Türkiye-Azerbaycan dostluğu güçlendirildi
Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu'nda dün 1'inci Milletlerarası Türkiye Azerbaycan Münasebetleri Sempozyumu düzenlendi. Yoğun katılım ile gerçekleşen sempozyumun açılış töreninde Türkiye-Azerbaycan dostluğu güçlendirildi. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Mehmet Serhat Yılmaz, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki diplomatik ilişkilerinin tarihe dayandığını ifade ederek 'Milli Mücadele dönemi bizim için milattır. Dünya'da hiçbir hükümet bizim...
Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu’nda dün 1’inci Milletlerarası Türkiye Azerbaycan Münasebetleri Sempozyumu düzenlendi. Yoğun katılım ile gerçekleşen sempozyumun açılış töreninde Türkiye-Azerbaycan dostluğu güçlendirildi. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Mehmet Serhat Yılmaz, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki diplomatik ilişkilerinin tarihe dayandığını ifade ederek; “Milli Mücadele dönemi bizim için milattır. Dünya’da hiçbir hükümet bizim kadar Azerbaycan ile kardeş değildir. Bizim tarihimiz, dinimiz bir. Günde beş defa Azerbaycan ile aynı anda alnımız secdeye kapanıyor. Ortak kültür, örf, adet bizi birbirimize yaklaştırıyor” diyerek sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. “KARDEŞ CUMHURİYET KARDEŞ CUMHURİYETE CANLI İNSAN, CANLI KADRO YETİŞTİRİR” Sempozyumda söz alan Azerbaycan Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Necibe Nesibova; “Hepimize malum olduğu üzere, Sovyetler Birliği döneminde biz öğrenciyken, bugünün öğrencilerinden farklı olarak Türkiye’ye gelmeyi, yaşamayı ve eğitim görmeyi, gelecekte bugünkü gibi ilişkilerimizin olacağını hayal bile edemezdik. Ama daha 1933 yılında Büyük Atatürk, Sovyetler Birliğinin dağılacağını ve Türkiye’nin dili bir, dini bir olan kardeşlerine sahip çıkmasının gerekliliğini vurgulamıştı. Ve böyle de oldu, Sovyetler Birliği dağıldı. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Büyük Atatürk’ün bu sözleri kardeş Cumhuriyetle ülkemiz arasında başlayan her türlü ilişkide gerçeğe dönüştü. Birbirinden değerli olan bu ilişkiler içerisinde kendim de eğitimci olduğum için, en çok değerlendirdiğim ilişki eğitim ilişkileridir. Çünkü eğitim ilişkileri içerisinde kardeş Cumhuriyet, kardeş Cumhuriyete canlı insan, canlı kadro yetiştirir. Bundan iyi yapacağı bir şeyi zannetmiyorum ve bu kadroların yetişmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. “İLİŞKİLERİMİZİN SARSILMAZ BAĞLARI OLACAKLARINA İNANIYORUZ” Azerbaycan ve Türkiye’nin dostluk ilişkilerinin çok önceye dayandığını ifade eden Nesibova; “Çünkü daha 19’uncu yüzyılın sonu ve 20’nci yüzyılın başlarında Azerbaycan Türkiye ilişkileri hukuki belgeler olmadan, kardeşlik ilişkileri çerçevesinde yürütülmekte idi. O zaman Türkiye’de eğitim gören Azerbaycanlı gençler daha sonra her iki ülkenin büyük aydınları olmuş ve ortak değerlerine dönüşmüşler. Bu açıdan Ahmet Ağaoğlu’nun, Ali Bey Hüseynzadenin, Hüseyin Cavidin, Ahmet Cavadın ve diğer değerli aydınlarımızın faaliyetleri ve ortaya koydukları eserler her iki ülkenin tarihine ebedi olarak yazılmıştır. Bu gelenek bugün de yaşanmaktadır. Sadece tek farkı bugün Azerebaycanlı gençlerin Türkiye’de eğitim alması ile birlikte, Türkiyeli gençlerin de Azerbaycan’ın eğitim kurumlarında eğitim görmeleridir. Bugün iki kardeş ülkenin eğitim kurumlarından mezun olan gençlerimizin aynı geleneği devam ettireceklerine ve ilişkilerimizin sarsılmaz bağları olacaklarına inanıyoruz” diye konuştu. “TÜRKİYE KİLİT ÖNEME SAHİP ÜLKE” “Ülkemizin dış politikasında Türkiye’nin yeri ayrıcalık taşımaktadır” diyerek sözlerine devam eden Nesibova; “Her zaman ülke başçılarımız Azerbaycan’ın doğal kaynaklarının dünya piyasalarına sunulması için kardeş Türkiye’yi kilit öneme sahip ülke addederek, politikaları bu doğrultuda geliştirmektedirler. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev de bu gün temeli Umum Milli Lider Haydar Aliyev tarafından atılan ülkemizin Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine müstesna önem vermektedir. İki ülke arasındaki ilişkilerin niteliğinden bahsederken bir konuya da dikkat çekmek isteriz. Türkiye devlet ve hükümet başkanlarının ilk yurtdışı gezilerini Azerbaycan’a, Azerbaycan devlet ve hükümet başkanlarının Türkiye’ye yapmaları artık güzel bir gelenek halini almıştır” ifadelerini kullandı. “KASTAMONU’DA BİR AZERBAYCAN ŞÖLENİ YAŞANIYOR” Azerbaycan Turizm ve Memecment Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cafer Caferov; “Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkiler açısından çok toplantılar gerçekleştirdik. Sempozyumun hayata geçirilmesinden dolayı çok