Sinüzit'te Endoskopik Sinüs Cerrahisi dönemi

Özel İsfendiyar Anadolu Hastanesi doktorlarından KBB Uzmanı Op. Dr. Mehmet Karakaya, Sinüzit hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Karakaya yaptığı açıklamada, sinüslerin tanımını yaparak; “Sinüsler burunla birlikte, sesin tınısını ve karakterini belirleyen önemli yapılardır. Solunum havasının nemlendirilmesi ve temizlenmesinde de görevleri vardır. Ayrıca, havalı boşluklar olduklarından kafanın ağırlığını azaltırlar” dedi. “BURUN TIKANIKLIĞI ŞİDDETLİ OLABİLİR” Sinüzit hastalığı hakkında da bilgi veren Karakaya; “Sinüzit, sinüslerin iç yüzeyini döşeyen dokunun iltihabıdır.  En sık görülen belirti, grip veya nezle gibi bir üst solunum yolu iltihabı sonrası gelişen baş veya yüz ağrısıdır. Bu ağrı hafif ya da şiddetli olabilir, süreklidir, zonklayıcı olabilir ve bazen başı öne eğme ile artabilir. Ayrıca ağrı bazen yanakta, dişlerde, gözlerde, alında ya da başın arkasında veya üstünde olabilir. Bazen kronikleşmiş sinüzitlerde ağrı olmayabilir fakat iltihaplı (sarı-yeşil) burun akıntısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ve öksürük görülür. Kronikl sinüzit belirtileri daha sessiz olur, koku ve tat duyusu azalabilir, burun içinde et büyümesi (polip) oluşumu ile burun tıkanıklığı şiddetli olabilir” diye konuştu. “AKUT SİNÜZİT 4 HAFTADAN KISA SÜRER” Sinüzitlerin hastalığın süresine göre sınıflandırılabileceğini vurgulayan Karakaya; “Akut Sinüzit 4 haftadan kısa süren sinüs inflamasyonudur. İki aydan daha uzun süren inflamasyon ise Kronik Sinüzit olarak adlandırılır. Akut sinüzit, medikal tedavi (ilaç tedavisi) ile iyileşebilir fakat kronikleşen sinüzitin tedavisi için cerrahi gerekir. Son yıllarda sıklıkla cerrahi teknik olarak endoskopik sinüs cerrahisi uygulanılmaktadır” şeklinde konuştu. “DÜNYADA YAYGINLAŞMIŞ OLAN BİR CERRAHİ YÖNTEMDİR” Endoskopik Sinüs Cerrahisi hakkında da bilgilendirme yapan KBB Uzmanı Op. Dr. Mehmet Karakaya; “Endoskopik Sinüs Cerrahisi son yıllarda yüksek kalitede görüntü sağlayan endoskopların gelişmesi ile bütün dünyada yaygınlaşmış olan bir cerrahi yöntemdir. Burun endoskopları, bir kesi yapılmaksızın burun boşluğu içindeki dar ve karanlık bölgelere ulaşmayı sağlayan, bu bölgeleri aydınlatan optik aletlerdir. Endoskoplara bir kamera bağlanarak yapılan işlemlerin başkaları tarafından da ekrandan seyredilmesi, video olarak kaydedilmesi ve sonradan tekrar izlenmesi mümkündür. Bazı özel durumlarda bugün de uygulanan açık cerrahi yöntemlerde, normal dokularda daha fazla hasar meydana getirilirdi, kanama riski daha yüksekti ve elde edilen başarı sonuçları da daha düşüktü. Kronik sinüzitlerin tedavisinde endoskopik sinüs cerrahisi ile çok daha başarılı sonuçlar alınmaktadır” ifadelerini kullandı. “DIŞARIDAN GÖRÜNÜR BİR KESİ İZİ YOKTUR” Sinüslerin sağlığı için yapılması gerekenlerden bahseden Karakaya, açıklamasını şe şekilde sürdürdü: “Yüz kemiklerinin içindeki boşluklar olan sinüslerin sağlıklı olması için bu boşluklara burundan hava girmesi ve sinüslerin içinde üretilen salgıların buruna boşaltılması gerekir. Sinüsler ile burun arasında havanın girişini ve salgıların boşaltılmasını sağlayan ince kanalcıklar vardır. Kronik sinüzit bu kanalcıkların tıkanması sonucunda meydana gelir. Kronik sinüzitte uygulanan endoskopik sinüs cerrahisinin temel prensibi, daralmış veya tıkanmış olan bu ince kanalcıkları genişletmek, bir labirent şeklinde birbirine açılan küçük sinüslerde odacıklar arasındaki duvarları kaldırarak havanın kolayca girebileceği ve salgıların boşalabileceği geniş ve tek bir oda yaratmaktır. Kronik sinüzitte uygulanan endoskopik sinüs cerrahisi hastaya konforlu bir ameliyat sonrası dönem sağlar. Hastaların çoğu ameliyat günü evine gidebilir ve 48 saat sonra işine başlayabilir. Dışarıdan görünür bir kesi izi yoktur, yüzde şişme veya morarma olmaz. Ameliyat sonrasında ağrı ya hiç olmaz ya da basit ağrı kesici ilaçlar ile kontrol altında alınabilen hafif dereceli bir ağrı vardır” “BURNUNUZA KESİNLİKLE MUSLUK SUYU ÇEKMEYİN” Her ameliyatın risk taşıdığına değinen Karakaya; “Her ameliyatta olduğu gibi endokopik sinüs cerrahisinde de bazı riskler vardır. Sinüslerin çevresinde göz, gözyaşı kanalı, görme siniri, beyin, damar gibi çok önemli ve hayati yapılar vardır. Bu kritik yapılara yakın yapılan ameliyatlarda da doğal olarak bu yapıların zarar görebilme riski vardır. Uygulanan cerrahi yöntemler sırasında cerrahların bağlı kaldığı en önemli prensip bu kritik yapılara zarar vermemektir. Sinüzit ameliyatlarında hastalık bulunan organ çıkartılmamakta, normal görevine döndürülmeye çalışılmaktadır. Dış ortama ve mikroplara açık olan burun ve sinüsler operasyon sonrası tekrar hastalanmaması için dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Bunlar genel olarak; Ameliyatı takiben 24 ve 48 saat içerisinde burun tıkanıklığınız olabilir ve ağızdan nefes almanız gerekebilir. Burun içine tampon konulduysa bu tampon bir süre sonra çıkartılacaktır(bu süre 24-48 saat arası). İlaçlarınızı düzenli kullanın. Eğer doktorunuz önerirse burun içinin temizliğini sağlayan sprey veya yıkamaları düzenli kulanın. Doktorunuz izin verene kadar burnunuzu çok şiddetli bir şekilde sümkürerek temizlemeyin.  Burnunuza kesinlikle musluk suyu çekmeyin. Burnunuzun içerisinde kuruluk hissi ve kabuklanmalar meydana gelebilir. Bunların temizlenmesi için doktorunuza başvurun” dedi.