Tüberküloz Hasta Sayısı 9 Bin 527'ye Düştü
Dünya Tüberküloz Günü dolayısı ile İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok bilgilendirmede bulundu.
Dünya Tüberküloz Günü dolayısı ile İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok bilgilendirmede bulundu.
Derdiyok, Tüberküloz hakkında bilgi vererek; “Robert Koch tarafından Mycobacterium tuberculosis basilinin keşfedildiği 24 Mart 1882 gününe ithafen tüberküloz hastalığının sağlık ve sosyal sonuçlarına dikkat çekilerek hastalık hakkındaki farkındalığının artırılması amaçlanmaktadır. Neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan Tüberküloz (Verem) hastalığı, tarih boyunca zengin-fakir, köylü-kentli ayırımı yapmaksızın toplumun her kesimini etkilemiştir. Robert Koch tarafından Mycobacterium tuberculosis basili nin keşfedilmesinden itibaren hastalık ile mücadelede önemli aşamalar kaydedilmiş olmakla günümüzde de birlikte tedavi edilmediği takdirde bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan ölüm sebepleri arasında ön sıralarda yer almaktadır. Tüberküloz, hava yolu ile bulaşan, çoğunlukla akciğerler olmak üzere tüm organ ve dokuları tutabilen, önlenebilir ve tedavi edilebilir bulaşıcı bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilir. İlaçların (çoklu ilaçlar) düzenli kullanılması halinde tüberkülozlu kişilerin yaklaşık %85'i tedavi edilebilmektedir” dedi.
Ülkemizde Tüberküloz Kontrolü Başarıyla Sürdürülmektedir
Ülkemizde yürütülen Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı sayesinde her yıl Tüberküloz hasta sayısında azalma gözlemlendiğini söyleyen Derdiyok; “2005 yılında 20 bin 535 olan Tüberküloz hasta sayısı, 2023 yılında 9 bin 527’ye düşmüştür. Hastalık insidansı yüz binde 29,4’ten yüz binde 11’e gerilemiştir. Tanı ve tedavi hizmetleri sağlık kuruluşlarında ücretsiz olarak sunulmaktadır. Tüberküloz hastalığı gelişiminde riskli gruplar; 5 yaş altındaki çocuklar, yaşlılar, HIV enfeksiyonu olan kişiler, bağışıklığı baskılayan tedavi alan kişiler, silikoz, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, lösemi, lenfoma ya da baş, boyun, akciğer kanseri olanlar, sigara içenler, ilaç bağımlılığı olanlar ve alkol kullananlardır. Ülkemizde tüberküloza yönelik tanı ve tedavi hizmetleri tüm sağlık kuruluşlarımız tarafından ücretsiz olarak sunulmaktadır. Tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan, latent tüberküloz enfeksiyonu olan kişiler ve temaslılara yönelik koruyucu tedavide kullanılan tüm ilaçlar Sağlık Bakanlığımız tarafından temin edilerek vatandaşlarımıza ücretsiz olarak ulaştırılmaktadır. Koruyucu bir diğer önlem olan BCG aşı uygulaması da Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında doğumdan sonra iki ayını dolduran bebeklere ücretsiz olarak yapılmaktadır. Dirençli tüberküloz hastalarının tedavileri Ankara, İzmir ve İstanbul’da bulunan dört referans hastane tarafından yapılmaktadır. Ayrıca ülkemizde bulunan yabancı ülke doğumlu tüberküloz hastaları içinde tanı, tedavi, takip hizmetleri ücretsiz olarak sağlanmaktadır. Ülkemizde tüberkülozla ilgili tanı ve tedavi hizmetlerinin ücretsiz olması, tüberküloz hastalarının ilaçlarının Bakanlığımız tarafından temin edilerek ücretsiz olarak hastalara ve temaslılarına ulaştırılması, Hastaların tedavisini düzenli olarak sürdürmek, ve tamamlanmasını sağlamak amacıyla 2006 yılından beri ülkemizde, DSÖ tarafından iyi uygulama örneği olarak kabul edilen Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. Ayrıca, Doğrudan Gözetimli Tedavinin bir adım daha ilerisine giderek, Video Gözetimli DGT sayesinde hastaların ilaçlarını sağlık personeline görüntülü bağlanarak veya video kaydı göndererek içmesi sağlanmaktadır. Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında imzalanan protokol çerçevesinde de tedavi ve kontrollerini düzenli olarak yaptıran, ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarına 2018 yılından beri, DSÖ tarafından iyi uygulama örneği olarak kabul edilen aylık şartlı nakdi sosyal yardım yapılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Tüberküloz Hastalığı İle Mücadelede Yapılması Gerekenler
Bilgilendirmelerine devam eden Derdiyok, “Tüberküloz bulaşının, hastalık gelişiminin önlenmesinde ve tüberküloz hastalığı ile mücadelede; bebeklere BCG aşısının zamanında yaptırılması, bireysel ve toplumsal hijyen kurallarına uyulması, öksürürken, aksırırken ağzın mendille veya kol ile kapatılması, sık sık ellerin yıkanması, bulunulan ortamın sık sık havalandırılması, dengeli ve düzenli beslenme, sigara içilmemesi ve içilen yerde bulunulmaması, uzun süreli öksürük ya da tüberküloz hastası ile temas edilmesi durumunda, vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi, tüberküloz hastası ve temaslılarının ilaçlarını zamanında, düzenli ve yeterli süre kullanmaları oldukça önemlidir. Bu süreçte, kararlılıkla yürütülen Ulusal Tüberküloz Kontrol Programımızın nihai hedefi veremsiz bir Türkiye’dir” dedi.
Bakmadan Geçme