mutluyum. Kardeşliğimizin pekişeceğine inanıyorum. Aramızda ortak bir medeniyet var. Dün ve bugün Kastamonu’da bir Azerbaycan şöleni yaşanıyor. Bugünkü toplantının özelliği, iki ülke arasındaki bu münasebetlere yeniden bakması, yeni bakışlar ortaya koyması. Aynı zamanda iki üniversite arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine vesile olacaktır. İnsanlar arasındaki ilişkileri arttıracak, kardeşliğimize daha büyük katkılar sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi. “KANLA BAĞLANMIŞ BİR KARDEŞLİK BAĞIMIZ VAR” ‘Bir millet iki devlet’ deyimiyle yaşayan iki ülkenin daima birlik içinde olduğunu ve tarihte de her zaman omuz omuza mücadele verdiğini söyleyen Prof. Dr. Caferov, Azerbaycan halkının Türk ordusunun geçmişte kendileri için yaptıkları fedakarlıklarını asla unutmadığını ve unutmayacağını vurguladı. Caferov; “Türkiye sevgisi yüreğimizde, Türkiye’den gelen herkes bizim için çok kıymetlidir ve coşkuyla karşılanır. Azerbaycan’da Türkiye’den gelen askerlerin mezarları bulunmaktadır ve bunlar bizim için çok kıymetlidir. Kanla bağlanmış bir kardeşlik bağımız var” ifadelerine yer veren Caferov, tarihteki Türk Azeri ilişkilerine değinerek, Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan devletin Türkiye olduğunu ve o günden bugüne ilişkilerin katlanarak arttığının altını çizdi. “SOVYET DÖNEMİNDE BİRBİRİMİZE HASRET KALDIK” Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın protokol konuşmasında tarihte yaşananlara değinerek; “Azerbaycan ve Türkiye de din bir, tarihi bir, dili birdir. Geçmişte Sovyet döneminde birbirimize hasret kaldık. Ama şuna inanın ki Türkiye siz esaret altındayken sizin için herkesten daha fazla üzüldü ve herkesten çok size hasret kaldı. Azerbaycan Türkiye’nin canıdır, cananıdır, her şeyidir, göz bebeğidir. Türkiye, Azerbaycan’ın hiçbir şeyini ihmal etmez. Düşüncesini ihmal etmez, insanını ihmal etmez. Kendimizden ayrı düşüneceğimiz en ufak bir şeyimiz yoktur. Elbette Türkiye ile Azerbaycan bir somon ekmeği paylaşacaktır ve beraber yiyecektir. Biz son zaman da yaşananları da gözümüzden kaçırmayız ihmal etmeyiz. Biz her zaman dediğimiz gibi tek devlet iki milletiz. Biz Azerbaycan ile kardeş ülkeleriz” ifadelerini kullandı. “KIRGIZ, KAZAK’TAN KENDİNİ AYRI GÖREBİLİYOR ÇÜNKÜ ZAMANINDA AYIRDILAR” Konuşmasında ortak bir tarih anlayışına dikkat çeken Prof. Dr. Seyit Aydın şunları dile getirdi: “Azerbaycan’ın yaptığı uluslararası anlaşmalarda Türkiye’yi dahil etme anlayışı vardır. Türkiye ile Azerbaycan bir somun ekmeğini dahi paylaşacaktır. İki ülkenin yaşamış olduğu dış sorunlarda iki ülke birbirine sahip çıkmıştır. Bunu sadece kardeş kardeşe yapar. Hep söylediğim bir şey var, ortak tarihi yazıp müfredat haline getirelim. Çocuklarımıza bunları okutalım. Bütün Türk tarihini yazalım ve bunu ciddi manada hayata geçirelim. Çocuklarımızı bu tarihle büyütelim. Dili, kültürü ayrı gösterdiğiniz zaman ayrı milletler haline geliyorsunuz. Kırgız, Kazak’tan kendini ayrı görebiliyor çünkü zamanında ayırdılar. Biz tarihimizi bütün olarak yazmazsak bütünleşme sözde kalır” şeklinde konuştu. “AZERBAYCAN’IN İNKİŞAFI İÇİN ÇALIŞACAKLAR” Rektör Aydın konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Azerbaycan’dan gelen gençlerimizin ilk mezunlarını bu sene veriyoruz. Onlar inşallah Azerbaycan’ın inkişafı için çalışacaklar. Bin 200 talebemizin yaklaşık 850 tanesi Türk Dünyası’ndan. İnşallah 5 tane de bu sene Azerbaycan’dan gelen öğretim üyemiz oluyor. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen herkese, Azerbaycan Turizm ve Menecment Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cafer Caferov’a, üniversite mensuplarına, bizim üniversitemizden emeği geçen bütün hocalarımıza, destek veren kurum ve kuruluşlara çok teşekkür ediyorum.” Protokol konuşmalarının tamamlanması ile birlikte, Rektör Aydın ve Azerbaycan Turizm ve Menecment Üniversitesi Rektörü karşılıklı hediye takdiminde bulundular. Ayrıca protokol üyelerine ve destek veren kuruluşların temsilcilerine de plaket takdim edildi. Sempozyum açılış programı toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu. Sempozyum Açılış Programına Rektör Prof. Dr. Seyit Aydın, Vali Yardımcısı Hasan Erkal, Azerbaycan Turizm ve Menecment Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cafer Caferov, Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Necibe Nesibova, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, fakülte dekanları, kamu kurum ve kuruluş amirleri, üniversite akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. 1’inci Milletlerarası Türkiye-Azerbaycan Münasebetleri Sempozyumu 14 Mayıs’a kadar üç salonda eş zamanlı olarak yapılacak toplam 9 oturum boyunca devam edecek.