Vali Meftun Dallı: 'Kastamonu Sporda Majör İllerden Birisi Olabilir'
Kastamonu Valiliği tarafından sporun geleceğinin birlikte şekilleneceği 'Kastamonu Spor Çalıştayı' Kağan Talip Tığlı Gençlik Merkezi'nde düzenlenen programla yapıldı.
Kastamonu Valiliği tarafından sporun geleceğinin birlikte şekilleneceği “Kastamonu Spor Çalıştayı” Kağan Talip Tığlı Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programla yapıldı.
Kastamonu’da Spor Çalıştayı oturumları Spor Yönetimi, Spor Kültürü, Elit Sporcu Yetiştirme, Spor Hukuku, Engelliler ve Spor ve Sporcu Sağlığı konularında gerçekleştirildi.
Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Adem Keloğlu, amatör sporun yapısına ve federasyonların işleyişine dair önemli açıklamalarda bulunarak; “Çalıştayımızın çözüm ve katkı sunmasını temenni ediyorum. Değerli katılımcılar, Spor ülkemizde farklı yönetim şekillerinden sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak buna bağlı futbol federasyonu hariç Tüzel kişiliğe sahip Özerk Amatör Spor Federasyonları tarafından yönetilmektedir. Federasyonlarımız görev ve sorumluluk alanlarında yapmış olduğu çalışmaları talimat ve yönetmeliklere oluşturulan konularca, yaptığı, mahalli, ulusal ve uluslararası faaliyetlerin düzenlenmesi konusunda bakanlığımızın görüş ve önerileri alınarak iş birliği ile yapmaktadır. Yapılacak bu faaliyetlerin temel öğesi 81 ilimizde var olan amatör spor kulüplerimizin katılımları ile önce il bazında sonra gruplar ve çeyrek yarı final ve final olarak Türkiye Şampiyonası olarak yapılmaktadır. Yapılan bu müsabakalar sonunda belirli yaş gruplarında ve en üst kategoride milli takımlarımız oluşturularak uluslararası yapılan müsabakalarda katılım sağlanır” dedi.
‘Amatör Spor Kulübünün Sporcusu Bulunduğu İl İçin Gururudur’
Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Adem Keloğlu, amatör spor kulüplerinin ülke temsiliyetindeki önemine vurgu yaparak; “Ülkemizi temsilinde müsabakalara katılan tüm sporcular bir amatör spor kulübünün sporcusu bulunduğu il için temsilcisi ve gururudur. Yetiştiren antrenörün, kulübün başarısı onurudur. Bu kulüplerimiz spor kulüpleri yasasıyla kurulmuş (7405 sayılı kanunla) Mahalli, İlçe Kamu Kurum ve Kuruluş bünyesinde kurulan kulüpler olarak faaliyetlerine devam ettirmeye çalışırlar. Her ne kadar amatör ruhun ön planda tutulduğu söylense de yapılacak olan faaliyetlerde gerekli olan kurum binası çalışmaların yapılabilmesi için tesis, malzeme, çalıştırıcı, barınma, il içi ve il dışı gruplardan başlayarak katılım sağlayacağı ulusal müsabakalar için ulaşım, barınma ihtiyaçların karşılanması için gerekli olan ekonomik gelir burada amatör ruhun yeterli olamadığı ve sıkıntıların başladığını görüyoruz. Tesisler bu konuda devletin bazı kurum bazı kurum ve kuruluşlar aracılığıyla bu taleplerin karşılanması konusunda görev ve sorumlulukla vermiş ilgili Bakanlığımızca Federasyonların Programları doğrultusunda illerinde il temsilciliklerinin ilgili branşlarda ilgili faaliyetlerinin yapılması, tesislerin hazırlanması, gerekirse yeniden yapılması ilde bulunan sporun taban dediğimiz İl Birlikleri, temsilcileri, İl Hakem Kurulları, Saha Komiserleri, Antrenörlerin dernekleri Genlik ve Spor il müdürlüklerimiz koordinesinde il içi faaliyetlerin yapılması gerekmektedir. Bu faaliyetleri yapmadan ilimizin o branşta ulusal faaliyete katılması mümkün olmayacaktır. Kulüplerin var olduğu branşlarda il içinde yaşadığı zorluklara rağmen katılım sağladığı ancak ferdiler birincisi veya takım sporlarında olduğunda ilimizi temsilen katılacağı müsabakalara ‘nasıl giderim’ düşüncesi yöneticilerce 1’inci derecede düşündürücü mali konulardır. Bu nedenle çoğu zaman maddi sorunlarda sahipsiz kalan bazı kurum ve kuruluşlarımızın resmi kurumlar görev ve sorumluluklarını yok sayarak illerin, ilçelerin ekonomik yapısını oluşturan birim ve iş sahiplerinin sivil toplum kuruluşlarının müdürlüklerinin, Gençlik ve İlçe- Merkez Spor il belediyelerinin, kaymakamlık ve valiliklerimizin kanunlar, talimatlar ve yönetmenliklerce belirlenmiş yapabilirlik, imkanları dahilinde ihtiyaç duyulması aidat, bağış ve alabileceği reklam varsa reklam gelirleri dışında geliri olmayan amatör kulüplerin malzeme, ulaşım, yemek, su gibi giderlerini karşılayarak devam etmeye çalıştığı bu ekonomik zorluklar karşısında faaliyetler ya azalıyor ya da kulüp belirli bir süre sonra faaliyetlerine ara vermek zorunda kalıyor” ifadelerine yer verdi.
