• Haberler
  • Genel
  • Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can: 'Bu Seneki Mottomuz İyiliği Büyütüyoruz'

Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can: 'Bu Seneki Mottomuz İyiliği Büyütüyoruz'

Türk Kızılay Kastamonu İl Merkezi Başkanlığı 2025 yılı olağan genel kurul toplantısı Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda gerçekleştirildi.

Türk Kızılay Kastamonu İl Merkezi Başkanlığı 2025 yılı olağan genel kurul toplantısı Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can ve Türk Kızılay Şube Hizmetleri Direktörü Nurdal Durmuş’un katılımı ile yapıldı. Halk Eğitim Merkezi’nde yapılan seçime tek aday olarak giren mevcut başkan Sabit Tavil güven tazeledi.

Divan Başkanlığını İrfan Bakır, Başkan Yardımcılıklarını Hüseyin Seven ve Erol Nugay ve Katip Üyeliğini de Süreyya Yağmur’un yaptığı Kızılay Olağan Genel Kurulu Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Genel Kurulda Türk Kızılay Kastamonu Şube Başkanı Sabit Tavil ve Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can konuşma yaptı.

464 delegeli bulunan Genel Kurula, Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can ve Türk Kızılay Şube Hizmetleri Direktörü Nurdal Durmuş, 24-25’nci dönem Kastamonu Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen, CHP İl Başkanı İlke Karabacak, Saadet Partisi İl Başkanı Kadir Yalçın, Önceki dönem Belediye Başkanı Tahsin Babaş, İl Genel Meclisi Başkanı Doğan Ünlü, Kastamonu Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Yücel Gedik, Özel Anadolu Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Dinler, bazı Kurum ve Kuruluş Müdürleri, STK başkan ve Yöneticileri, Türk Kızılay Kastamonu Şubesi delegeleri ve davetliler katıldı. Genel Kurulda gündem maddeleri görüşülerek oy birliğiyle kabul edildi. 

Türk Kızılay Kastamonu Şubesi Sabit Tavil Başkanlığı’nda Asil Yönetim Kurulu Üyeliğine, Ali Yaşar Tutkun, Aynur Sevgilioğlu, Yüksel Kutlu, Ferhat Sinanoğlu, Mevlut Urgancı, Mustafa Üçüncü, Oğuzhan Erkan, Ömer Özcan, Özay Bozkurt ve Volkan Uğur. Denetim Kurulu Asil Üyeliğine, Serkan Bahçacıoğlu, Oğuzhan Bakır ve Gündüz Saygat. Genel Merkez Asil Delegeliklerine de, Recep Dinler, Ferhat Sinanoğlu, Ümran Cabbar, Melih Buğur, Mevlut Urgancı ve Oğuzhan Erkan seçildi.

Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak; “Kastamonu'nun çok güzel insanlarıyla birlikte iyilik faaliyetini burada birlikte icra ediyoruz. Bu seneki mottomuz iyiliği büyütüyoruz. Bunu niye kullandık? Özellikle bu ekiplere ne kadar çok iyiliğin taraftarı ekip katarsak inşallah bu anlamda gerçekten iyiliği büyütmüş olacağız. İyiliğin taraftarı ne kadar çok olursa iyilikler kötülüklere galip gelecek ve ülkemiz, milletimiz huzur içerisinde olacaktır. Bugün iyilikleri büyütmesek, hemen işte yanı başımızdaki kötülerin galebe çaldığı bir buçuk yılı aşkın bir şekilde insanlığın onuruna, izzetine ve şahsiyetine atılan bombalarla Gazze'nin şu anda geldiği durumu dünya olarak hep beraber şahit olduk. Bu neden oldu? Kötüler gerçekten hem çok çalıştıkları için hem de bizden daha çok oldukları için bu kötülük bugün dünyaya bela olarak varlığını gösteriyor. Yüce Yaradan buyuruyor ki: ‘Hak geldi, batıl zail oldu.’ Eğer biz hakkı ve hakikati çoğaltırsak batıl zail olacaktır. Dolayısıyla biz iyiliği büyüteceğiz. Bu anlamda hep beraber çalışacağız. Ben şimdiden daha önceki dönemlerde görev almış bütün kardeşlerime, emeği geçen bütün kardeşlerime canı gönülden teşekkür ediyorum. Ve bundan sonra görev alacak kardeşlerime de yine Yüce Yaradan'dan hayırlı hizmetlere vesile olmasını ve cennete ulaşan bir yol olmasını kendileri için diliyorum. İnsanlık tarihinde tarih yazanlarla tarih olanlar vardır. Tarih yazanları bir çırpıda hemen söylüyoruz: Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetti. Nedir? Tarih yazdı. Kastamonu'nun da çok tarih yazan kahramanları var. Özellikle tüm Türkiye genelinde en çok şehidinin olduğu il olarak biliyorum. Gerçekten Kastamonu bu anlamda da hep tarih yazıyor. Şehit, hayatına şahitlik kazandıran ve şahit olarak hayatını noktalayan insandır. İnşallah sizler de hep beraber iyiliklere hayatınızı şahitlendirip şehitlik mertebesinde Yüce Yaradan'a kavuşmanız en büyük dileğimdir. İnşallah bu anlamda biz de tarih yazacağız” dedi.

