TÜRKAV kültür hizmetlerine devam ediyor

Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Şubesi kültür etkinliklerine devam ediyor. Kastamonu’da tarih, kültür, eğitim gibi birçok alanda faaliyet gösteren TÜRKAV Kastamonu Şubesi, iki yıldır düzenlediği Kastamonu’da bilinmeyen Sahabi Kaysü’l-Hemedani’yi anma programını siyasi partilerin il ve ilçe başkanları ile sivil toplum örgütlerinin başkan ve yöneticilerinin de bulunduğu büyük bir katılımla gerçekleştirdi. Hepkebirler Camii’nde Cumartesi öğle namazından önce Yasin-i Şerif okunmasıyla başlayan program, namaz sonrası TÜRKAV Şube Başkanı Abdullah Ünal’ın tanıtım konuşmasıyla devam etti. Kastamonu’da medfun bulunan bütün sahabe, evliya, şehit ve gaziler için okunan hatim duasının ardından katılımcılara etli pilav ikramıyla program sona erdi. DİĞER SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ DA KATKI SAĞLAMASI GEREKLİ Abdullah Ünal konuşmasına Kastamonu’nun çok zengin tarihi ve kültürel mirasa sahip bulunduğunu belirterek başladı. Ünal; “Kastamonu TÜRKAV olarak milli ve manevi değerleri tanıma ve tanıtma konusunda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak bu konuda diğer sivil toplum kuruluşlarının da katkı sağlaması gerekli” dedi. “HEPSİ BÜYÜK ZATLAR” Sahabi Kaysü’l-Hemedani hakkında bilgi veren Ünal; “Sahabe-i Kirâm’dan ve Emevî Devleti’nin kurucusu olan Halife Muaviye (661-680), iktidara geldikten sonra Anadolu’nun fethi için hazırlık yapmış ve Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u alarak Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’in kutlu müjdesine nail olmayı hedeflemiştir. Sahabeden çok sayıda kişi de bu müjdeye erişmek için Halife Muaviye’nin teşkil ettiği İslAm ordusuna katılmıştır. Bu büyüklerin başında Abdullah Bin Abbas, Abdullah Bin Ömer, Abdullah Bin Zübeyr ve Ebû Eyyûb el-Ensârî (Eyüp Sultan) Hazretleri bulunuyordu. Emeviler Devri’nde çok sayıda Anadolu akını gerçekleşmiştir. Bu esnada İslam orduları, sadece İstanbul taraflarına değil, Ankara ve Kastamonu gibi yörelere de ulaşmış, buraları ele geçirmeye çalışmıştır. İşte Sahabe-i Kiram’dan biri olduğu anlaşılan Kaysu’l-Hemedânî el-Asgar (Hemedânlı Küçük Kays) Hazretleri de Anadolu seferleri esnasında Kastamonu taraflarına gerçekleştirilen akınlar esnasında Kastamonu Kalesi eteklerinde şehit düşmüş ve Hepkebirler Camii’nin bulunduğu bu bölgeye defnedilmiştir. Kastamonu’nun fethinden sonra tıpkı Eyüp Sultan gibi keşif yoluyla mezarı bulunarak buraya türbe ve cami yaptırılmıştır. Nihayet Selçukluların büyük komutanlarından Beylerbeyi Hüsameddin Çoban’ın Kastamonu’yu kesin olarak Müslüman Türk yurdu yapmasıyla birlikte, kale çevresinde küçük bir garnizon olarak görülen Kastamonu da hızla büyümüş ve üzerinde camiler, medreseler, hamamlar yükselmiştir. Bu esnada Kaysu’l-Hemedânî Hazretleri’nin de kabrinin keşif yoluyla tespit edilerek burada bir türbenin inşa edilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bundan sonra bu zatın türbesinin olduğu yere cami ve çeşme de yapılmış ve çevresinde Hepkebirler (Kebkebirler) Mahallesi kurulmuştur. Halk, sahabeden (veya tâbiînden) oldukları için Kaysu’l-Hemedânî ve arkadaşlarına saygısından dolayı, türbenin olduğu yere Hepkebirler yani ‘hepsi büyük zatlar’ şeklinde isim vermiştir” dedi. Konuşmasına bu büyük zatların vatanın tapusu olduğunu belirterek devam eden Abdullah Ünal, TÜRKAV olarak Türk Milleti’nin milli ve manevi değerlerine sahip çıkmanın, onları tanıtmanın ve onların yolundan gitmenin onur ve gururunu yaşadıklarını söyledi. Ardından Kuzeykent Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Sıtkı Önder tarafından hatim duası yapıldı. Program, katılımcılara pilav ikramı yapılarak sona erdi.