‘Aktif Kulüp Sayımız 95-100 Arasındadır’
Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Adem Keloğlu, amatör kulüplerin gençlerin gelişimindeki hayati rolüne dikkat çekerek; “Örnek istiyorsak ilimiz kulüp sayısı 144 gibi bir rakamdır. Aktif kulüp sayımız 95-100 arasındadır. Bu kulüplerimizin bazıları İhtisas kulüplerimiz yani tek branşta faaliyet gösteren kulüplerimiz. Ancak çoğu kulübümüz en az 2-3-4 branşta değişik yaş kategorilerinde müsabık sporcuları olan ve il ve bölge şampiyonalarında Ferdi ve Takım olarak katılım sağlayanlardan oluşmaktadır. Bazı kulüplerimizde örneğin futbol, basketbol, voleybol, hentbol, ragbi gibi takım sporlarından tüm kategorilerine katılım sağlayan kız erkek olmak üzere 3-4-5 kategoride yaklaşık o branşta 80-160 arasında lisanslı sporcuya sahiplerdir. En az 82-40-ile 500 sporcuya düşünüldüğünde bu kulüplerimizin faaliyetlerine devam edebilmesi için ilgili ve sosyal sorumluluk taşıyan her bir birimin ve kuruluşun ve velilerimiz başta olmak üzere ekonomik alanda sahip çıkma zorunluluğu vardır. Zorunluluk kelimesini neden kullandığımı şimdi açıklamaya çalışacağım. Malum çağımızda geleceğimizin teminatı değerli yavrularımızın tehlikeler içinde olduğu uyuşturucu başta olmak üzere bağımlılık taşıyan internet ve sanal ortamların yarattığı çürümüşlük geleceğimiz dediğimiz göz nurlarımız yavrularımızı bu tür kötü alışkanlıklardan uzak tutulmasının en önemli aracı birleştirici güç sağlıklı yaşam katkı sağlayan sosyal kültürel ve sporun olduğu gerçeğidir. İşte bu nedenle maddi ve manevi olarak büyük bir sorumlulukla bu işe gönül veren değerli kulüplerimize sahip çıkılması geleceğimiz olan gençlerimize yavrularımıza yapılan yatırımdır, sosyal sorumluluk milli bir görevdir. Konu konuyu açıyor, neden milli bir görevdir. Çünkü ülkemizi uluslararası arenalarda olimpiyatlarda temsil eden sporcular amatör spor kulüplerimizin çatısı altındadır. Tabi bunları söylerken büyük kulüplerimizden bu sporcular düşüncesine sahip olabilirsiniz. Tabi doğru. Kastamonu'da bir kulüpten milli takımımıza giden sporcu elbette vardır, olacak ama dikkat edin genelde küçük yaş grupları dediğimiz alt yapılarda başarılı sporcumuzu elde tutmak mümkün olmamaktadır. Neden? Ekonomik, antrenör yanında ailelerin yaklaşımları. Sonuçta düşündüğümüz bahsi geçen büyük kulüplerimizin imkanları ile transfer ederek milli takımların oluşumunda ön plana çıkıyor. Ama sonuç olarak bu sporcular amatör spor kulüplerinden çıkıyor, yetişiyor ülkemizi bayrağımızı dalgalandırıyor” ifadelerine yer verdi.
