Tarladan Sanata
Hediyelik Eşya El Sanatları ve Yöresel Ürünler İşletme Sahibi Nazan Baysan pirinç üzerine isim yazma sanatı hakkında detaylı bilgilendirmelerde bulundu.
Hediyelik Eşya El Sanatları ve Yöresel Ürünler İşletme Sahibi Nazan Baysan pirinç üzerine isim yazma sanatı hakkında detaylı bilgilendirmelerde bulundu.
Baysan, geleneksel kültürün yok olmamasını istediği için ahşap ve hat yazıları yazmaya başladı. Sonrasında yöresel çalışmalar da yapmaya başladı.
Yaptığı çalışmalara ilişkin konuşan Baysan, pirinç tanesi üzerine isim yazmanın, 13’üncü yüzyılda Anadolu’dan tüm dünyaya yayılarak sanatçıların ilgisini çektiğini ifade etti.
Pirinçlere sanatıyla hayat veren Nazan Baysan, gençlerin bu zanaata daha çok meraklı olduğunu söyledi.
'Bu Sanat 13’üncü Yüzyılda Anadolu’dan Tüm Dünyaya Yayılarak Sanatçıların İlgisini Çekmiş'
Baysan Hediyelik Eşya El Sanatları ve Yöresel Ürünler İşletme Sahibi Nazan Baysan; “Kayınpederimin elini aldım diyebilirim. Ahşap ve hat yazıları yazarak bizim geleneksel kültürümüzün yok olmamasını istediğim için bu alana yönlendim. Sonrasında ise yöresel çalışmalar yapmaya başladık. Ahşaplara yazı yazdıkça öğrenci kızlarımızdan talepler gelmeye başladı. İşte dediler ki; pirinç üzerine isimler yazıyor musunuz? Diye bunun üzerine bende bazı araştırmalar yaptım. Pirinç tanesi üzerine isim yazmak, yıllardır hem bir sanatsal ifade yöntemi hem de ince bir el becerisi olarak kullanılan bir süs eşyası sanatı olduğunu öğrendim. Bu sanat 13’üncü yüzyılda Anadolu’dan tüm dünyaya yayılarak sanatçıların ilgisini çekmiş. Ve bu işi nasıl yapabilirim ve kimden öğrenebilirim diye. Bu sanat cam üfleme sanatı ile yapılıyormuş. Bunları yapan toptancıyla tanıştık. Bu gördüğünüz camları aldık. Pirincin üzerine yazıları yazmaya başladık. Tabi başlarda ilk olduğu için oldukça zor ve zahmetli olduğunu söyleyebilirim. Bu yazıları mühendislerin yazdığı kalemlerle yazmamamız gerekiyor. Bir iki yanılmadan sonra toplamda 6-7 yıldır bu ürünlerin ekmeğini yiyoruz. Gelen ziyaretçilerden ziyade gençlerimiz bu zanaata daha çok meraklı” dedi.
‘Bu Teknik, Büyük Bir Sabır Ve Hassasiyet Gerektiriyor’
Sanatın inceliklerinden bahseden Nazan Baysan; “30-35 yıl önce bu iş modaymış. Şuan günümüzde de tarih tekerrür ettiği için tekrar bir canlandı. Gelen orta yaşlı hanımlar bu sanatı oldukça övüyor. İşte gençliğimizde bunlar vardı. Çok severdik şeklinde övgüler almaya başladık. Kimsede olmayan kişiye özel ve orijinal bir ürün ortaya çıkıyor. Almak istediğiniz kişiye özgü onun isminin yazılması güzel oluyor. Baldo pirinçleri biz daha çok tercih ediyoruz. Çünkü oldukça büyük. Yöresel olsun diye sarı kıvrak denedim ancak maalesef olmadı. Onlar küçük olduğu için olmadı. Baldo pirinçler biraz daha iri olduğu için bunlarla yapmaya devam ediyoruz. Yaptığım ürünler Kastamonu’ya has ürünler olsun istiyorum. Zaten bunu Kastamonu’da yapan tek ustada şuan benim. Daha çok yöresel ürünler üretip yapmaya özen gösteriyorum. Safranbolu ile aynısınız cümlesini duymak istemiyorum. 3 atölyemiz var. 3’ünde de farklı ürünler çıkartmaya çalışıyorum. Özellikle ahşaba kendi dokunuşumuzla bir şeyler kazandırmaya çalışıyoruz. Bu ürünlerin yapımında içinde renkli görünmesi için kuruttuğumuz canlı çiçeğimiz ve mum yağı katıyoruz ki bunlara mum yağı da deniyor. Bu ürünle renklendirilerek içerisine pirinci yerleştiriyoruz. Minyatür sanatı olarak kabul edilen bu teknik, büyük bir sabır ve hassasiyet gerektiriyor. Yazılan isimler, kişinin kendisine veya sevdiklerine özel olarak hazırlanmış küçük birer hatıra anlamı taşıyor. Aslında minik bir pirinç tanesine bu kadar küçük harflerle yazı yazmak, her harfin doğru bir şekilde yerleştirilmesi gerektiği için büyük bir ustalık istiyor. Bu işlem tamamlandığında, pirinç tanesi şeffaf cam tüpler veya küçük kolye uçlarında sergileniyor. Böylece, hem kişisel hem de özel bir takı olarak kullanılabiliyor. Bu sanata olan ilgi özellikle hediyelik eşya sektöründe artıyor. Özel günlerde, doğum günlerinde ya da romantik anlarda kişiye özel hediyeler arayanlar için pirinç tanesi üzerine yazılmış isimler, hem anlamlı hem de unutulmaz bir seçenek sunuyor 800 yıllık olan bu Anadolu sanatını Kastamonulu vatandaşlarla buluşturmaya gayret ediyorum. Gözle görülemeyecek kadar küçük yazıları pirinç tanelerinin üstüne yazan kişilerin sayısı dünyada oldukça az. Türkiye’de bu sanatı icra edenlerin bir kısmı hobi olarak yapıyor” şeklinde konuştu.