'Türkiye'yi ayakta tutan Atatürk'ün kurduğu düzendir'

TARİHÇİ YAZAR SİNAN MEYDAN; CHP İl Başkanlığı Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinlikleri çerçevesinde dün Şerife Bacı Öğretmenevi Konferans Salonu’nda Tarihçi Yazar Sinan Meydan’ın konuşmacı olarak katıldığı “1923 Kuruluş Ayarlarına Dönmek” konulu konferans düzenlendi. Şerife Bacı Öğretmevi’nde düzenlenen konferansa Daday Belediye Başkanı Hasan Fehmi Taş, CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı, CHP Kadın Kolları Başkanı Ülkü Yavuzoğlu ve çok sayıda davetli katıldı. “NASRULLAH CAMİİ’NİN MİLLİ MÜCADELEDE ÖNEMLİ BİR YERİ VAR” Kastamonu’nun tarihçiler için çok önemli olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan Sinan Meydan; “Kastamonu çok ayrı bir yere sahip. Milli Mücadele yıllarında kullanılan yola boşuna İstiklal Yolu ismi verilmedi. O yol olmasaydı, Mustafa Kemal Atatürk’ün ve arkadaşlarının askeri giydirmesi, teçhizatlarının tamamlanması mümkün olmazdı. Aynı zamanda Kastamonu Milli Mücadele yıllarında birçok kahraman çıkartan bir il. Ayrıca Nasrullah Camii’nin Milli Mücadelede önemli bir yeri var. 5 Kasım 1920 tarihinde Nasrullah Camii’nde Mehmet Akif Ersoy çok önemli bir vaaz verdi. Bu vaaz yazıya dökülüp, bildiri olarak Anadolu’ya ve orduya dağıldı. Gazetelerde yayınlandı” diyerek vaazın içeriği hakkında bilgi verdi. “MEHMET AKİF ERSOY MİLLİ MÜCADELE’NİN GÜR SESİDİR” Mehmet Akif Ersoy’un verdiği vaazın içeriğine değinerek sözlerine devam eden Meydan; “Mehmet Akif Ersoy vaazında Batı dünyasının Müslümanları nasıl sömürdüğünü anlattı. Mehmet Akif Ersoy’un o günkü vaazının bugünde çoğaltılıp, şu anda din adamı olarak geçinenlere dağıtılması lazım. Çünkü Ersoy, din üzerinden bizi bölmeye çalışanlara cevap vermiştir. Mehmet Akif Ersoy Milli Mücadele’nin gür sesidir” dedi. “ATATÜRK’ÜN TEK KAYGISI BU MİLLETİ AYAĞA KALDIRMAKTI” Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925 yılında Kastamonu ziyaretlerine ve Şapka Bayramı’na hakkında da konuşarak sözlerine devam eden Meydan; “Mustafa Kemal Atatürk, Kastamonu’daki gerçekleştirdiği konuşmasında; ‘Bugün bilimin, teknolojinin, bütün kapsamıyla uygarlığın ışığı karşısında filan veya falan şeyhin yol göstericiliği ile maddi ve manevi mutluluk arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni toplumunda varlığını asla kabul etmiyorum’ demiştir. O dönemde Atatürk’ün kullandığı bu sözleri bugün hiçbir siyasetçi söyleyemez. Çünkü şimdiki siyasetçilerin o kaygısı var. Fakat Atatürk’ün tek kaygısı bu milleti ayağa kaldırmaktı. 15 Temmuz’un arka planını deşifre etmekten korkuyorlar. Maalesef en 50 yıldır falan, filan şeyhin yol göstermesi ile maddi ve manevi mutluluk arayan insanlar haline geldi insanlarımız” ifadelerini kullandı. “BİZLERLE ALLAH ARASINA FALANCA, FİLANCA ŞEYHLER GİRDİ” Meydan, sözlerine devam ederek; “Neden Kur’an-ı Kerim yetmiyor bize? Kur’an-ı Kerim’i halka açan, halkla buluşturan tek lider Mustafa Kemal Atatürk’tür. Çünkü halk kendi kutsal kitabını okusun, anlasın falan, filan şeyhin söyleyeceklerine muhtaç kalmasın diye yaptı. Fakat yine bizlerle Allah arasına falanca, filanca şeyhler girdi. 