Tarımın pazar payı geriledi
Dünya Kooperatifçilik Günü etkinlikleri kapsamında Türk Kooperatifçilik Kurumu, Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Kastamonu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği ve Ziraat Mühendisleri Odası Kastamonu İl Temsilciliğince düzenlenen 'Tarımsal Örgütlenmenin Önemi ve Kooperatifçilik' konulu panel dün Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantıya Belediye Başkan Vekili Eşref Can,...
Dünya Kooperatifçilik Günü etkinlikleri kapsamında Türk Kooperatifçilik Kurumu, Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Kastamonu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği ve Ziraat Mühendisleri Odası Kastamonu İl Temsilciliğince düzenlenen “Tarımsal Örgütlenmenin Önemi ve Kooperatifçilik” konulu panel dün Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Belediye Başkan Vekili Eşref Can, Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Prof. Dr. Naci Tüzemen, Ziraat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Cihat Sipahi, sendika temsilcileri ve çok sayıda öğrenci katıldı. “TARIMIN GAYRİ SAFİ HASILADAKİ YÜZDE 10’LARA GERİLEMİŞTİR” Panelde açılış konuşmasını gerçekleştiren Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Naci Tüzemen; “Türkiye sahip olduğu geniş arazi, uygun iklim şartları ile önemli tarımsal avantajları bulunan bir ülkedir. Türkiye’nin güçlü olduğu tarım sektörü ülkemizin ekonomik ve sosyal yönünde önemli görevler üstlenmiştir. 1980’li yıllar ile sosyo-ekonomik değişim ile yerini sanayi, ticaret ve hizmet sektörüne bırakmıştır. Tarımın gayri safi milli hasıladaki payı yüzde 35’lerden, yüzde 10’lara gerilemiştir. Bir zamanlar ülkemiz tarımda kendine yeter konumundayken, ne yazık ki günümüzde ithalatçı konuma gelmiştir. Tarım doğal olarak üretiminden, pazarlamaya kadar çeşitli risklerle karşı karşıyadır” dedi. “ZİRAAT ODALARININ KAYITLI 4,8 MİLYON ÇİFTÇİ ÜYESİ BULUNMAKTADIR” Tarımda risklerin azaltmanın en önemli yolunun üreticilerin örgütlenmesi olduğunu söyleyen Tüzemen; “Tarım kesiminin örgütlenmesinde Ziraat Odası, dernekler, birlikler, vakıflar ve kooperatifler gibi çiftçi organizasyonları söz konusudur. Tarım kesiminin en örgütlü olduğu yapıların başında kooperatifler gelmektedir. Felsefesini ortak hareket etmek ve düşünme üzerine oluşturan kooperatifçilik ülkelerin kalkınmasında önemli bir araçtır. Gelişmiş ülkeler kooperatifçilik hareketini dar gelirlerinin hayat standartlarının iyileştirilmesinde ve ülke ekonomisin kalkınmasında kullanmışlardır. Gelişmekte olan ülkeler ise, ne yazık ki kooperatiflerden gelişmiş olan ülkeler kadar istifade edememişlerdir. Örgütlenmede en önemli bir diğer konu ise üye olan çiftçilerin sayısıdır. Ülkemizde 2017 yılı itibariyle Ziraat Odalarının kayıtlı 4,8 milyon çiftçi üyesi bulunmaktadır. Ancak bunlardan hayvan ıslah amaçlı örgütlere üye olan çiftçi sayısı 439 bindir. Ürün gruplu birliklere üye sayısı 321 bindir. Bu ve benzeri veri kayıtlarından anlaşılacağı üzere, Ziraat Odası’na kayıtlı toplam çiftçi sayısının yüzde 10’unu diğer çiftçi organizasyonları içerisinde yer almaktadır. Avrupa’da bu değerlerin yüzde 95’lerde olduğu bilinmektedir. Ülkemizde kooperatiflere üye olan çiftçilerinin ancak yarısı kooperatiflerden girdi talep etmektedir. Ayrıca üyelerin 4’te 1’inin kooperatiflere satışı için ürün teslim ettiği bilinmektedir” diye konuştu. “ÇİFTÇİLERİMİZİN ÖRGÜTLENMESİ ÖNEMLİDİR” Kooperatif üyelerinin yüzde 80’inin risturnun ne olduğunu bilmediğini vurgulayan Tüzemen; “Üretime politikasına dayanmayan, üreticiyi teşvik etmeyen tarım politikaları ve üreticilerin bir çatı altında toplanamamış olmaları tarımsal kalkınmanın önündeki en önemli engellerden biridir. Tarım sektöründe çiftçiler örgütlenmedikçe çeşitli alıcılar karşısında güçsüz kalacaktır. Ülkemizde et ve süt fiyatlarının oluşmasında hem hayvan hem yem fiyatlarının oluşmasındaki en önemli nokta üretici ile tüketicinin arasında 4-5 aracının bulunmasıdır. Örgütlenmenin olduğu ülkelerde üretilen ürünün elde edilen karın yüzde 60-70 civarı üreticinin eline geçerken, aracılığın olması yüzünden üreticinin eline geçen karın yüzde 30-40 civarında olduğu anlaşılmaktadır. Kooperatifler ve benzeri örgütlenmeler ile çiftçilerimiz ürettiği üründen daha çok gelir sağlayabilir. Aksi halde hem üreticiler, hem de tüketiciler zarar görecektir. Ülkemizde tarım sektörünün yeniden önemli bir aktörü haline getirilebilmesi için, tarım ürünlerinin üretiminden pazarlanmasına kadar her aşamasını çağdaş yöntemlerle güçlendirecek projeler üretilmelidir. Bugün ülkemizde tarımsal kalkınmanın bireysel faaliyetlerle değil, karşılık dayanışma ile olabileceği anlaşılmıştır. Bu sebeple çiftçilerimizin örgütlenmesi önemlidir” şeklinde konuştu. “KÖYLÜNÜN ÜRETTİĞİ ÜRÜN ELİNDE KALMAMALIDIR” Belediye Başkan Vekili Eşref Can ise; 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nü kutlayarak; “Kooperatifçilik insanların hayatında önemli bir yer tutar. Kastamonu’da ihtiyaçtan dolayı birçok kooperatif var. Köylünün ürettiği ürün elinde kalmamalıdır. Cennet vatanımız kendi kendine yeten dünyadaki 8 ülkeden biridir” diyerek Sarıkamış’ın 103’üncü yıldönümü olduğunu hatırlattı ve şehitleri yad etti. Konuşmaların ardından panelistler Türk Kooperatifçiler Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Ersoy, Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Nejdet Gültepe ve KÖY-KOOP Başkanı Erol Akar Tarımsal Örgütlenmenin Önemi ve Kooperatifçilik konulu paneli gerçekleştirerek, dinleyicilere bilgi verdiler.