‘Eğitici Her Kulübün Çalıştırıcıya, Eğitimciye İhtiyaç Vardır’
Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Adem Keloğlu, amatör spor kulüplerinin yalnızca maddi değil, aynı zamanda nitelikli antrenör ihtiyacı gibi yapısal sorunlarına değinerek; “Tabi bu kulüplerin maddi sorunları çözüldüğünde belirli bir yere kadar sorunları hallediyoruz. Eğitici her kulübün faaliyet gösterdiği branş ve kategorilerinde çalıştırıcıya, eğitimciye ihtiyaç vardır. Tabi bazen gönüllülük esası devreye girse de yeterli olması mümkün olmuyor. Yetişmiş eğitimcilerde Federasyonların açtığı kurslardan eğitim almış kazanmış, BESYO bölümlerinden yetişmiş ve mezun olmuşlardır. Antrenörlük belgelerine sahip ya da alt kategorilerde yardımcı eğitimci dediğimiz stajyerlerle sorunun çözülmesi, branşta antrenörün tüm kategorilere bakma zorunluluğu doğmaktadır. Bu da antrenörün verimliliğini düşürmekte, sporcularımızın daha fazla zamanda Çalışma ve daha dinamik bilgi alma, eğitilme konusunda zafiyetler oluşturmaktadır. Çözüm; üniversitelerimizin BESYO bölümlerinde 3’üncü ve 4’üncü sınıfta okuyan branşları olan öğrencilerin ve antrenörlük bölümünde okuyanların okulları yanında kulüplerde staj yaptırılması uygun olabilir. Bu konuda kulüplerle taban birlikleriyle çalışma yapılması mezun olacak değerli arkadaşlarımız içinde verimli olacaktır, kanısındayım” değerlendirmesinde bulundu.
‘Sporun Alt Yapısı Olmazsa Olmaz’
Sporun altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini ve eğitim sistemiyle sporun entegrasyonunda yaşanan eksikliklerin çocukların gelişimini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Keloğlu; “Hep diyorum ya sporun alt yapısı olmazsa olmaz. Profesyonellerde böyle amatörlerde de olmalı tabi kesinlikle. Ama şartlar müsait mi bu tartışılır. Mesela eğitim sistemimiz; okullarımız haftanın 5 günü yaklaşık saat aralığı yaklaşık 08.00-16.00 arası. Ne kalıyor geriye? 16.00-18.00 kurs özel ders olmazsa cumartesi-pazar ortalamayı düşündüğümüzde bir sporcu en fazla haftada 3-4 antrenman, müsabıksa cumartesi-pazarı da veya çift antrenman. Yeter mi yetmez. Ayrıca spor branşlarımız da 3 yaş itibariyle başlanan branşların yanında 11 yaşa kadar başlayan branşlarda var malum. Kesintisiz 4+4+4 eğitim sistemimizde ilk 4'e kadar olan sınıflarda beden eğitimi öğretmenimiz yok. Okula başlama yaşımız 6. Bu arada kaybedilen bazı branşlarımız için süre var. 6-10 yaş arası yine kaybedilen branşlarımız için süreç var. Bu sistemde başlanması gereken çalışmalar yaz spor okulları ve özel kurslarla giderilmeye çalışılıyor. Bu da gelişimin yavaşlatılmasına neden olmaktadır. Bu da yine sorunun çözümünde bakanlıklar nezdinde halledilmesi gereken 1’den 4’e kadar olan sınıflara da beden eğitimi öğretmeni atanması olmuyorsa yine üniversitelerimizin BESYO Bölümlerinden öğretmenlik ve antrenörlük okuyan öğrencilerimizi 3-4’üncü sınıftan itibaren görevlendirilmesi bir nebze de olsa sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır, kanısındayım. Amatörler olarak temel istek ve dileklerimiz sorunların; Vatanını ve milletini seven geleceğimiz teminatı yavrularımızın; sağlıklı, güçlü, inançlı, geçmişiyle övünen, bağlarına istiklal ve istikbaline sahip çıkacak bir nesil için her birimizin üstüne düşen görev ve sorumluluklardan kaçmadan yerine getirilmesi yavrularımızın spor hayatına devam etmesi, belirli süreçlerde yapılan okul sporları müsabakalarının sonunda yine yıllara dağılan faaliyetlerine devam edebilmesi için amatör spor kulüplerimizin varlığı, yaşatılması bir zorunluluktur diyorum. Taleplerimiz sporcu sağlığı, beslenmesi ve sporcu verilmesi gelişimiyle ilgili, eğitimlere, Sporculara ve velilere Üniversitelerden bilgilendirilmesi için görevli ya da öğrenci gönderilmesi” dedi.
