Şerife Bacı'yı en iyi anlatanlar ödüllendirildi

İlim Yayma Cemiyeti (İYC) Şubesi tarafından düzenlenen İstiklal Yolunda Şehit Şerife Bacı 2'nci Şiir Yazma Yarışması'nın ödülleri Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen programla sahiplerini buldu. Programa AK Parti Milletvekili Metin Çelik, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Akif Güzel, İlim Yayma Cemiyeti Şubesi Başkan Yardımcısı Doç. Dr....

İlim Yayma Cemiyeti (İYC) Şubesi tarafından düzenlenen İstiklal Yolunda Şehit Şerife Bacı 2’nci Şiir Yazma Yarışması’nın ödülleri Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen programla sahiplerini buldu. Programa AK Parti Milletvekili Metin Çelik, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Akif Güzel, İlim Yayma Cemiyeti Şubesi Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şemsettin Kırış, kurum müdürleri, STK başkanları, öğrenciler ve veliler katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şemsettin Kırış; “Kısmet olur, Şerife bacı Araştırma Merkezi kurulursa hayatı ve mücadelesi ile ilgili birçok konu belki de aydınlanmış olacaktır. Kendisinin, vatanımızı fizik olarak işgal edenlere karşı destansı bir mücadele verdiğini biliyoruz. Şimdilik Şerife Bacı’nın hayatıyla ilgili tahmini çıkarımlarda bulunabiliriz. Şerife Bacı nasıl bir insandı, nasıl bir hayat yaşadı? Muhtemelen 13-14 yaşlarında evlenmişti. Vatanının fizik işgaline karşı din, bayrak, ezan elden gitmesin hassasiyetine sahipti. Şerife Bacı’nın şahadetinin üzerinden 100 yıl geçti. Şimdi şunu sormak gerekir; ‘Gençlerimiz, şekil ve ruh olarak ne kadar Şerife Bacı’ya benziyor?’ Şerife Bacı sabah erkenden kalkan, ibadetinin hazzını yaşayan, evine hizmet etmenin ibadet gibi hazzını yaşayan, çocuklarını helal hassasiyeti üzerine yetiştiren biriydi. Şimdi Şerife Bacı aramıza gelse ne düşünür ne yapardı? Sahip olduğu değerlerin devam ettiğini düşünür müydü? Fiziksel olarak işgalden kurtulmuş olsak da kültürel olarak işgal altında olmadığımız söylenebilir mi? Bu şiir yarışmasını düzenleyen ekip olarak, bu soruları sormaya imkan verebilmişsek, ne mutlu bize. Şerife Bacı Anadolu demektir, Şerife Bacı Türkiye demektir, Şerife Bacı Müslüman Türk evladı demektir, Şerife Bacı İslami değerlerin sürdürülebilirliği demektir, Şerife Bacı Muhammed ümmeti olmaktan iftihar eden Türk milliyetinin örnek bir şahsiyetidir” diye konuştu. “MİLLET NE İSTERSE ODUR” AK Parti Milletvekili Metin Çelik ise; “Tarihimiz boyunca nelerle mücadele ettik bunu hepimiz biliyoruz. Bugün farklı versiyonlarıyla da olsa bu mücadele hem yurt içinde hem de dünyada devam ediyor. Şerife Bacı ve Şerife Bacı gibi vatan için canını feda eden şehitlerimiz, bu ülkeyi, bu toprakları bizlere emanet ettiler. 100 yıldır cumhuriyetimizin kuruluşundan bu tarafa, Türkiye üzerinde yaşanan farklı hadiselerle bugüne kadar geldik. Bu 100 yıl kolay olmadı. Darbelerden darbe teşebbüslerine, demokrasi kesintilerine, milletin hakimiyeti dışında vesayet odaklarının hakimiyet kavgasına, tüm bunlar 100 yıldır yaşadığımız hadiseler. Türkiye bu süreçte bazı dönemlerde atılımlar yaptı. Milletin yönetime getirdiği insanların idarede olduğu dönemlerde, Türkiye ilerlemeler kaydetti. Ancak kesinti dönemleri ve sonrasında Türkiye hep patinaj etti. Bir ileri bir geri, 100 yıla böyle geldik ama hamdolsun son 20 yıldır, yine aynı şeyleri yaşasak da daha farklı bir bilinçle; o milletin hakimiyetini sona erdirip, farklı odakların hakimiyetini demokrasi dışı yöntemlerle millete dayatmaya çalışanlar, devletin iradesini bu şekle büründürmeye çalışanlar, bu 20 yılık süreçte mağlup oldular. Milletin seçtiği bir Cumhurbaşkanı ve milletin istekleriyle siyaset yapan, milletin hassasiyetlerini gözeten bir siyaset anlayışını yansıtan, idareyi buna göre şekillendiren bir Cumhurbaşkanımız var. Cumhurbaşkanımızın kurduğu bu kadrolar ülkeyi idare ediyor. ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ deniyor ya işte mesele budur. Millet ne isterse odur. 2007’de millet gerçekten ‘Hakimiyet benimdir’ demiştir. İktidar ve vesayet zorlamasıyla karşılaştık ve millete gittik. O gün yüzde 70 civarında bir çoğunluk yakaladık. Çatışmaların ortadan kalktığı hükümet sistemine 2017’de geçtik, ilk uygulamasını 2018 yılında yaptık” ifadelerini kullandı. “TÜRKİYE DEMOKRASİDE ÇOK İYİ BİR NOKTAYA GELİYOR” İlim Yayma Cemiyeti’ni organizasyondan dolayı kutlayan Milletvekili Çelik; “Biz 100 yıl önce ne yaşadıysak, bugün aynı sıkıntıları bize yaşatmaya çalışıyorlar. Değişik organizasyonlarla, taşeron terör örgütleriyle, Türkiye’nin demokrasisine farklı vasıtalarla müdahale etme niyetlerini açıkça belli ediyorlar. Bugün Türkiye demokraside çok iyi bir noktaya geliyor, bir taraftan da savunma sanayinde artık hiç kimseye ‘eyvallah’ etmeyen bir noktaya geldik. O gün yaşadığımız sıkıntılar bugün tekrar başımıza gelmemeli. Dünyanın en müreffeh ülkesi de olsanız, dünyanın en fazla gelirine sahip ülkesi de olsanız, dünyanın en geniş, en fazla tarımın yapılabildiği topraklarına sahip de olsanız; eğer güvenliğinizi sağlayamayacak bir pozisyondaysanız, güvenliğiniz için başkasına muhtaç durumdaysanız, o refahın aslında sanal olduğu, her an tehdide açık olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Gözümüzün önündeki örnek Ukrayna gibi. Ukrayna, bir saldırıya maruz kaldı ve refah içerisindeki toplum savaşın başlamasıyla birlikte ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Dolayısıyla biz bugün yerli ve milli savunma sanayimizi, 20 yıl içerisinde yüzde 20’den yüzde 80’lere getirmiş durumdayız. Yüzde yüz ise milli muharip uçak ile olur. Savunma sanayinin en uç noktası, yerli ve milli teknolojinin artık İHA ve SİHA’larla kimseden izin almadan, kimsenin o cihazlara o akıllı teknolojiye hakim olmadığı, sadece bizim hakim olduğumuz sistemlere kendi teknolojimize sahip olmakla olur. Biz işte bu noktadayız. Gelecek yıl milli muharip uçağımız da garajdan çıkıyor. Bir taraftan da teknolojide dünyayla rekabet edebilecek, hatta bazı noktalarda onun önüne geçmeyle ilgili ciddi çalışmalarımız var. Bunların hepsi aslında bu milletin adamı olmaya ve millet için çalışan idarecilere sahip olmakta yatıyor. Bunu biz başardık. Her alandaki ilerleyişimizden bahsedebiliriz ancak meselemiz 100 yıl önceyi hatırlamak olunca bu yönden meseleye yaklaşmak istedim. Genç kardeşlerimizi tekrarda kutluyorum. Gelecek yıllarda da bu yarışma devam edecektir, İlim Yayma Cemiyetimizi bu organizasyonu yaptığı için kutluyorum” dedi. Konuşmaların ardından dereceye giren öğrencilere il protokolü tarafından ödülleri verildi. Üniversite, lise ve ortaokul olmak üzere 3 kategori şeklinde yapılan yarışmanın birincileri; üniversite kategorisinden Sevda Kağnısı eseriyle Çağla Hatice Bulut, lise kategorisinden İstiklal Yolunda Yazılan Destan eseriyle Merve Teberoğlu, ortaokul kategorisinde ise Kutlu Destan eseriyle Ceylin Bahar Mutafoğlu oldu. F.K.

Bakmadan Geçme