TEÇ-SEN ortak düzenlemeler istiyor

Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Şubesi tarafından dün Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılarak, seçim vaatlerinde iki buçuk milyon memurun tamamını ilgilendiren ortak konularda bir tane düzenleme veya iyileştirme dahi olmadığı ifade edildi. Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Şube Başkanı Sinan Özdemir tarafından yapılan açıklamada: '24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine az bir...

Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Şubesi tarafından dün Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılarak, seçim vaatlerinde iki buçuk milyon memurun tamamını ilgilendiren ortak konularda bir tane düzenleme veya iyileştirme dahi olmadığı ifade edildi. Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Şube Başkanı Sinan Özdemir tarafından yapılan açıklamada: “24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine az bir süre kaldı. Bu süreçte iktidar ve iktidara aday siyasi partiler ve cumhurbaşkanı adayları seçilmeleri halinde yerine getirecekleri taahhüt ve projelerini kamuoyuyla paylaşmaya başladılar. Eğitim çalışanları ve sendika olarak bu süreci yakinen izlediğimizde, geleceğe dönük olarak açıklanan vaatlerde iki buçuk milyon memurun tamamını ilgilendiren ortak konularda bir tane düzenleme veya iyileştirme dahi olmadığı görülmektedir. Seçim sürecinin başladığı günden bugüne kadar, emekli 12 milyon vatandaşımız bayram ikramiyesi ile sevindirilmiş iki buçuk milyon memur buruk kalmıştır. Öğretmen, polis, hemşire, din görevlisi bir buçuk milyon kamu çalışanına 3600 ek gösterge verileceği müjdesinde bile, geriye kalan bir milyon devlet memuru, üvey evlat gibi görülmüş kapsam dışında bırakılmıştır” dedi. “GERİYE KALAN BİR MİLYON MEMUR NE OLACAK?” Ek gösterge düzenlemesine de değinen Özdemir; “3600 ek gösterge verileceği açıklanan öğretmen, polis, hemşire ve din görevlisinin emekli maaşlarında 433 TL ile 641 TL arasında, emekli ikramiyesinde ise 17 bin ile 19 bin TL arasında bir iyileşme olacaktır. Bu düzenlemenin hayata geçmesiyle çalışırken alınan ücret ile emeklilik aylığı arasında fark düşürülmüş olacak ve emekliliği gelmiş ama düşen ücretler nedeniyle emekli olamayan kamu çalışanları gönül rahatlığıyla emekliliğe ayrılabilecektir. Peki geriye kalan bir milyon memur ne olacak? Bu haliyle boynu bükük bir şekilde sabredebildiği yere kadar çalışmaya mahkum olacaktır. İlan edilen 3600 ek gösterge artışının kapsamı, bu haliyle memurlar arasında adaletten uzaktır. Bizler bugün; 24 Haziran seçimleri öncesi Milli Eğitim Bakanlığı'nda görev yapan öğretmen harici kadrolar olarak, ortak taleplerini, iktidara talip olan aday ve partilere hatırlatmak, vaatlerde dahi üvey evlat durumuna düşmüş bir milyon kamu çalışanın ortak sesi olmak adına 81 İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde aynı anda basın açıklamaları yapıyoruz” ifadelerini kullandı. TEÇ-SEN’İN TALEPLERİ Taleplerine değinen Özdemir; “Kamuda ücret adaletini sağlayacak, memurlar arasında oluşan üvey evlat muamelesine son verecek, kurumsal güveni yeniden tesis edecek 10 maddelik taleplerimiz ise şunlardır. Ek Gösterge 657’ye tabi personelin tümüne verilmelidir. Çünkü ek ödeme artışı sadece bazı unvanlara yapılırsa emekli maaşları arasında farklılıklar orantısız bir şekilde açılacaktır. Yine emeklilerimize verilen bayram ikramiyesi, toplumun neredeyse her kesimini memnun etmiştir. Ama çalışanlarımız bu konuda bayram edememiş buruk kalmıştır. Emekli vatandaşlarımıza yaşatılan çifte bayramın bu bayramdan başlayarak memurlara da yaşatılmasını istiyoruz. Eğitim çalışanları olarak biz, ülkemizin ekonomik ve sosyal yapısını ihtiva eden kurumların tümünün adil ve hesap verebilir bir yapıya kavuşmasını istiyoruz. Adalet eğer mülkün temeli ise bugün ki haliyle ve her türlü denetimden ve adaletten uzak sözlü sınav uygulamasının kaldırılmasını istiyoruz. Ülkemizde sözlü sınavın ne demek olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Sözlü sınav demek torpil demektir. Bu uygulama ve sonuçları kamuoyu vicdanında da derin yaralar açmaktadır. Kamuda ehliyet ve liyakati ölçmenin yolu eğer istenirse çok basittir. Bunun için yazılı sınav puanları ve güvenlik soruşturması yeterlidir. Her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerimize 657 Sayılı Kanunun Ek-32. Maddesi gereği ‘Eğitim Öğretime Hazırlık Ödeneği’ ödenmektedir. Milli Eğitim Bakanlığında 1 milyondan