‘Spor, Bir Kültür, Disiplin Ve Hayat Tarzıdır’
sporun sadece fiziksel bir faaliyet değil, aynı zamanda toplumları birleştiren güçlü bir kültür olduğunu belirten Gençlik ve Spor İl Müdürü Sami Kuşcu; “Bugün şehrimizin geleceğinde etkili olacak, şehrimizde sporun gelişmesine ve yaygınlaşmasına yardımcı olacak politikaları belirleyeceğimiz bir çalıştay için bir aradayız. Sporun geleceğini şekillendirmek, yeni fikirler üretmek ve ortak çözümler bulmak amacıyla bir araya geldiğimiz bu spor çalıştayında hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Spor, sadece fiziksel aktivite değil, aynı zamanda bir kültür, disiplin ve hayat tarzıdır. Bireyleri güçlendirir, toplumları bir araya getirir ve bizlere sağlıklı, dinamik bir gelecek sunar. Bu çalıştayda, sporun farklı boyutları ele alınacak, yeni fikirler üretilecek ve ortak hedefler belirleyeceğiz. Bu noktada, şehrimizde sporun daha da yaygınlaşması, gençlerimizin spora teşvik edilmesi ve spor alanında sürdürülebilir politikalar oluşturulması için hep birlikte çalışacağız. Bugün yapacağımız karşılıklı fikir alışverişleri ve alınacak kararlar, sporun daha kapsayıcı ve gelişmiş bir geleceğe ulaşmasına katkı sağlayacaktır. En büyük temennimiz, şehrimizde sporu herkes için erişilebilir hale getirmek ve 7'den 77'ye halkımızı spora teşvik etmektir Hepinizin fikirleri ve katkıları, bu yolda attığımız adımları güçlendirecektir. Bu çalıştayın düzenlenmesinde desteklerinden dolayı başta sayın Valimiz Meftun Dallı beyefendiye, Bakanlığımızın kıymetli bürokratlarına, Kastamonu Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesine ve mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, çalıştayın başarılı ve verimli geçmesini diliyor, katılımlarınızdan dolayı her birinize şükranlarımı arz ediyorum. Şehrimizde hep birlikte daha güçlü bir spor geleceği inşa etme temennisiyle” diye konuştu.
‘Kastamonu Bu Anlamda Öne Çıkan İlerimizden Bir Tanesi’
Kastamonu için sporun geleceğini şekillendirecek bu çalıştayın önemine değinen Spor Eğitim ve Araştırmaları Daire Başkanı Şükrü Yılmaz; “Kastamonu sporunun geleceği, sporun gelişiminin tartışılacağı bu spor çalıştayı bizler açısından oldukça önemli. Ben de Gençlik Spor Bakanlığı'nda, Spor Eğitim Daire Başkanlığı'nda sporun gelişimi ve eğitimiyle ilgili iş ve işlemlerle iştigal ediyoruz, uğraşıyoruz. Bakanlık olarak sporun işleviyle ilgili hem mevzuatsal yükümlülükler hem de strateji belgeleri hem de devletin kalkınma planlarında birçok işlevden bahsediyoruz. Buradaki ana konularda olduğu gibi. Ama bunlar makro düzeyde yapılmış ve tüm Türkiye'de uygulanacak politikalar. Tabi bu uygulamaların yerelde karşılıkları olan daha nitelikli, daha özel çalışmaları yapmak ve bunlar için politika üretmek de son derece önemli. Bizler sporu değerlendirirken biraz önce yapılan bu konuşmalarda da görüyoruz. Devletin sporla ilgili işlerin daha çok sporun performans tarafına ağırlık verildiğini görüyoruz. Ve ana işlevinin ve çıktılarının oradan, beklentilerinin oradan olduğunu görüyoruz. Ama sporda gelişmiş ülkeleri incelediğinizde spor kültürünün temelleri oluşmadan, sporda performanstan da bahsetmek çok mümkün olmuyor. O yüzden burada da başlıkta özellikle vurgulandığı gibi yaşam boyu spor ya da herkes için spor mantığıyla sporun tabana yayılması ve spor kültürünün oluşturulması hem sporun sağlık amaçlı, serbest