1936 yılında Kur’an-ı Kerim tasvir edilerek binlerce Kur’an-ı Kerim dağıtıldı. Şimdi bunlar ise Mustafa Kemal Atatürk’e din üzerinden saldırıyorlar. Cumhuriyet Kur’an-ı Kerim’i yasaklayacak olsa, Kur’an-ı Kerim’i tasvir ettirip dağıtmaz. Cumhuriyet yobazlarla, din sömürgecileriyle mücadele etmiştir. Bu mücadele bırakıldığından bugün FETÖCÜ’lerle karşılaştık. Gerçek Müslümanların bu yobazlarla mücadele etmesi gerekir” diye konuştu. “TÜRKİYE BUGÜN HALA AYAKTA TUTAN ATATÜRK’ÜN KURDUĞU DÜZENDİR” Cumhuriyet’in bugün daha fazla değer kazandığını söyleyen Meydan; “Bizim bugünkü sorunlarımızın üstesinden gelebilmemiz için Kurtuluş Savaşı’nı bir daha analiz etmemiz lazım. Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl kurulduğunu bir kez daha analiz etmemiz lazım. Türkiye üzerinde çok ciddi baskılar var. Bu kadar yanlışlıklara rağmen Türkiye’nin bu durumda olması yine iyidir. Türkiye bugün hala ayakta tutan Atatürk’ün kurduğu düzendir. Millet olarak 65-70 yıldır uyuyoruz. Bizi yöneten siyasi akıl 65-70 yıldır ABD’nin emperyalist oyunlarına seyirci kalıyor. Bunlara rağmen Türkiye ayaktadır. Bunu da sağlayan kurucu akıl olan, Atatürk’ün aklıdır. Bugünkü sorunlarımızı çözmek için bu ülkenin nasıl kurtulduğunu ve kurulduğunu iyi analiz etmemiz lazım. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in dinamiklerini ve nasıl bu dinamiklerinin bozulduğunu bilmezsek, nasıl düzeltileceğini de bilemeyiz” şeklinde konuştu. “BAĞIMSIZLIK BİZ GÜÇLÜYÜZ DEMEKLE OLMUYOR” Cumhuriyetin altındaki en kalın direğin bağımsızlık olduğunu vurgulayan Meydan; “Tam bağımsızlık için ekonomik bağımsızlık şarttır. Atatürk dış borç almadan Türkiye’yi 15 yılda üreten bir ülke haline getiriyor. Bir anda hızla kalkınan bir ülke olduk ve Atatürk bunu borç almadan emperyalistlere karşı nasıl yapılacağını bize gösterdi. Bağımsızlık biz güçlüyüz demekle olmuyor. İlk önce ekonomik bağımsızlığı sağlaman lazım” diyerek Türkiye’nin 1922-1924 yılları arasındaki durumunda bahsetti. “KENDİ KÜLTÜRÜNÜ BÜYÜTMEZSEN BATININ KÜLTÜRÜ SENİ ESİR ALIR” Türkiye’nin ayağa kalkması için ekonomik olarak bağımsızlığını sağlamasının şart olduğunu söyleyen Meydan; “Ekonomik olarak bağlı olduğumuz sürece, siyasi olarak da bağlı oluruz. 1881 yılında Mustafa Kemal Atatürk doğduğunda Osmanlı Devleti ölüyor. Çünkü aynı Osmanlı’da Düyun-u Umumiye kuruluyor. Osmanlı Devleti’nin kaynakları Avrupa Devletleri’nin eline geçiyor. Bunun dışında kültürel bağımsızlıkta önemlidir. Ulusal kültürümüzü, evrensel kültürün üzerine çıkartmamız gerekiyor. Kendi kültürümüzü evrensel kültüre katmalıyız. Biz bunu başaramadık. Bundan dolayı kültürel bağımsızlıkta yaşayamıyoruz. Türkiye tüketen bir topluluktur. Çünkü Dünya’ya bir katkısı yok. Kendi kültürünü büyütmezsen batının kültürü seni esir alır” diyerek kültürel bağımsızlıktan bahsetti. “BİZ KAN KARDEŞİ OLARAK ULUS OLDUK” Tarihçi Sinan Meydan şu anda ülkemizde zihinlerin değiştirilmeye çalışıldığını söyleyerek; “Mustafa Kemal o yıllarda bugünleri görmüş bu konuda da sürekli Sivas Kongresi’nde ve diğer toplantılarda konuşmalar da yapmış, anlatmak içinde çok çabalar sarf etmiştir. Dış ülkeler ülkemizin zihinlerini, kafa değiştirmek için gösterdikleri, zihinlerin değiştirilmesi için büyük çaba da sarf etmişleridir. Bugün aradan 90-95 yıl geçti aydınlarımızın zihinleri yine işgal edildi. Liberal