‘6 Şubat Depremlerinde Tarih Yazdınız’

Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can konuşmasının devamında; “6 Şubat depremlerinde tarih yazdınız. Hem Kastamonulu kardeşlerimizin o gün şartlarında hem yardımlarını bir an önce depremzedelere ulaştırdınız, hem de ilinize gelen depremzedelere baktınız. Bu bir tarih yazmadır. Bakın, dünyada herkes şunu söyledi, bütün insanlık da dünya gıpta ile 6 Şubat depremlerinin altında dünyaya örnek bir şekilde, en güzel bir şekilde o depremlerin yarasını sardılar, insanı ayağa kaldırdılar ve insanı zelil etmediler, mazlum etmediler ve dayanışmanın en güzel örneğini dünyaya gösterdik. İşte ben de o bu anlamda Kızılaycılarımız gerçekten depremde tarih yazdı. 5 bin çalışanı, 60 bin gönüllüsüyle 4 ay boyunca depremzedemizi yalnız bırakmadık, ayağa kaldırdık. Onları hem sofralarımıza hem gönlümüze hem evlerimize misafir ettik. Tüm Türkiye olarak seferber olduk. Onun için hepinizi canı gönülden yürekten kutluyorum. Yine pandemide tarih yazdınız. Tüm Türkiye'de herkes evine kapanmışken Kızılaycılarımız efendim kapı kapı çaldı. Kimsesizin kimsesi, umutsuzun umudu, yetimin hamisi oldu ve bütün kapılar tek tek çalınarak ihtiyaçlar karşılanmaya çalışıldı. Onun için de yine pandemide tarihi yazdınız. Yarınlara dair Kızılay'ın yapması gereken çok önemli faaliyetler var. Onları da sizlere aktaracağım inşallah. Geçmişte yapılanlara zaten şahit oldunuz. Az çok bunları biliyorsunuz. Tüm Türkiye'de bu minvalde bu söylenenler neredeyse tamamı tüm Türkiye'de yapılıyor. Ama yarınlara dair de Kızılay'ımızın çok önemli projeleri var. Bir defa biz afet kurumu olarak her daim afetlere hazır bir şekilde kendimizi hazırlamalıyız. Bu anlamda afet eğitimleri 2025 yılında mutlaka zirve yaptığı bir yıl olacak. Eğitim yılı olacak inşallah. Bu anlamda bütün görev olacak arkadaşlarımız ve bütün gönüllü arkadaşlarımız olarak hepimize görev var, görev düşüyor. Biz insanı güçlendireceğiz ki toplum güçlü olsun, toplum güçlü olsun ki, ülkemiz güçlü olsun. Bilinçli toplumu mutlaka oluşturmak zorundayız. Bir yangın zamanında, yangın anında evde pencerenin açılmayacağını biz öğreteceğiz vatandaşımıza. Biz bir kazada karga tulumba hastayı, yaralıyı kaldırmayacağımızı öğretmek zorundayız. Dolayısıyla afet anında ne yapmamız gerektiğini, hızlı bir şekilde hangi rol ve görevimiz olduğunu mutlaka öğretmemiz lazım. Çünkü biz deprem kuşağında, afet bölgesinde yaşıyoruz. Coğrafyamız bir taraftan hem çok güzel, çok iyi, bir taraftan da bu iyiliğin güzelliği yanında da afet kuşağıdır. Yani dolayısıyla biz yarınlara hazırlıklı olmak zorundayız. Onun için bu anlamda hep beraber çalışacağız. Hepimize görev düşüyor. Onun için iyiliği büyüteceğiz. Daha çok insan kazandıracağız. Yine bu sene milli eğitimde hiçbir okulumuzda, Milli Eğitim ile yapmış olduğumuz protokol çerçevesinde hiçbir okulumuzda efendim kalmayacak ki Kızılay kolları kurulmamış olsun. Ve o yavrularımızı şimdiden Kızılaycı olarak yetiştireceğiz. Hep bizim kuşağımız hep şunu diyor: “Biz işte Kızılay'ı, iyiliği Kızılay kollu kollu taktığımızda kendimizi çok mutlu ve efendim gururlu hissediyorduk.” İşte onun için de şimdiden yarınların Kızılaycılarını, iyilik neferlerini hep beraber yetiştireceğiz inşallah. Yine bizim önümüzdeki bu sene dahil olmak üzere çok önemli projelerimiz var demiştim. Bir tanesi Ankara'da inşallah plazma fabrikasını Nisan'da Cumhurbaşkanımızın inşallah katılımıyla plazma fabrikasını inşallah temelin atıyoruz. Plazma fabrikası deyip geçmeyin, milyarlarca paramızı, yurt dışına veriyoruz. Kandan yapılan ilaçları almak için. Çok önemli bir, yani hastanelerin kullandığı önemli kan bileşenlerinden ilaçları milyarlarca lira yurt dışlarına veriyoruz ve kanlarımızda ne yapıyordu? Heba oluyordu. İnşallah çok önemli, çok büyük ama bir o kadar da ülkemize çok faydalı bir Kızılay olarak plazma fabrikamızı inşallah temelini atarak ülkemize çok önemli bir katkımız olacak. İstanbul'da temelini attığımız, bitme aşamasına gelen kan torbası fabrikamızı inşallah bu senenin sonunda hizmete açıyor olacağız. Bu da çok çok önemli bir girişim ve önemli bir katkı çünkü biz yılda sadece Kızılay olarak 3,5 milyon adet efendim kan torbası ithal ediyoruz. Yine milyarlarca liramız efendim yurt dışlarına gidiyor. Ya öyle bir hassas ürün ki, düşmanımızdan biz kan torbası ithal ediyoruz. İnşallah buna da son vereceğiz. Kızılay olarak da ülkemize çok çok önemli bir katkımız olmuş olacak” şeklinde konuştu.