zaman değerlendirme amaçlı, toplumsal amaçlarının yanında performans amacına da önemli miktarda katkı sağlıyor. O yüzden yerelden başlayarak spor kültürünün oluşması hem yerelde sportif performansa katkı sağlaması açısından hem de ulusal ve uluslararası alanında ülkemizi temsil edilmesi açısından oldukça önemli. Sporda ileri gitmiş ülkelerdeki çalışmalara baktığınızda sağlıklı yaşam için spora özellikle önem verildiği görülüyor. Yine literatüre baktığınızda spor için harcanmış 1 dolarlık yatırımın sağlık harcamalarında 10 dolarlık yatırımı bertaraf ettiği, engellediği görülmektedir. Aslında yatırımcı mantığıyla da baktığınızda bire on kazandıran çok ciddi bir alan burası. O yüzden de önemli spor. O yüzden de yerelden başlayarak katkı sağlanması ve desteklenmesi gereken bir şey. Tabi işin spor kültürünü oluştururken yerelde sportif performansa dönük de politikalar geliştirmek gerekiyor. Kastamonu bu anlamda öne çıkan ilerimizden bir tanesi. Biz sporla ilgili çalışmaları tanımlarken genelde zaman, mekan ve imkan olarak üçlemeyle tanımlarız. Eğer iyi bir yönetim olduğu sürece spor yapma ile ilgili, zaman ile ilgili hiçbir kaygımız yok. Mekan ile ilgili Kastamonu özelinde düşündüğümüzde de aslında ciddi anlamda yol kat edilmiş. Özellikle son 20 yılda ülkemizde yapılmış spor testleri yatırımından nasibini çokça almış illerden bir tanesi Kastamonu. Örnek tesislere sahip, kendi hemşerilerin üstündeki illerde bile olmayan tesislere sahip şehirlerimizden bir tanesi” ifadelerini kullandı.
‘Eğitici Anlamında Taşraya Gittiğimizde Ciddi Anlamda Sıkıntı Yaşıyoruz’
Açıklamalarına devam eden Spor Eğitim ve Araştırmaları Daire Başkanı Şükrü Yılmaz; “Özellikle milli takımlar kamp eğitimi merkezlerimiz, yine gençlik kamp merkezlerimiz, bunların en iyi örnekleri. Bunları en etkin bir şekilde kullanabiliyor olmak lazım. Buradaki başlıkları incelediğinizde, aslında çok ciddi başlıklara değinilmiş. Aslında özel bir parantezde spor turizmi için açılması lazım. Çünkü spor turizmi potansiyeli aslında düşündüğünüzde hem biraz önce bahsettiğimiz tesislerin uluslararası spor turizminde kullanılabilecek potansiyeli olması hem de doğası itibariyle doğa sporlarının tüm unsurlarını taşıyabilecek bir şehir olması açısından spor turizminin belki Türkiye'deki majör illerinden olabilecek bir potansiyeli var. Bir başlıkla bunun açılmasına fayda olduğunu düşünüyoruz. Tabii sporla ilgili işlevi tartışırken burada Gençlik Spor Bakanlığı ve Gençlik Spor İl Müdürlüğümüz ev sahibinde ama Spor sadece genç spor teşkilatının hizmet tutacağı bir alan değil, paydaşların da etkin bir şekilde içerisinde olması gereken bir alan. Bu yerelde de böyle, ulusal ve makro düzeyde de böyle. Burada görüyorum ki önemli bir sinerji oluşmuş. İnşallah bu sinerji hem buradaki toplantı ortamındaki sonuç raporuna yansır, hem de ondan sonraki uygulamalara da yansır diye düşünüyorum. Biraz önce Adem Bey eğiticilerden bahsetti. Hem o konuşmanın üzerine bir cevabı nitelikte de olsun, müjde niteliğinde de olsun diye söyleyebilirim. Spor bilimleri alanında biz özellikle eğitici anlamında taşraya gittiğimizde ciddi anlamda sıkıntı yaşıyoruz. Antrenörlerle, eğiticilerle alakalı sıkıntı yaşıyoruz. Bunlarla ilgili de uzun zamandır çalışmayı yürütüyoruz spor bilimleri camiasıyla. Burada Bilgehan Hocam da birebir sürece şahittir. Özellikle devlet üniversitelerinde şuan spor bilimlerinde antrenörlük eğitimi okuyan öğrenciler artık 6 artı 2 diye bir modele geçti. Üniversitemizde geçti bu modele. Yani bu özetle şu, 6 yarıyıl okulunda öğrenci olarak okuyacaklar. 