• Haberler
  • Ekonomi
  • TCMB: 'Vergi düzenlemeleri enflasyon üzerinde baskı oluşturacak'

TCMB: 'Vergi düzenlemeleri enflasyon üzerinde baskı oluşturacak'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Özette enflasyondaki yükselişte yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile hizmet enflasyonundaki katılık ve vergi düzenlemelerinin belirleyici olduğu belirtildi. Metinde vergi düzenlemelerinin yakın dönemde enflasyon üzerinde maliyet yönlü ilave baskı oluşturacağının öngörüldüğü kaydedildi.

PPK özetinde kira, eğitim, sağlık, eğlence-kültür başta olmak üzere belirli hizmet kalemlerinin geçmiş tüketici enflasyonuna dönük fiyatlama davranışı sergileyerek, enflasyonist etkilerin uzun bir zamana yayılmasına neden olduğu ifade edildi.

Metinde; “Küresel enflasyon düşerken, halen uzun dönem ortalamalarının ve merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin tüketici enflasyonları bir önceki PPK dönemine göre yüzde 5,59 ve yüzde 5,82 düzeylerinden sırasıyla yüzde 4,91 ve yüzde 5,41 seviyelerine gerilemiştir. Son 10 yıllık dönemde ise ortalama enflasyon gelişmiş ekonomilerde yüzde 2,2 ve gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 5,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. Enflasyon, gelişmiş ülkelerde yüzde 2; gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama yüzde 3,5 olan hedef oranların belirgin olarak üzerinde seyretmeye devam etmektedir. 2023 yılı son çeyrek ortalama yıllık enflasyonun gelişmiş ekonomilerde 3,1, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 5,9 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Emtia fiyatlarında geçen yıl ortasından itibaren başlayan gerileme eğilimi sürmekle birlikte, Emtia Fiyat Endeksinin mevcut seviyesi son on yılın ortalamasının yüzde 26,2 üzerindedir. Endeks geçen yıl ulaştığı en yüksek seviyeye göre yüzde 28,7 gerilemiştir. Benzer şekilde geçen yıl ulaştığı tepe noktasına göre yüzde 11,2 gerileme kaydeden Tarımsal Emtia Fiyat Endeksi son on yılın ortalamasının yüzde 16,2 üzerindedir. Bu durum, gıdanın tüketici sepeti içerisindeki yüksek payı nedeniyle enflasyon üzerinde halen etkili olmaktadır. Bir önceki PPK dönemine göre çekirdek enflasyon gelişmiş ülkelerde yüzde 5,12’den yüzde 5,02’ye, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 6,20’den yüzde 6,03’e sınırlı gerilemiştir. ABD ve Euro Bölgesinde 2023 yılı son çeyrek ortalama yıllık enflasyon beklentisi sırasıyla yüzde 3,2 ve yüzde 3,0 iken; çekirdek enflasyon beklentisi sırasıyla yüzde 3,7 ve yüzde 4,0 seviyesindedir. Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. Bu nedenle, dünyanın birçok ülkesinde merkez bankaları parasal sıkılaştırma sürecine devam etmektedir. Takip edilen 12 gelişmiş ülke merkez bankası son 17 ayda toplamda 130 toplantı yapmış, bu toplantıların 93 tanesinde politika faizleri artırılmıştır. (1) Aynı dönemde takip edilen 15 gelişmekte olan ülke merkez bankası toplamda 190 toplantı yapmış, bu toplantıların 97 tanesinde politika faizleri artırılmıştır. Uygulanan para politikasının sonuçları finansal koşullara da yansımaya başlamış ve merkez bankalarının finansman ve kredi koşullarındaki sıkılaşmaya yönelik vurguları güçlenmiştir. Küresel büyüme görünümündeki yatay seyre rağmen, görece güçlü talep ve işgücü piyasalarındaki sıkılık devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksi bir önceki PPK toplantısı dönemine kıyasla oldukça sınırlı artış kaydetmiştir. Endeksin 2023 yılı için tahmin edilen büyüme oranı ocak ayındaki dip seviyenin yaklaşık 0,4 puan üzerinde yüzde 1,7 düzeyindedir. Bununla birlikte, söz konusu endeksin 2022 yılında yüzde 3,5 olan büyüme oranı ile kıyaslandığında Türkiye’nin dış talep görünümünde yıllık bazda kayda değer bir yavaşlama gözlenmektedir. Küresel PMI endeksleri hizmet sektöründe faaliyetin gücünü koruduğuna, imalat sanayinde ise geçtiğimiz yılın son çeyreğinden beri süregelen eşik değerin altındaki yatay seyrin devam ettiğine işaret etmektedir. Yılın ikinci çeyreğinde küresel hizmetler PMI endeksi ilk çeyreğe göre 2,6 puan artarak 54,9 düzeyine erişmiş, imalat sanayi PMI endeksi 0,2 puan azalarak 49,3 olmuştur. Bileşik PMI göstergelerine bakıldığında, haziran ayında endeksin küresel düzeyde mayıs ayındaki seviyeye kıyasla 1,7 puan gerileyerek 52,7 olduğu, gelişmiş ülkelerde 1,5 puan azalarak 52,2 seviyesinde seyrettiği, gelişmekte olan ülkelerde ise 2 puan azalışla 53,6 düzeyine gerilediği gözlenmiştir. Çin’de bileşik PMI göstergesi haziran ayında mayıs ayına göre 3,1 puan azalarak 52,5 düzeyinde gerçekleşirken gerek imalat gerek hizmetler sektöründe 50 eşik değerinin üzerinde bulunmaktadır. Gelişmiş ülke ekonomilerinde finansal koşulların etkisiyle iktisadi faaliyetin yavaşlayacağına yönelik beklentiler sürmektedir. Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarından Euro Bölgesinin imalat PMI göstergesi haziran ayında 43,4 ile pandemiden bu yana en düşük düzeyine gerilemiştir. Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımları haziran ayında, iyileşen risk algısına bağlı olarak devam etmiştir. Yılbaşından mayıs sonuna kadar hisse senedi piyasalarına yaklaşık 46,4 milyar dolar fon girişi olurken, borç senetleri piyasalarından yaklaşık 4,3 milyar dolar fon çıkışı olmuştur. Haziran ayı başından 7 Temmuz tarihine kadar 4,9 milyar doları hisse senedi piyasalarına olmak üzere toplam 7,6 milyar dolar fon girişi olmuştur” denildi.