‘Tüm Türkiye'ye Hizmet Edeceğiz'

Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can, son olarak: “Kan hizmetleri dediğimizde o kadar büyük ve önemli bir hizmet ki devletimize bu alanda çok önemli bir hizmet sunuyoruz. Şimdi kan hizmeti veya kan alımı demek böyle hemen çok kolay bir yani iki cümleyle ağzımızdan çıkıyor ama biz günde bakın her gün 9 bin ünite kanı tüm Türkiye'den yaklaşık 300 noktadan ekiplerimiz kanı topluyor. Bunu aynı gün 18 laboratuvarın olduğu noktaya taşıyor ve orada testlerden geçiyor. Aynı gün ve aynı gün o kanlar 1500 noktaya ulaştırılıyor. Dünyaya örnek bir projeyi bir hizmeti Kızılayımız olarak yapıyor ve milletimizin hizmetine sunuyor. Kızılay çok çok önemli bir kurum hem devletine hem de milletine hizmette sınır tanımıyor. Onun için bu hizmetleri her gün yapan bir Kızılayımız var kardeşlerim. Her gün sahada yüzlerce aracıyla yeri geliyor, uçak yeri geliyor, deniz araçlarını efendim kan hizmetlerinde kullanıyor. Sosyal hizmetler boyutuyla da gerçekten çok önemli bir hizmet sunuyoruz. Bakın bir örnek vereceğim size. Deprem olduğu günden bugüne kadar sahada tam teşekkürlü hizmet veren ikinci bir kuruluş yok. Devletimizin yanında Kızılayımız var. Bugün bütün deprem illerimizin tamamında Kızılayımız depremzede kardeşlerimizi son depremzede evine yerine ulaşıncaya kadar taahhütümüz olan sözümüzü yerine getirmek için depremzede deprem bölgesinde depremzede kardeşlerimize hizmet ediyoruz. Sosyal yardım boyutlarıyla bakın. Ama biz bir olacağız. İri olacağız. Tüm Türkiye'ye hizmet edeceğiz. Tüm dünyaya hizmet edeceğiz. Bizim bugün 12 ülkede delegasyonumuz var. Türkiye'deki şubelerimiz gibi hizmet veriliyor. Fas'ta, Efendi Marakan'da, en önemli Somali'de, Sudan'da, buralarda çok önemli delegasyonlarımız aracıyla ülkemizin ve milletimizin merhamet elini onlara ulaştırıyoruz. Delegasyonumuzun dışındaki 40 ülkede de yine dünyaya örnek projeler uyguluyoruz. Ve bunun en güzel örneğini hep beraber yaşadığımız pandemi döneminde 142 ülkeye milletimizin ve devletimizin çok kıymetli yardımlarını Kızılay ulaştırdı. Onun için yani biz dünyaya da hem umut oluyoruz bir taraftan hem de hizmet oluyoruz, hem de örnek oluyoruz. Hepinizin bildiği bilgi neydi? Dünyada gayri safi millet oranına göre geliri olan oranına göre en büyük insani yardımı yapan Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Dünyaya rol modeliz, dünyaya örnek bir davranışımız var. İnşallah Rabbim bunu daha da iyilikleri çoğalsın ki zalimler, katiller, Müslümanların başına bomba yağdırmasın, Müslümanları katletmesin. Bizler daha çok birlik, beraberlik ve daha çok iyilikleri çoğaltacağız ki onlara karşı kendimizi koruyalım, ülkemizi koruyalım, Müslümanları koruyalım. Geçmişte olduğu gibi bugün de en güzel dayanışmayla inşallah kötüleri bertaraf edeceğiz. Nasrullah Camisi'nin önünden geçerken o tarihi köprü nasıl güzelse, yıllara salim o köprü nasıl ayaktaysa işte biz de yarınlara dair veren el ile alan el arasındaki o güzel köprü olma görevimizi en güzel bir şekilde sürdüreceğiz” dedi.

Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can: 'Bu Seneki Mottomuz İyiliği Büyütüyoruz'

Türk Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Şükrü Can: 'Bu Seneki Mottomuz İyiliği Büyütüyoruz'

Bakmadan Geçme