7. ve 8. yarıyıl sporla ilgili birimlerde maaşlarını da alarak, staj yaparak orada antrenörlük ve yardımcı antrenörlük hizmetini sunabilecekler. Bu önemli bir kazanın bizim için. Yüksek Öğrenim Kurumu'yla beraber yaklaşık 3 yıldır yürüttüğümüz bir çalışmaydı. Yaklaşık 2 yıl sonra da buradaki öğrencilerimiz artık sahada çalışabildiği nitelikte olacak. Bunun da bir anlamda müjdesini vermiş olalım. Toplantının ben verimli geçmesini temenni ediyorum. Çok önemli bir çalışma, emek verilmiş bir ön hazırlığı var. Ve sonucu itibariyle de Kastamonu spor gelişimine hem spor kültürü anlamında hem de performans anlamında ciddi anlamda katkı sağlar. Başta emeğe geçen Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüzün şahsında personeline ve tüm paydaşlara çok teşekkür ediyorum. Çıktıları itibariyle de Kastamonu'nun spor gelişimine katkı sağlamasını temenni ediyor” dedi.
‘Tesisler Olarak Gayet İyi Durumdayız’
Şehrin doğa ve iklim çeşitliliğiyle her türlü spor dalına elverişli olduğunu söyleyen Vali Meftun Dallı; “Kastamonu sporun her dalında çalışılabilecek gayet güzel imkanlar sunan bir il. Düşünün, denizinden Ilgaz Dağı'ndaki kış sporlarına varıncaya kadar, Kanyonlardan, trekkinge, orman sporlarına, dağcılıkla ilgili tırmanma ve benzeri sporlara, aklınıza gelebilecek her konuda gerçekten ve her türlü imkanı sunan bir şehir. Kastamonu spor konusunda Türkiye'deki majör illerden birisi olmaması için hiçbir sebep yok. Yeter ki gerekli imkânlar toparlanıp sağlanabilsin. Tesisler açısından bakıldığında Gençlik ve Spor Bakanlığımız başta olmak üzere Sayın Cumhurbaşkanımıza konuda emeği geçen herkese bir kere daha şükranlarımızı ifade etmemiz lazım. Tesisler olarak gayet iyi durumdayız. İlk stadımız da tamamlandığında çok fazla bir eksiğimiz kalmayacak. Eksik bitmez mutlaka. Mutlaka yeni yeni teşhisler her zaman ihtiyaçtır ama iyi durumda olduğumuzu da buradan ifade etmek isterim. Spor, Sayın Gençlik Spor Müdürümüzün söylediği gibi sadece spordan ibaret değil. Bizim sporu en çok önemsediğimiz hususlardan birisi bildiğiniz gibi çocuklarımızın, gençlerimizin bağımlılıklardan uzak tutulması, bu bağımlılıklara müptela olmamaları için son derece önemli bir enstrüman spor bizim için. Bunun için de hem sporcuların başarılı olabilmesi hem de bu tür olumsuz etkilerden uzak kalabilmeleri için ne kadar erken başlayabilirsek başlatabilirsek çocuklarımızı o kadar bunların önüne geçmiş ve de başarılarının önünü açmış oluruz. Bildiğiniz gibi bütün dünyada böyle, müzikte de böyle, sanatta da böyle, sporda da böyle. Çocuğun yeteneklerini ne kadar erken keşfedip, o kadar o alanlarda desteklerseniz sporda da, müzikte de başarılı oluyor çocuklarımız. Bütün dünyada herkesin bildiği o ünlü sporcuların hepsi mutlaka çok küçük yaşlardan itibaren o alanlarda çalışmışlar. Onlara aileleri başta olmak üzere devlet her türlü desteği vermiş. Bu çalıştayda bu konuda da Milli Eğitim Müdürlüğümüz, üniversitemiz işbirliği içerisinde bu erken yaşta yeteneklerin, becerilerin, çocuklarımızın bu şekilde yönlendirilmesi hususunda neler yapılabileceğine dair önümüze güzel bir yol haritası çıkar diye umuyorum” şeklinde konuştu.