Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci: 'Vergide Adalet İstiyoruz'

Ziyaret sırasında sendikaların yerel teşkilatların yürüttüğü çalışmalar ve vergi konularına değindi.

Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci; “Bugün Kastamonu'ya bir sendika çalışmaları için ziyarette bulunduk. Kamu-Sen teşkilatımızla beraber olduk. Kastamonu Türkiye Kamu-sen Teşkilatımız güçlü bir sendikal, mücadele ortaya koyuyor. Önümüzdeki süreçte de Türkiye Kamu-Sen bütün unsurlarıyla, bütün bağlı sendikalarıyla yetkiyi alarak 2025 yılında da toplu sözleşmeye katılım hakkını elde edecek. Tabii bu son dönemde yaşanan ekonomik gelişmeleri dikkate aldığımızda çalışanlarımızın ve emeklilerimizin önemli talepleri var. Bizim de Türkiye Kamu-Sen olarak son dönemde kamuoyuyla ve muhataplarımızla paylaştığımız 2 ana husus var. Temmuz ayı itibariyle yapılan çalışanlara ve emeklerimize zamlar. Maalesef enflasyonun hızlı seyretmesi, yüksek seyretmesi neticesinde yapılan zammın neredeyse yarıdan fazlası gitmiş oldu. Onun için de çalışanlarımıza ve emeklilerimize mutlaka bir ek zam yapılması zaruri hale geldi. Bununla birlikte ek zamla birlikte artık enflasyona dayalı bir ücret politikasından vazgeçip refah payı uygulamasının getirilmesi lazım. Onu hem Maliye Bakanlığı yetkilileriyle hem de Sayın Cumhurbaşkanı yardımcısıyla paylaştık. Kamuoyunda gündemde tutmaya devam edeceğiz. Çalışanlar çünkü şu an itibaren ciddi ekonomik sıkıntı yaşıyor, emeklilerimiz ekonomik sıkıntı yaşıyor. Çalışanlarımızın refah seviyesini yükseltmek, gelir seviyelerini yükseltmek, alım ücretini yükseltmek için mutlaka refah payı uygulaması getirilmesi lazım. Bu 2 konuda ısrarcıyız, inşallah sonuç alırız” dedi.

'Biz Vergide Adalet İstiyoruz' 

En fazla vergi ödeyen kesimin memurlar olduğunu vurgulayan Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci; “Diğer taraftan çalışanların bekleyen sorunları var. Geçmiş topluluk sözleşmelerde maalesef yetkili sendikaların, konfederasyonların çözememiş olduğu 3600 ek göstergenin 1’inci dereceye gelen arkadaşlara mutlaka verilmesi lazım. Onun için bir çalışma yapıp Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kanun teklifi bekliyor. 1 Ekim tarihi itibariyle meclis çalışmaya başladığında tekrar gündeme getirmek için bir çaba gayret, mücadele sürdüreceğiz. Diğer taraftan kamuda çalışan 100 binin üzerinde emekli yardımcı hizmetli arkadaşımız var. Onların kadroya geçirilmesi için çalışmayı yürütüyoruz. Ki bunun aslında kamu maliyesine de bir yükü yok. Mutlaka bu arkadaşların da memur kadrosuna geçirilerek yapmış oldukları işlere uygun bir kadroda pozisyonda olmaları gerekir. Diğer taraftan son dönemde hem Maliye Bakanı da zaman zaman gündeme getiriyor. Vergi meselesi. Biliyorsunuz genel yaklaşım vergide nasıl olmalı? Az kazanandan az vergi, çok kazanandan çok vergi alınması lazım. Ama şunu iddialı bir cümle kurayım size Kastamonu'da. Bu ülkede en fazla vergi ödeyen kesin kitle memurlardır. Dolayısıyla bu kadar düzenli vergisini ödeyen, daha maaşını almadan, borçlarını ödemeden, çocukların harçlığını vermeden devlete olan vatandaşlık görevini yerine getirip vergilerini ödüyorlar. Onun için biz vergi de adalet istiyoruz. Memurlarımızın vergi ödemesini demiyoruz. Vergileri yüzde 15’te sabitlensin. Onun için de bu konuda önümüzdeki dönemi itibariyle yapılacak vergideki düzenlemelerde bunu mutlaka dikkate alması gerekir. Öyle bir hal aldı ki şimdi ocak ayı itibariyle almış olduğunuz maaşı vergi dilimlerinden dolayı yılsonunda alamadık. Yapılması gereken şey vergide adaleti tesis etmek. Yani çok kazanından çok vergi alacaksınız, az kazanından az vergi alıp sosyal anlamdaki dengeyi bu şekilde kuracaksınız. Biz vergimizi veriyoruz zaten. Ay İtibariyle maaşı almadan daha devlete olan vergi borcumuzu ödüyoruz. Onun için o vergide adalet meselesi mutlaka tesis edilmeli” ifadelerini kullandı.

