah da böyle devam eder. Tabi fazla bazı sorunlar ve sıkıntılar dahil güzel bir sorun ve sıkıntılar ile ilgili açılış konuşmasını Veteriner hekimler Odası adına Fazıl Karagözoğlu arkadaşımız yaptı. Ama tabi bu sadece bu ülkemizde değil, dünyada da aslında genelde böyle yaşanan problemler, sorunlar ve sıkıntılar var. Önemli olan bu mücadelenin bir şekilde devam ettirilmesi diye düşünüyorum ben. Tüm Veteriner Hekimler Odası olarak birlik ve beraber olursak aşılmayan sorunlarımız kalmayacaktır. Mutlaka bahsettiği konularda ileride belki bazı düzenlemeler olacaktır. İşte fakültelerle ilgili bazı gelişmeler olacaktır. Bir şekilde ama bunun mücadelesinin verilmesi gerekiyor. Bu eksikliklerin mutlaka yapılması gerekiyor. Ben Olağan Kongremizin Kastamonu'ya ve Ülkemize, Odamıza hayırlı olmasını, başarılar elde edilmesini diliyorum' dedi.

Veterinerler Odası'nda Maşalacı Güven Tazeledi

Bakmadan Geçme