Aydınlar, hatırlayın Ergenekon, Balyoz kumpaslarını savunanlar, Türk Ordusu'nun tasfiye sürecinde FETÖ ile omuz omuza neler yaptıklarını da hatırlayın yakın zamana kadar. Sabahtan akşama kadar topluma şekil vermeye çalıştılar. Zihinleri işgal edilmiş aydınlar. Toplumu da yönlendirmeye çalıştılar, ‘Artık Ulus Devleti'nin modası geçmiştir’ dediler. ‘Millet olmanın anlamı kalmamıştır dediler, Millet vasfı önemini yitirmiştir’ dediler. Ama biz bunun doğru olmadığını biliyoruz. Lider olmak her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır bugün dünyada, emperyalizm etnik milliyetçilikleri kaşıyor ve ulusları dünyanın her yerinde parçalamaya çalışıyor. Referandum falan yapıyorlar, İspanya'dan Kuzey Irak'a kadar. Bu son 20-30 yıldaki bilinçli politikanın da sonucudur. Dünyada maalesef böyle bir akım gelişti. Emperyalizm ulus devletleri küçük parçalara bölmek için bazı aydınlara etnik kışkırtıcılık yaptırdı. Türkiye'de de bunu yaptılar hala da yapıyorlar. Bizi bir arada tutan millet olma vasfımızdır, millet olma vasfımızı yitirirsek Allah korusun Irak ve Suriye gibi oluruz, paramparça oluruz. Yıllarca milletin, ulus olmanın modası geçti dediler bu şekilde yıllarca zihinlerimizi de işgal ettiler. O zihinleri işgal edilmiş aydınlar, devşirilmiş aydınlar, televizyon ekranlarından, bizlerin sansürlü olduğu ekranlardan onlar, topluma ulus olmak kötüdür, Atatürk ulus devlet kurarak çok kötü bir şey yapmıştır diye anlattılar yıllarca. Ama tam tersi bizi bir arada tutan ulus olmaktır, millet olmaktır. Biz Çanakkale'de, Sakarya'da büyük taarruzda millet olduk. Yani bunların iddia ettiği gibi Atatürk böyle yapay bir millet ve ulus yaratmadı, koca bir palavra bu. Çanakkale'de Diyarbakırlı Kastamonulu ve her bölgeden olanlar yan yana öldü şehit oldu. Biz orada ulus olduk. Biz kan kardeşi olarak ulus olduk. Bunu şimdi bozmaya çalışanlar var. Bu ülke kuruluş ayarlarına dönmek zorundadır. Çünkü kuruluş ayarlarının hiç biri bugün itibariyle eskimiş ve modası geçmiş değildir” dedi. “GERÇEK BİR DEMOKRASİYİ TÜRKİYE'DE KURMAK ZORUNDAYIZ” Sinan Meydan son olarak; “Emperyalizme karşı bağımsızlık, bugün su gibi ekmek gibi ihtiyacımız olan şeydir. Türkiye Amerikan emperyalizminin pençesinden kurtulmak zorundadır, bağımsız olmak zorundadır. Milli egemenliğimizi yeniden millet olarak elimize almak zorundayız. Gerçek bir demokrasiyi Türkiye'de kurmak zorundayız. Bir türlü bunu başaramadık. Bağnazlığa karşı, hurafeye karşı çağdaş uygar olmalıyız, çağdaş uygarlığı olabilmesi için de aklımızı kullanacağız. Bilimle uğraşacağız, buna yapmak içinde laik bir düzen de şarttır. Ülkeyi idare ederken çağdaş hukuk kurallarıyla idare edeceğiz. Eğitim sistemimiz akılcı ve bilimsel olmak zorundadır. Dinsel eğitimle kalkınan dünya tarihinde yükselen bir ülke yoktur. Eğitim ne zaman akılcı olur, ne zaman bilimsel olur ülke o zaman yükselir. Umutsuz olmayacağız. Ulus olarak, millet olarak Türk Milleti demekten, ne mutlu Türküm demekten korkmamalıyız. Okul kitaplarında Atatürk yok, kitapların içi boşaltılıyor. Atatürk biz korkmamayı öğretti, ulus olmayı, millet olmayı öğretti. Bizim reçetemiz bir arada olmak, omuz omuza vermektir. Daha çok bilim, teknoloji öğrenerek diğer ülkeleri geçmektir” dedi.