'Toplu taşıma araçlarından kendimizi soyutladık'

TRAFİK HAFTASI ETKİNLİKLERİNDE KONUŞAN BABAŞ: Karayolu Trafik Haftası dolayısıyla dün Cumhuriyet Meydanı’nda stant ve sergi açılışı gerçekleştirildi. Dünkü etkinlikte Halk Sağlığı Müdürlüğü-112, Jandarma, Emniyet, Belediye ve Karayolları gibi kurumların stantları yer aldı. Stantlarda, ziyaretçilere kurumlar hakkında bilgiler verildi, tanıtıcı broşürler dağıtıldı. Vali Şehmus Günaydın, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, İl Emniyet Müdürü Mustafa Yoldan’ın yanı sıra kurum kuruluş amirleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş dün gerçekleştirilen etkinliğe katılım gösterdi. Emniyet standı önünde, cezaya sebebiyet oluşturan çakarları ve abartı egzozları gören Vali Günaydın; “Evimizde çocuğumuz uyurken, araba kullanan keyif için susturucuyu kullanmamalı” dedi. Kurallara uymanın kazanın önüne geçtiğini vurgulayan Günaydın; “Kurallara açık açık aykırı davranmayalım, lütfen trafik kurallarına uyalım. Meydana gelen trafik kazalarının yüzde 90’ı, trafik kurallarına uyulmuş olsaydı yaşanmayacaktı. Trafik eğitimini okullarda iyi bir şekilde gerçekleştirelim. Vatandaşlarımız, sürücülerimiz, yayalarımız mutlaka trafik kaidelerine uymalı. Trafik kurallarına uyarsak birçok kaza önlenir. Hem maddi hasarlı kazalar ile cebine bir zarar gelmemiş olur hem de hepsinden önemlisi sağlıkları, vücut bütünlüğüne zarar gelmemiş olur. Trafik kurallarına uymayı önemsemeliyiz, herkesin trafik kurallarına uymasını sağlamalıyız” dedi. “TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDAN KENDİMİZİ SOYUTLADIK” Belediye Başkanı Tahsin Babaş da, stant ziyaretlerinde trafik kurallarının önemine dikkat çekti. İlimizde trafik yoğunluğunun olduğunu ifade eden Babaş, TÜİK raporlarında Kastamonu’nun en gürültüsüz il olduğunu da hatırlatarak; “TÜİK’in yaptığı açıklamada en temiz ve gürültüsüz il çıktık. Kastamonu’da gürültü az. Çevre kirliliği, hava kirliliğiyle de mücadele edersek, daha temiz ve gürültüsüz il oluruz” cümlelerini kullandı. İlimizdeki trafik yoğunluğuna değinen Babaş; “Kastamonu’da trafik yoğun. Ziraat Bankası’nın önünde değil de karşıda bir çalışma yaptık. 16 saat saydık, 16 saatte geçen araba sayısı 19 bin 600 yani ortalama 20 bin araç. Yüzde 99’u ise şehir içi dolaşım. Şehir içinde ciddi manada araba yoğunluğu var, çok kısa mesafelerde arabaları kullanıyoruz. Özellikle toplu taşıma araçlarından kendimizi soyutladık. Japonya’da Tokyo’da hiç araba göremiyorsunuz, hatta araba satın alamıyorsunuz. Otoparkı olmayan kimseye araba verilmiyor. Ya kira kontratı ya da otopark tapunu gösterdiğin zaman araba alış izni veriliyor” dedi. “BİNA YAPANLARA OTOPARKI MECBUR KILMAK GEREK” Otoparkların gerekliliğinin altını çizen Babaş; “İmar planlarında değişikliğe gitmemiz lazım. İmar mevzuatında otopark parası altında para alınıyor. Otopark yapılmadan sokaklarda araba bulundurulabiliyor. Ben bu duruma karşıyım. Bir an önce mevzuatın değişip, otopark yönetmeliği getirilmesi gerek. Otopark paralarını kaldırmak lazım. Bina yapanlara otoparkı mecbur kılmak gerek. Mevzuat varken de bazen yaptırım gücümüz olmuyor. Otopark parası kalkarsa mecburen otopark yapma zorunluluğu gelir. Otoparklar olmalı. Şimdi, imar yönetmeliğine göre kişi araç başına veya kat başına göre otopark parası ödüyor otopark yapmıyor. İnşallah imar mevzuatında önemli değişiklikler yapılır” şeklinde konuştu. Şehirdeki trafik yoğunluğunun azalması için toplu taşıma araçlarına yönelmek gerekliliğini savunan Babaş; “Araç kullanımında bilinçlenelim. Belediyenin bin civarında personeli var. Belediye otoparkı, personelimizin arabalarıyla dolu. Personelimize iş yerine ulaşım sağlayabilmeleri amacıyla ücretsiz paso veriyoruz, paso kullanılmıyor. Toplu taşıma araçlarına yönelmeliyiz. Toplu taşıma da zaten para ödemiyorlar. Toplu taşıma aracına binildiğinde hem aile ekonomisine hem de il ve ülke ekonomisine katkısı olacak. Bu konuda bilinçlenmeli. Kamu çalışanlarımızın servis araçlarını kullanmalarını rica ediyoruz” dedi.