Tabipler Odası Taleplerini Sıraladı
Kastamonu/Çankırı Tabip Odası Başkanlığı ve Aile Hekimleri Derneği tarafından 14 Mart Tıp Bayramı münasebetiyle Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı'na çelenk sunma töreni gerçekleştirildi.
Çelenk sunma törenine CHP Kastamonu Belediye Başkan Adayı Hasan Baltacı ve çok sayıda doktor katıldı.
Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kastamonu/Çankırı Tabip Odası Başkanı Yusuf Öztürk; “Şiddetsiz, güvenli, güvenceli, demokratik bir yaşam halk sağlığına zararlı ne varsa torbaya atıp çıkarıverdikleri bir kanunla, sağlık emekçilerini de köleleştiren bir düzeni yerleşik hale getirme çabaları hız kesmezken, Türk Tabipleri Birliği olarak son yıllarda hazırladığımız sağlıkta şiddet, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, fiili hizmet süresi zammı, öğrencilerin özlük hakları düzenlemeleri, tüm ücretlerin emekliliğe yansıması, 7600 ek gösterge, emekli sandığı, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıklarında iyileştirme yapılması gibi kanun tekliflerini ısrarla Meclis’teki partilere sunduk ancak ne yazık ki Meclis’te gündeme dahi alınmadı. Elbette bu torbanın içinde bütün toplumun sağlık hakkını yok sayan ve bizleri aba altından artık çıkardıkları sopalarla tehdit eden tüm maddelerin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi için de elimizden geleni yaptık” dedi.
Tabipler Odası’nın Taleplerini Sıraladı
Tabipler Odası’nın taleplerini sıralayan Öztürk; “Şimdi de 14 Mart’a giderken 14 talebimizle yeniden hatırlatıyoruz: TTB’nin sağlıkta şiddet yasa teklifi, şiddetsiz, güvenli çalışma ortamları için mekânsal önlem önerileri kabul edilmelidir. Güvenli çalışma ortamlarının sağlanması idarecilerin sorumluluğundadır. Şiddet olaylarında idarecilerin sorumluluğu öncelikli olarak dikkate alınmalıdır. Hekimlerin/sağlık emekçilerinin dinlenme koşulları, sağlık hizmetinde hataya sevk etmeyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Doktor dinlenme odaları, emzirme odaları, kreş her sağlık kurumunda yeterli sayıda sağlanmalıdır. Nöbet ertesi izin, idarecilerin insafına bırakılmamalıdır. Pandemilerde, pandemiye yol açan hastalık, sağlık emekçileri için illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı kabul edilmelidir. Sağlık emekçileri için fiili hizmet süresi zammı 120 gün olmalıdır. Hekimlerde ek gösterge üst sınırı 7600’e yükseltilmelidir. Tüm sağlık emekçilerine hakları olan, hiçbir koşuldan negatif etkilenmeyen, emekliliğe yansıyan, gerçek enflasyona uygun, insanca yaşayabilecekleri tek kalem maaş verilmelidir. Emekli sandığı, SSK, Bağ-Kur emekli aylıkları arasındaki uçurum giderilmeli, tüm emekli hekim aylıkları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, tüm hekimler emeklerinin hakkı ölçüsünde emekli ikramiyesi alabilmelidir. Vergide adalet istiyoruz! Vergi dilimi üst sınırı yüzde 15 olmalıdır. Muayene süreleri, bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti gözetilerek düzenlenmelidir. Acil servislerde yeşil alan kaldırılmalı, poliklinik hizmeti verilmemelidir. Sağlık ortamına dair düzenlemeler, TTB ve ilgili sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleriyle yapılmalıdır. Atamalar bilimsel ölçütlere ve liyakate dayalı olmalıdır. Tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık eğitimi kontenjanları, eğitimin niteliği gözetilerek azaltılmalıdır. Koruyucu sağlık sisteminin öncelendiği, güçlü ve bölge tabanlı birinci basamak, basamaklandırılmış ve parasız bir sağlık sistemi inşa edilmelidir. Bu 14 Mart’ta da mücadelemiz için 14 talebimizi sizlerle paylaştık, birlikte seslenmeye, eyleme devam edeceğiz. İnsanca yaşayacağımız ve emekliye yansıyan bir ücret, güvenceli bir iş ve güvenceli gelecek; bir ödül değil, alın terimizin karşılığıdır. TTB meslektaşlarımızın değerini bilen, duyuran meslek örgütünüz olarak bütün ışıkları, kapıları ardına kadar açık tutup, merdivenlerden el ele tırmanacağımız günlerde birlikte, dayanışma içinde mücadeleyi büyütmek için var. Gelin şiddetsiz, güvenli, güvenceli ve demokratik bir yaşamı hep birlikte örelim” ifadelerini kullandı.
