Uzmanından 'Zayıflama Çayı' Uyarısı!
Son yıllarda obezite oranları korkuturken uzmanlar, zayıflama çayı, hapları gibi ürünlere karşı uyarıyor.
Diyetisyen Yaşar Emre Ulushan, “Bu çayları kullanıp da servislerde, yoğun bakımlarda yatırılan çok çok hastalar var, hayatını kaybeden hastalarımız da fazla. Bir de hastamızı vazgeçiremiyoruz, bazı kişiler sağlığının bozulacağını bile bile o ürünleri kullanabiliyor. Bir çay içip bir gıda alıp zayıflayacağını kimse düşünmesin, kesinlikle önermiyoruz” dedi.
Tüm dünyada işlenmiş gıda tüketiminin giderek arttığı belirtilirken obezite de rakamlar da dikkat çekiyor. Fazla kilolarından kurtulmak için kimi vatandaşlar uzman doktorlar eşliğinde çaba gösterirken kimilerinin ise sosyal medya ya da çevre önerisi gibi etkenlerle kilo vermeye çalıştığı ifade ediliyor. Uzmanlar ise ehil olmayan kişilerin önerilerinin dikkate alınmaması gerektiğini, içeriğine ilişkin açıklayıcı bilgi olmayan, uzmanların önermediği zayıflama çayı, hapı gibi ürünlere itibar edilmemesi gerektiğini anlattı. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nden Diyetisyen Yaşar Emre Ulushan, zayıflamak için sağlıklı yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğini belirterek vatandaşlara uyarılarda bulundu.
‘Bu Şekilde Beslenmeye Devam Edersek Obezite Oranımız Artacak’
Sağlıksız tüketim ürünlerinin obezite oranlarında yüksekliğe neden olduğunu söyleyen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nden Diyetisyen Yaşar Emre Ulushan, “ 1975-80’li yıllardan sonra marketlerde bu işlenmiş gıdalar yer almaya başladılar. Bizim de hayatımıza kötü bir katkısı oldu, 1980’li yıllarda obezite Türkiye’de yüzde 10-15’ti, şu anda maalesef işlenmiş gıdaların diyetimizde, beslenmemizde mutfağımıza girmesiyle birlikte yüzde 33-34’lere varmış durumda ve Avrupa’da birinci sırada. Anneler çocukları susturmak veya ödüllendirmek amaçlı olsun bu işlenmiş gıda dediğimiz fast food ürünlerini; çikolatalar, cipsleri çok fazla çocuklarına vermeye başladılar. Bunlar çok yanlış yöntemler, tabi ki çocuktur canı ister, verilir ama bunun sıklığının artmasıyla birlikte biz çocukluk çağında işlenmiş gıdalarla obezite, obeziteyle birlikte Tip-2 diyabeti çok fazla görmeye başladık. Her gün çocuğa cipstir, koladır, çikolatadır verilmemesi lazım. Hem ebeveynlerin hem çocuklarımızın da daha az bu gıdaları tüketmesi gerektiğini düşünüyorum, biz tencere yemekleriyle büyümüş bir toplumuz açıkçası bu yemeklerin daha çok artırılması lazım, işlenmiş gıdalar çok kolayımıza geliyor. Halk arasında çin tuzu olarak bilinen monosodyum glutamat olsun, kafein, nitrit, nitrat gibi ürünler bunlar bizi o gıdaları tüketmeye yönelttiği için onların sıklığını azaltıp bir şekilde bağımlılığından kurtulmamız lazım. Gelecek 10-15 yıl da bu şekilde beslenmeye devam edersek bizim yüzde 33-35 oranlar yüzde 40-45’lere çok rahat çıkacak gibi görünüyor. Yaş ilerledikçe de özellikle şeker, tansiyon, yüksek kolestrol gibi şikayetlerle maalesef karşılaşıyoruz" dedi.
‘Hayatını Kaybeden Hastalarımız da Fazla’