'32 Tane Farklı İstihdam Var' 

Açıklamalarına devam eden Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci; “Bununla ilgili de Maliye Bakanı'nın zaman zaman açıklamaları oldu ama somut olarak önümüze bir taslak gelmiş değil. Geldiğinde de tabii görüş düşüncelerimizi ifade edeceğiz. Ama Türkiye'ye kamu-Sen olarak 2 tane çalışma yapıyoruz gelecek günlere yönelik. Bir yeniden bir kamu personel rejiminin hayata geçirilmesi, yani kamu çalışanların işe alımdan Kamuda ücret adaletinin, ücret dengesinin sağlanması istihdam politikalarına kadar ki mesela kamuda çok farklı istihdam politikalar uydular. 32 tane farklı istihdam var. Burada çalışma barışını tesis edemezsiniz. Onun için mutlaka istihdam politikası tekleştirmenin güvenceli çalışma esas almalı. Bunun için biz bir çalışma başlattık, hemen hemen sonuna yaklaşıyoruz. Önümüzdeki günlerde de kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni bir kamu personel rejimi, cumhuriyetin 2’inci yüzyılında yeni bir bakış açısı, yeni bir ücret politikası, yeni bir istihdam politikası. Göreve yükselmelerde hakkaniyetin, liyakatin tesis edildiği bir sistem. Bunlar için tasla bitirdiğimizde kamuoyu da paylaşacağız. İnşallah muhataplarımız da bu konuya yaklaşımlarının sıcak olduğunu en azından hissediyoruz, görüyoruz. Çünkü bu ülkenin ihtiyacı var bu. Bizim mevcut kamu personel rejimi 1960'lı yıllarda çıkarılmış, mali hükümleri 1970'li yıllarda uygulamaya başlanmış ama o günden bugüne çokça değişiklik yapılmış, adeta bir yamalı bohça halini atmış. Onun için de artık bunu yeniden revize etme, ele alma dönemi geldi. Biz tabii ki bunu sadece eleştirerek değil, sorumluluğunu üstlenerek yeni bir çalışmanın çerçevesini çizeceğiz. Nasıl bir personel rejimi olmalı? Yani memurların tabi olduğu kanun nasıl güncellenir noktasında onu hem kamuoyuyla hem de teşkilatlarımızla paylaşacağız. Buradaki arkadaşlarımız da buradaki basın yayın kuruluşlarıyla ve kamuoyuyla, muhataplarıyla paylaşacağız. İnşallah önümüzdeki süreçte Cumhuriyet'in 2’nci yüzyılında yeni bir personel rejimiyle ülkemize kazanmamış oluruz” dedi.

'Türkiye Kamu-Sen Sendikal Mücadelesini Yürütüyor' 

Emeklilerin insanca yaşayabilecekleri bir ücrete kavuşturulması için bir mücadele verdiklerini belirten Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci; “Diğer taraftan sendika kanunumuza bir değişiklik talebimiz var. Ki geldiğimiz noktada artık sendika kanunu yeterli gelmiyor. Yeterli gelmemekle birlikte aksayan çokça fazla yönü var. Şimdi biz her 2 yılda bir çalışanların için çalışanlar ve emekliler için bir toplu sözleşme yapıyoruz. Bu toplu sözleşme süreçlerinde yetkili olan konfederasyon tek imza sahibi, inisiyatif sahibi. Böyle olmaz mı? Yani 4 milyon kamu görevlisi, 2,5 milyon emeklinin gelecek 2 yılda alacağı ücret artışına, diğer sorunlarına bir kişinin iradesi karar veremez. Türkiye Kamu-Sen'in 600 bin üyesi var, toplu sözleşme 600 bin üye adına oturuyor. Benim adıma bir başkası yetki kullanamaz. Demokrasilerde böyle bir sistematik yok. Onun için toplu sözleşme düzeninden hakem heyetine kadar evrensel stantlara uygun bir sendikanın oluşması lazım. Diğer taraftan Türkiye Kamu-Sen mevcut mevzuat çerçevesinde sendikal mücadelesini yürütüyor. Bizim sendikal mücadelelimizin odak noktası hem ülkemizin hem milletimizin çıkarlarını önceleyerek kamu çalışanların emeklilerinin insanca yaşayabilecekleri bir ücrete kavuşturulması için bir mücadele veriyoruz. Çok şükür bugün geldiğimiz nokta önemli bir noktadır. Ama nihayetinde arzumuz, isteğimiz yetkili sendikalar, konfederasyon olarak önümüzdeki yapılacak ilk toplu sözleşmede, Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında ilk toplu sözleşmesinde masaya oturacağız. O konuda teşkilatlarımıza güveniyoruz. Kastamonu özelinde de bir kez daha ifade edeyim. Arkadaşlarımız çok önemli bir sendikal mücadele veriyorlar. Türkiye'ye Kamu-Sen’in bayrağını layıkıyla dalgalandırıyorlar” şeklinde konuştu.