‘Enflasyon Artıyor, Vergiler Artıyor, Gelirimiz Düşüyor’
Sağlık emekçilerinin gelir kaybına uğradığını söyleyen Öztürk; “Sağlık Emekçileri 14 Mart’a gelir kaybıyla giriyor. Bugün 14 Mart Tıp Bayramı’nda vergide adalet istiyoruz. Eylemlerimizin dördüncü haftasındayız. İki gün sonra Şubat ayı vergi kesintileri nedeniyle yüksek enflasyona rağmen ücretimizde azalmalar olmaya başlayacak. Aralık 2023 tarihinde gerçek olmayan TÜİK enflasyon oranlarına göre yapılan ücret artışı Şubat 2024 enflasyon rakamlarına göre yaklaşık %12 erime gösterdi. Bunun üzerine daha şubat ayından itibaren alabileceğimiz Şubat maaşlarında yeni vergi dilimine girecek ve binlerce sağlık çalışanın maaşlarında kayıplar başlayacak. Tüm yılımız bu şekilde giderek azalan gelir ve giderek artan vergi giderek pahalılaşan hayat koşulları ile devam edecek. Bir aydır Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce ASM den, ‘Aile hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor!’ sesleri yükseliyor. Ancak Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı bu sese kayıtsız kalmaya devam ediyor. Maliye Bakanı vergiyi tabana yayacağız diye demeçler veriyor. Hükümet, büyüme rakamları ile övünürken, büyümeden kar rekorları ilan eden şirketler toplam verginin dörtte birini ödemezken, giderek yoksullaşan ücretli kesim toplanan vergilerin yaklaşık yüzde 80’ini ödemek zorunda kalıyor. Kar hırsları ile doğayı katleden, çalışanların güvenliğini yeterince sağlamayan, iş cinayetlerine sebep olan, soluduğumuz havayı, içtiğimiz suyu kirleten, ormanlara kepçelerle giren doğamızı tahrip edenlere vergi muafiyetleri, afları sağlanırken, Aile Sağlığı Merkezinde çalışanlar daha ikinci aydan itibaren bir üst vergi dilimine sokularak ücret kesintileri uygulanıyor” dedi.
‘14 Mart 2022’de Söz Verilen Temel Maaş Artışı Yalan Oldu’
Yusuf Öztürk son olarak; “İki yıl önce beyaz yürüyüşümüzün ardından beyaz reform ile vaat edilen müjdelerden biri de temel maaş artışı idi. Bu 2 yılda bırakın temel maaş artışını, aldığımız temel ücret azalırken teşvik, destek, ilave ödeme gibi şarta bağlı ek ödemeler ile bordromuz şişiriliyor. Sağlık Bakanlığının iş güvencesiz sözleşmeli çalışma rejiminde ısrar etmesi nedeniyle vergi adaletsizliğine daha erken maruz kalıyoruz. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde koruyucu sağlık hizmetlerinden uzaklaşan, tedavi edici hekimliğe teşvik eden performans uygulamaları ile halkın kaynakları gereksiz kalemlerde harcanırken sağlık çalışanlarının hak ettiği ücretler gündeme gelince yeterli parasal kaynağımız yok deyip kamuoyu yanıltılıyor. Daha yılın ikinci ücret ödemesinde vergi dilimi artışı ile geliri düşürülen biz sağlık çalışanları olarak, ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ ve hakkımızı alana kadar da bu mücadeleyi süresiz sürdüreceğiz. TTB’nin 14 Mart için 14 talebinden biri olan vergi adaletinin sağlanması vergi kesintilerinin her ay sabit kalması ve en fazla yüzde 15 olması için sürdürdüğümüz mücadeleye halkımızın ve kamuoyunun desteğini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.