MALİYET KOŞULLARI

Maliyet koşullarına da değinilen metinde; “2022 yılının ikinci yarısından itibaren gerileyen küresel emtia fiyatları girdi fiyatı kanalıyla tüketici enflasyonundaki düşüşü desteklemiştir. Diğer taraftan, döviz kurları ve işgücü maliyetindeki artışlar nedeniyle üretici fiyatları üzerindeki baskı artmaktadır. Yurt içi üretici fiyatları aylık artışı yüzde 6,50 ile son aylara kıyasla önemli ölçüde kuvvetlenmiş, yıllık üretici enflasyonu baz etkisiyle 0,34 puan azalarak yüzde 40,42 olarak gerçekleşmiştir. Haziran ayında uluslararası emtia fiyatları düşük bir oranda gerilerken (yüzde -0,76), döviz kuru gelişmeleri üretici fiyatlarındaki artışın temel sürükleyicisi olmuştur. Alt gruplar bazında artışlar genele yayılırken, en belirgin artış enerji imalatında (yüzde 12,67) olmuştur. Böylelikle uzun bir süredir enflasyon görünümünü destekleyen enerji maliyetlerindeki görünüm bu ayla birlikte tersine dönmüştür. Bu dönemde, sermaye (yüzde 8,02) ve ara malları (yüzde 6,59) yüksek aylık fiyat artışları ile dikkat çeken diğer alt gruplar olmuştur. Temmuz ayında küresel arz zincirindeki baskılara dair göstergeler ve uluslararası taşımacılık maliyetleri düşük seyretmektedir. Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi haziran ayında da tarihsel ortalamasının yaklaşık bir standart sapma altında değer almıştır. Küresel emtia fiyatları temmuz ayında belirgin bir değişim sergilememektedir. Özetle, mevcut küresel arz koşulları enflasyon açısından olumlu görünümünü sürdürmektedir. 2023 yılı temmuz ayında asgari ücrette yapılan güncellemeye memur ve kamu işçi ücretlerindeki düzenlemelerin eşlik etmesi ve ücretlerdeki artışın genele yayılması sonucu yılın ikinci yarısında enflasyon üzerinde başta maliyet kanallı etkiler olmak üzere yukarı yönlü baskıların artacağı öngörülmektedir. Türk lirasındaki değer kayıplarının, ücretlerde genele yayılan artışın ve vergi düzenlemelerinin yakın dönemde enflasyon üzerinde maliyet yönlü ilave baskı oluşturacağı öngörülmektedir. Söz konusu etmenlerden tüketici fiyatlarına geçişkenliğin özellikle talep koşullarının güçlü olduğu dönemlerde hızlı gerçekleştiği görülmektedir. Nitekim öncü göstergeler, maliyet gelişmelerinin etkisiyle temmuz ayında genele yayılan yüksek fiyat artışlarının gerçekleştiğine işaret etmektedir” ifadelerine yer verildi.

İhlas Haber Ajansı

Bakmadan Geçme