Uzmanı Uyardı! Mevsim Geçişleri Bulaşıcı Hastalıkları Tetikliyor
Özel Nefes Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Ahmet Güvenç mevsim geçişlerinde zayıflayan bağışıklık sisteminin bulaşıcı hastalıkları da beraberinde getirdiğini dile getirdi. Enfeksiyon mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemine ve bulaşıcı hastalıklara dikkat edilmesi gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu.
Mevsimsel hastalıklar hakkında bilgiler sunan KBB Uzmanı Op. Dr. Ahmet Güvenç; “Mevsimsel geçişlerde hastalık nedenleri 4 mevsimimiz var. Mevsimlerin her biri farklı özellikte farklı farklı özelikleri var. Kış ayından bahar aylarına geçişlerde özellikle de çiçeklerin açtığı, ağaçların yeşerdiği dönemlerde polenlerin daha fazla olduğu dönemlerde insanlarda bazı hastalıklar oluşuyor. Bunların başında da alerji hastalıkları geliyor. Alerji hastalıklarında tabii ki çok çeşitli hastalıklar olmasıyla beraber en çok gördüğümüz hastalık alerjik astım ve mevsimsel alerjik rinit oluyor. Bu hastalıklarda şöyle bir durum söz konusu üst solunum yolumuzu veya akciğerlerimizi, polenler irite ettiğinde ya da alerji oluşturduğunda bu alerji ile birlikte üzerine binen fırsatçı enfeksiyonlarla beraber bazı hastalıklar oluşuyor. Bunlar bronşit, sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonları, grip, nezle enfeksiyonları gibi hastalıklar oluşabiliyor” dedi.
‘Buradaki Ormanlardan Çok Ciddi Polen Salınımı Oluyor’
Kastamonu coğrafyasının vatandaşları etkilediğini vurgulayan Op. Dr. Ahmet Güvenç; “Her şehrin bir coğrafyası var. Kastamonu'yu ele aldığımızda rakımı yüksek, nispeten soğuk, ormanların olduğu, birkaç dağın arsında kalan çukurca bir bölge yerleşim olan bir il. Bu özellikleri ele aldığımız zaman bahar aylarına girdiğimizde buradaki ormanlardan çok ciddi polen salınımı oluyor. Yaşadığımız bölgeleri sağlık açısından göz ardı etmemek gerekiyor. İlimizde etrafımız dağlarla çevrili olduğu için burada üretilen egzoz dumanları, fabrika bacaları, odun ve kömür sobalarının dumanları daha çok şehrin üzerinde kalmaya eğilimli. Bu özeliklerinde vatandaşlar üzerinde etkileri var. Farklı şehirleri de ele alabiliriz örneğin İstanbul çok yoğun bir hava kirliliği var. Denizlerle çevrili ve açık bir il olmasına rağmen yoğun bir hava kirliliği var. Her şehrin etkileri kendine özgü. Bazı şehirlerimizde sanayi ön planda çıkmış durumda. Bunlar vatandaşların yaşam kalitesini farklı şekillerde etkiliyor. Her bir coğrafyanın kendine özgü dinamikleri var. Bunlar göz önüne alınarak, hastalarımızı buna yönelik kontrol ve tedavi ediyoruz” ifadeleriyle belirtti.
‘Hastalık Nedenleri Genelde Virüslerdir’
Bakteri ve virüslerin hastalık nedeni olduğunu söyleyen Op. Dr. Ahmet Güvenç; “Polenler ve bunların insanlarda oluşturduğu bazı alerji durumları bu hastalıkların özellikle de bahar aylarında oluşmasına neden oluyor. Bazı hastalarda üst solunum yolu gibi hastalıklar başlıyor. Bu hastalıklar insandan insana çok hızlı yayılıyor. İşte beraber çalıştığı çalışma arkadaşları, okul iş çalışma ortamlarında, aynı arata yolculuk yaptığımız yanınızdaki yolcular bunların hepsi birbirinden bu mikropları kapıyorlar. Böylece büyük salgın hastalıklar oluşuyor. Yoğun yaşamların olduğu metropollerde veya büyük şehirlerde bunlar daha sık görülebiliyor. Hastalık nedenleri genelde virüslerdir. Daha azı olarak bakterilerde olabiliyor. Ancak virüsler korunma yöntemleri de covid döneminden de yeni çıktık. Vatandaşlar buna çok alıştı. Korunma yöntemlerinin başında maskeler ön plana çıkıyor. Solunum yollarımızı virüslerden korumamız gerekir. Korunmaların başında içinde bulunduğumuz ortamları havalandırmak olabilir. Maske kullanabiliriz ancak maskede yüzde yüz koruyuculuk söz konusu değil. Fakat elimizden geldiği ölçüde bu kurallara dikkat edersek hastalığa karşı direnç gösterebiliriz. Korunma yönteminde bir diğer husus ise vücudumuzdaki vitamin, mineral düzeylerimizi yüksek tutmak, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek, düzenli uyku, bol bol su tüketmek korunma yöntemlerinin başında geliyor. Bu yöntemler ile hem kendimizi hastalıklara karşı koruyabiliriz hem de hastalıkları vücudumuzdan daha rahat atabiliriz” dedi.
‘Hastalarımız Mucizevi İlaçlar Yaptığımızı Düşünüyorlar’
Hastaların bitkisel karışımları dikkatli kullanması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Ahmet Güvenç; “Hastalarımız hastanelerde bir mucizeye inanıyor. Hastalarımız mucizevi ilaçlar yaptığımızı düşünüyorlar. Fakat hastalarımızın dinlenmesi, rahatlaması, su tüketmesi en önemli yöntemler. Bu yöntemleri hayatımızda kullanırsak daha hızlı ve rahat bir şekilde iyileşebiliriz. Hastanelerde her gün serum taktırmanın aşırı bir faydası yok. Karışım olan bitkilerden biraz kaçınılmalı. Çünkü her bir bitki kendi başına ilaçtır. Ve fazla dozda kullanımı vücudumuza yük getirir. O yüzden bitkileri birbirine karıştırarak çay ya da macun yapıp tüketmeyi doğru bulmuyorum. Çok eleştirmiyorum ancak dikkatli olmalarını öneriyorum. Vücudumuza da bazı zararları verebilir. Hatta bu zararlar ölümcül nedenlere yol açabilir. Kendimizi soğuktan korumak aslında en mantıklı çözüm. Soğuk bağışıklık sistemini çökerten en büyük etken. Sıkı giyinerek kendimizi soğuktan koruduğumuzda bağışıklık sistemimizi de korumuş oluruz. Daha az hasta olmamızı garantilemiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.