fazla personel görev yapmaktadır. Eğitim öğretime hazırlık ödeneği 930 bin personele verilirken 75 bin kişiye hak görülmemektedir. Bu durum kurum içinde aynı amaca hizmet eden eğitim çalışanları arasında ayrımcılıktır. Oysaki, Okul ve Kurumların eğitime hazırlanmasında eğitim çalışanları baş roldedir. Eğer eğitim çalışanları külfete ortak ise, ki ortaktır. Nimete de ortak olmalıdır. Yıllardır süregelen bu ayrımcılık son bulmalı, Eğitim öğretime hazırlık ödeneği MEB'de görev yapan eğitim çalışanlarının tümüne verilmelidir. -Son yıllarda yapılan başarısız toplu sözleşmelerle memur maaşları maalesef enflasyona yenik düşmüştür. Memur maaşının alım gücü gözle görülür bir şekilde azalmıştır. Bir de bunlara ilave olarak memur maaşlarında gelir vergisinden kaynaklı maaş kesintileri olmaktadır. Memur maaşlarından kesilen gelir vergisi rakamının güncellenerek, günün şartlarına uygun hale getirilmesi artık mecbur hale gelmiştir. Yine Nisan ayı içeresinde 4/C’li personelin 4/B'ye geçirildiği açıklandı. Yapılan düzenlemeye, 4/C’yi ortadan kaldırdık, 4/B’li yaptık demek insanların aklıyla alay etmekten başka bir anlam taşımamaktadır. ,Bu söz karşılığını ancak ve ancak, eski 4/C’li personelin, mevcut 4/B’lilerin mali ve özlük haklarının tamamından faydalanmaya başlamasıyla yerini bulabilecektir. Yine 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun Ek 1’inci maddesi kapsamında kamu idarelerinde istihdam edilen personel ile 2828 sayılı sosyal hizmetler kanunu çerçevesinde istihdam edilen personele öğrenim durumu itibariyle elde ettikleri unvanlara atanma hakkı verildi. Bu hakkı elde eden personelimiz adına bu durum mutluluk vericidir. Yerinde bir düzenleme olmuştur. Ancak bu durum aynı haktan faydalanmak isteyen engelli personel ve yardımcı hizmetler sınıfında ki personel açısından da emsal oluşturmuştur. Bu konuda tüm personeli de kapsayacak yeni bir düzenleme yapılması kaçınılmaz olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığında genel idare, teknik ve yardımcı hizmetler sınıflarında görev yapan eğitim çalışanlarının gerek personel eksikliğinden, gerek ikili eğitim yapılmasından, gerekse aşırı iş yükünden dolayı çalışma saatleri, diğer kurumlarda aynı kadroda görev yapan kamu çalışanlarına nazaran değişiklik göstermektedir. Kanun gereği haftalık çalışma saati 40 saat olarak belirlenmiş olmasına rağmen, özellikle okullardaki eğitim çalışanlarının çalışma saatleri, günlük 10-12 saate, haftalık 50-60 saate ulaşmaktadır. Ve Arada oluşan fazla çalışma karşılığı hiçbir ücret ödenmemektedir. Bu itibarla; Eğitim çalışanlarının yaptıkları fazla çalışma karşılığı ücretleri hafta içi saat başı 17 TL, hafta sonu ise iki katı olarak ödenmeli, kamudaki angaryaya son verilmelidir. Emeklilik için aranan yaş şartı kamu görevlileri için adeta bir ceza haline gelmiştir. Öyle ki, bu yasaya göre emeklilik için sadece çalışma süresi yeterli değildir. Kamu çalışanlarının emekli olabilmesi için öncelikle çalışma süresini tamamlaması, daha sonra belirlenen yaş şartının tamamlaması gibi iş ve çalışma hukukunda yer almayan farklı bir ilke getirilmiştir. Kadın kamu çalışanlarının 25 yıl çalışma süresini, erkek kamu çalışanlarının 30 yıl çalışma süresini tamamladıklarında yaş haddini beklemeden emekliye ayrılması ve emekli ikramiyesini alabilmesi ve emekli aylığına bağlanması, Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası’nın teklifidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Şef kadrosunda görev yapan eğitim çalışanlarının özel hizmet tazminatlarının Adalet Bakanlığı ve Belediyelerde olduğu gibi yüzde 67’den yüzde 117 ‘ye, ek ödeme oranlarının ise yüzde 150’ye çıkarılması ve son olarak Kamu çalışanlarına verilen maaş zamları 6 aylıklar dilimler halinde değil yıllık verilmelidir. Kamu çalışanlarının maaş zam oranlarının pazarlık yapılmadan 12 aylık enflasyon oranının 2 katı olarak belirlenerek sistematik hale getirilmelidir. Bugün burada sizlere kamuda ve milli eğitim bakanlığı özelinde görev yapan eğitim çalışanlarının sorunlarını, geleceğe dair beklentilerini, çözüm önerileriyle birlikte aktarmaya çalıştık, inşallah taleplerimiz iktidara ve iktidar adayları siyasilere ulaşır, kamu çalışanları için yapılacak çalışmalara da önümüzdeki dönemde ışık tutar. Bu vesileyle 24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin ülkemize, milletimize, kamu ve eğitim çalışanlarına hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz” dedi.

Bakmadan Geçme